1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

26.01.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Çelik Akpınar26 Ocak 2006

Alman basınında bugün, Filistin özerk bölgelerindeki genel seçimler, İran’ın nükleer programı tartışmalarında Rusya - İran yakınlaşması ve Davos’ta dün başlayan Dünya Ekomik Forumu’na ilişkin haber ve yorumlar dikkat çekiyor...

https://p.dw.com/p/Abng

Süddeutsche Zeitung gazetesinin dün Filistin özerk bölgelerinde yapılan seçime ilişkin yayımladığı haber - yorumda, şimdiye kadar iktidardaki El Fetih’in Hamas ile koalisyon ortaklığının kaçınılmaz olduğuna işaret ediliyor. Haberin devamında şu satırlar yer alıyor:

“10 yıldan beri ilk kez yapılan Filistin seçimlerine katılım yüksekti. Elde edilen ilk veriler, iktidarda oturan ve Filistin Başkanı Mahmud Abbas’ın lideri olduğu El Fetih örgütü ile Hamas’ın toplam yüzde 70 civarında oy alacağını gösteriyor. Bu durumda El Fetih’in iktidar tekeli yıkılmış olacak. Ancak iki örgütün koalisyona gidip gitmeyeceği belli değil. Çok sayıda seçmen, El Fetih’e bu seçimde ders verdiklerini ve “Değişim ve Reform” sloganıyla seçime giren Hamas’ı seçtiklerini belirtiyorlar. Hamas sözcüleri ise seçimin Hamas’ı İsrail ile görüşmelere götürmeyeceğini, sadece silahlı direnişi meşrulaştırmış olacağını vurguluyorlar. İsrail ile diyalog yanlısı El Fetih, seçime az bir süre kala aralarında İsrail cezaevlerinde cezalarını çeken genç liderlerin de bulunduğu üyelerini birinci sıradan aday göstermek zorunda kalmıştı. Mervan Barguti gibi ömür boyu hapse mahkum bu liderlerin yeni Filistin parlamentosuna katılmaları olanaksız görünüyor.”

Filistin seçimlerine ilişkin olarak Rheinische Post gazetesindeki yorumda ise Arafat’ın halefi Mahmud Abbas’ın, yeni oluşacak parlamentoda İsrail ile silahlı mücadele yanlısı Hamas ile baş etmesi gerekeceği vurgulanıyor. Yorum şöyle devam ediyor:

“Bugüne kadar İsrail’i silah zoruyla dize getirmek isteyen ve bu hedef uğruna intihar eylemlerinden de kaçınmayan Hamas şimdi yeni karar aşamasına gelecek. Silahlı mücadele yönetimini bir yana bırakıp, siyasallaşacak mı? Böyle olursa, bu, Filistin için devrim anlamı taşır. Ama Hamas’ın silah bırakma niyeti olmadığı ilan ediliyor. Bu açıklama bile, örgütü yapıcı bir yola çekmenin ne kadar zor olacağını gösterir nitelikte.”

İran, nükleer programına ilişkin anlaşmazlıkta Rusya’nın teklifine sıcak bakmaya başladı. Süddeutsche Zeitung ile Frankfurter Allgemeine Zeitung gazeteleri, gelişmeyi “İran diyaloğa hazır”, “Rusya’nın Önerisi Olumlu” biçiminde okuyucuya aktarıyor. Süddeutsche Zeitung gazetesinin haberinde özetle şu satırları okuyoruz:

“İran’ın uranyum zenginleştirme işlemlerini Rusya’da yapması doğrlutusunda Moskova’nın sunduğu plan olumlu, ancak önerinin geliştirilmesi gerekiyor. Rusya’nın önerisi, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından da krizden çıkış yolu olarak görülüyor. Nitekim dün Almanya Dışişleri Bakanlığı da önerinin ‘yapıcı ve önemli’ olduğunu vurgulamıştı.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi de aynı haberinde, önümüzdeki hafta Londra’da ve Viyana’da yapılacak toplantılarda, İran’ın nükleer programının ele alınacağı, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın da bu toplantılarda Rusya ve Çin temsilcileriyle bundan sonra atılacak adımları tartışacağı bildiriliyor. Ancak Amerikan tarafının, Rusya ile İran arasındaki görüşmelerden bağımsız olarak İran’ın nükleer programı konusunu BM Güvenlik Konseyi’ne götürmekte kararlı olduğu da haberde yer alıyor.

Berliner Zeitung gazetesi, İsviçre’nin Davos kentinde dün başlayan Dünya Ekonomik Forumu’nun açılışında Almanya Başbakanı Angela Merkel’ın yaptığı konuşmayı yorumunda ele alıyor: Yorumda şu görüşleri okuyoruz:

“Dünyanın en güçlüleri, Orta Avrupa’nın topallayan ekonomisine yeni bir dinamik kazandırma doğrultusunda Berlin hükümetinin nasıl bir ekonomi politikası izlediğini bizzat Başbakan Angela Merkel’ın ağzından öğrenmek istiyorlardı. Merkel de bu fırsatla, filozof Emanuel Kant’tan başlayarak, küreselleşmenin görevlerine ve kendi ‘küçük adımlar’ politikasına kadar geniş bir yelpazede bu politikaları anlatmaya çalıştı. Gerçi konuşmayı dinleyenler Merkel’a alkış tuttular ama, Merkel’ın konuşmasından sonra daha bir bilgilenmiş olarak da bu toplantıdan çıkmadılar. Şimdilerde Almanya’da şu soru sıkça yöneltiliyor: Başbakan acaba Almanya’nın ekonomik ve sosyal yapısını istikrara kavuşturmak üzere ne planlamakta? Ülkede işsizlik oranını hissedilir ölçüde nasıl düşürecek? Sorunun çözümünün nerede olduğunu Angela Merkel, Davos’taki konuşmasında yine açık bıraktı.”