1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau

24 Eylül 2009

Bugünkü Avrupa basınında New York'ta başlayan BM'in 64. Genel Kurulu'nda liderlerin yaptığı konuşmalar ve Pittsburgh'daki G20 Zirvesi başlıca yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/JnuS
Fotoğraf: AP

İtalya'nın Milano kentinde yayımlanan Corriere della Sera , BM Genel Kurulu'nda ABD Başkanı Barack Obama'nın yaptığı konuşmayı yorum sütunlarına taşıyor. Gazete, Başkan Obama ile selefi Bush arasında çok da büyük bir fark olmadığı görüşünü savunuyor:

"Yeni Başkan Obama'nın İsraillilere, Filistinlilere, İranlılara ve Kuzey Korelilere gönderdiği mesajlara bakıldığında, selefi Bush'la arasında çok da büyük bir fark olmadığı görülüyor. Değişen sadece BM'in çekinilen bir organizasyon değil, tam tersine hem küresel hem de tek tek ülkelerin ortak çıkarlarını gözeten ve ileriye taşıyan bir araç olduğunun vurgulanması."

Bir başka İtalyan gazetesi, Roma'da yayımlanan La Repubblica'nın Başkan Obama'nın BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasıyla ilgili yorumu ise şöyle:

"Karizma tek başına işe yaramıyor. Obama'nın mükemmel sözleri ve seçim kampanyaları sırasında fırtınalar estiren, emsalsiz tutkulu yeteneğinin arkasında bir tek şey var: ABD Başkanı Barack Obama, BM Genel Kurulu'nda devlet ve hükümet başkanlarının önündeki ilk konuşmasında hem küreselleşmenin, hem de ABD'nin eşit düzeyde başarısızlığının tarihini ortaya koymuş oldu. Uluslararası topluluğun, hiç de gerekli olmayan açlık ve savaşlar konusundaki başarısızlığını... Başkan Obama, herkesin ortak sorumluluk alması gerektiğini savunarak, ABD'nin artık yalnız şövalyeyi oynamayacağını dile getirdi. Burada önemli olan soru, dünyanın, Başkan Bush döneminde yumruk yapıp savunmaya geçtiği elini, Obama'ya uzatıp uzatmayacağıdır."

Alman Neue Osnabrücker Zeitung'un Genel Kurul'la ilgili yorumu ise şöyle:

“Yeni dünya düzeninde Çin ve Rusya gibi ülkeler önemli bir role sahip. Ancak her iki ülkenin demokratik prensiplere fazlasıyla riayet ettiği söylenemez. Libya lideri Kaddafi ile Yahudi soykırımını inkar eden İran’ın diktatörü Mahmud Ahmedinejad, BM’in önemli bir çıkmazda olduğunu gösterdi: Dünyada birçok ülke, BM bildirgesini her gün ihlal eden rejimler tarafından yönetilmektedir. Obama, konuşmasında ülkeleri karşı karşıya getirmek yerine, uzlaşma çağrısında bulundu. Ancak Obama’nın diyaloğ çağrıları şimdiye dek fazla bir şey getirmedi. ABD’ni tek başına hareket etmekle suçlayan Avrupalılar bile Afganistan'daki dramda da görüldüğü gibi, daha fazla sorumluluk almak istemiyor.”

Bugünkü gazetelerde yer bulan bir başka önemli konu ise ABD'nde yapılan G20 Zirvesi. Türkiye ve Almanya'nın da katıldığı zirveyle ilgili olarak Strasbourg'da yayımlanan, Dernieres Nouvelles d'Alsace (DNA) gazetesinde şu satırlar göze çarpıyor:

"Pittsburgh'daki G20 Zirvesi'ne katılan ülkeler en azından bir konuda görüş birliği sağlamış durumda: Dünya, bu zirvenin başarısız olması lüksüne sahip değil. Başarısızlık tehlikesinin, beklentiler kadar büyük olduğu tahmini var. Müzakerelerin en önemli gündem maddesi olan, uluslararası finans piyasalarının düzenlenmesi konusuda uzlaşma sağlanma zemini, kırılgan bir tabana sahip. Gerçi 'vergi cennetlerinin' banka sırları günümüzde artık şeffaf. Ancak yine de bazı ülkelerin gerekli gördüğü önlemleri bazılarının 'kabul edilemez' diye nitelendirdiği karanlık sayfalar da mevcut. Üstelik Avrupa ile ABD arasında, bankacılara ödenen pirim ve ikramiyelerin sınırlandırılması konusunda da görüş ayrılığı hâlâ devam ediyor."

Derleyen: Hülya Topçu


Editör: Murat Çelikkafa