1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

24.03.2011- Alman basınından özetler

24 Mart 2011

Alman gazetelerinde bugün NATO'daki Libya tartışmaları ve Kudüs'te dün meydana gelen kanlı saldırının yankıları ön planda. Gazetelerde bu iki konuya ilişkin farklı değerlendirmeler dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/10gfG

Frankfurter Allgemeine Zeitung, NATO'daki tartışmalara dikkat çekerek Alman hükümetinin Libya politikasını değerlendiriyor. Libya operasyonunda yer almayan Almanya’nın Afganistan’a keşif uçakları göndermeye karar verdiğine işaret eden gazetede şu satırlar yer alıyor:

“Afganistan'da askeri açıdan gerek duyulan AWACS uçaklarını aniden devreye sokma kararı, sadece orada görev yapan koalisyon güçlerinin yükünü hafifletmek için değil, aynı zamanda Berlin’in artık ittifakla dayanışma içinde olmadığına yönelik suçlamaları da bertaraf amacıyla alındı. Bayan Merkel ve Dışişleri Bakanı Westerwelle, Akdeniz’deki politikalarında son derece kararlı. “Libyalı kardeşlerimize asla silah doğrultmayız” diyen Türkiye bile Libya’ya silah sevkiyatını engellemek üzere NATO donanmasında yer alırken, Berlin gemilerini birlikten geri çekiyor. Bu, Almanya’nın ‘Kaddafi’ye karşı şiddet dışında her şeye varım’ dediğini akla getiriyor.”


Handelsblatt gazetesi de Libya'ya karşı düzenlenen askeri operasyonu sorguluyor ve NATO'nun durumunu değerlendiriyor. NATO'ya sert eleştiriler yönelten gazetede şu yorumu okuyoruz:

“Operasyonun başlamasından bu yana, bunun NATO’nun önderliğinde olup olmaması gerektiği tartışılıyor. NATO dün Libya sahillerinin gözetimine başladı. Ancak bu, öngörülemeyen bir sonucun sadece küçük bir başlangıcı. Günlerdir en küçük bir ortak payda üzerinde devam eden tartışmalar, 28 ittifak üyesinin ortak hareketinin ne kadar zor olduğunu gösterdi. Savaşta belirsizlikler de bir enkaz yığınına yol açabilir. Ve bu sadece Trablus için değil, kendi kendini paramparça eden dünyanın en güçlü askeri ittifakı için de geçerli. NATO'da siyasi irade ve askeri yönetimin eksik olduğu anlaşıldı. Askerlerin kendi canlarını ve diğerlerininkini ortaya koyduğu bir dönemde ölümcül bir durum."

Ortadoğu'da dün yine bombalar patladı. Kudüs'te meydana gelen saldırının nedenlerine ilişkin Süddeutsche Zeitung'un yorumu şöyle:

“Hamas ve İslami Cihad gibi radikal Filistinli örgütlerin yaptığı hesap şiddetten geçiyor. Ancak bu terör örgütleri, saldırılarına İsrail'in daha da şiddetli saldırılar ve provokasyonla yanıt vereceğini de hep hesaba kattılar. İsrail hükümeti bunun uygun bir tepki olduğunu düşünüyor. Ancak bu düşünce tarzı, bölgeyi yine karanlık günlere geri götürebilir..."

Kölner Stadt Anzeiger gazetesi de İsrail'in tecrit politikasını eleştiriyor:

“İsrail, vatandaşlarını Aşdod ve Ber Şeva'ya fırlatılan füzelere karşı korumakta kuşkusuz haklı. Buna Filistinli saldırganların hedef gözetilerek askeri saldırılarla öldürülmesi de dahil. Ancak burada gözden kaçırılması gereken ikircikli bir konu var: Yürütülen katı tecrit politikası, Gazze adlı ‘keder şeridini' şiddetin beslendiği bir yere dönüştürdü. Hamas, ayrıca bölgede her tür muhalefeti baskı altına alıyor. İsrail, ‘dışardaki düşman' olarak kaldığı sürece, Filistin'deki radikallerin içerdeki güçlerini kaybetmekten korkmasına gerek yok.”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Beklan Kulaksızoğlu