Presseschau

Paris’te yayımlanan Le Monde gazetesi bugünkü sayısında, Ortadoğu’daki son gelişmeleri ele alıyor.

„Filistinliler ABD ve AB’nin kendilerine gerekli yardımı yapmaları halinde, Batı Şeria’da toplumun güvenliğini sağlayabileceklerini ispat ettiler. Ancak Batı Şeria’da ekonomik gelişmenin aynı hızla ilerlediğini söylemek zor. Kişi başına düşen gelir 1995 yılının bile gerisinde. Buna ek olarak politik tablo da çok kasvetli görünüyor. Ortadoğu’da İsrail-Filistin sorunun çözümlenmesi için gerekli olan herşey 20 yıldır müzakere masasında duruyor. İsrail’in yanı başında Doğu Kudüs’ün başkent olduğu bir Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak şartlar. Filistin Özerk Yönetim Konseyi Başkanı Mahmud Abbas ise müzakerelere ancak, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim birimi inşasını tamamen durdurduğunu açıklamasının ardından başlayabilir.“

İspanya’nın sol liberal El Pais gazetesi ise ülkede sendikaların hükümetin, emeklilik yaşının yükseltilmesi planlarını protesto etmesini yorum sütunlarına taşıyor:

„İspanya’nın birçok kentinde, emeklilik yaşının 65’den 67’ye çıkarılmasının protesto edildiği gösteriler, hükümetle sendikalar arasındaki ilk ciddi politik sorun. Sendikalar çalışanların maaşı konusunda daha ılımlı bir tavır sergilerken, emeklilik yaşının yükseltilmesini reddediyorlar. Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero bu protestolara rağmen planlarını uygulamakta kararlı. Bunu yaparken, sendikalarla sorun yaşama riskini de göze alıyor. Uluslararası yatırımcılar İspanya’da devletin mali kontrolu elinde tutup tutmadığına çok dikkat ediyor. Ayrıca emeklilik sisteminde reforma gidilmesinde de gecikilmişti.“

Viyana'da yayımlanan liberal Der Standard gazetesi ise AB'nin Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'un icraatlarını analiz ediyor:

„Parlamenterler Ashton'un 8000 diplomatı kapsayan AB dışişleri bakanlığının inşa edilmesi planları hakkında çok az bilgiye sahip olduklarını dile getirerek, yakınıyorlar. Nisan ayında bu konuda karar verecekler ama Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok, hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını söylüyor. Daha da kötüsü, Ashton, sembolik düzlemde ne yapılması, ne yapılmaması gerektiği konusunda sağlam bir içgüdüye sahip değil. Haiti'deki depremin ardından hemen deprem bölgesine gitmemesi, eleştirildi. Şimdi de personel politikasıyla çam devirdi. Çünkü Komisyon Başkanı Barroso'nun çok yakınındaki diplomatlardan birisini ABD Büyükelçisi yapmayı planlıyor. CIA'in gizli cezaevlerini inkar eden eski Dışişleri Bakanları'ndan birini ise Afganistan'da görevlendirmek istiyor. Ashton bu icraatlarıyla başarısız olacaktır.“

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay