1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

24 Ocak 2014

Ukrayna krizi ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Davos’ta verdiği dostluk ve işbirliği mesajı, bugünkü Alman gazetelerinden seçtiğimiz yorum konuları.

https://p.dw.com/p/1AwTT
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

ABD Başkanı Barack Obama ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'i ülkedeki gerginliğin tırmandırılmaması hususunda uyarırken, Yanukoviç muhalefet liderlerinden Viktor Kliçko ile yaptığı görüşmede, istifa etmesi için yapılan talepleri ret etti. Badische Neueste Nachrichten gazetesi Ukrayna’daki tehlikeli durumu şöyle değerlendiriyor:

“Devlet başkanı gibi muhalefeti temsil eden dünya boks şampiyonu Vitali Klliçko, Yulya Timoşenko liderliğindeki Vatan Partisi’nin meclis grup başkanı Arseni Yazenyuk ve milliyetçi Oleg Tiyanibok da şiddetin tırmanmasından sorumludurlar. Siyasi güçlerini azami ölçüde gözlerinde büyüten bu isimler gerçekçi olmayan talepler öne sürüyorlar. Yanukoviç'ten, yüzünü yeniden Avrupa'ya çevirmesini istemek yerine azami taleplerinde diretiyorlar. Devlet başkanıyla hükümetin istifa etmesini ve cumhurbaşkanlığı ile meclislin yeniden seçilmesini istiyorlar. Bu talepler, anlaşmazlığı daha sakin bir mecraya yönlendirecek diyalog arayışına zemin oluşturamaz. Ukrayna öyle bir çıkmaza girdi ki, ihtilafa barış içinde çözüm bulunması beklenemez.”

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung Ukrayna anlaşmazlığındaki Putin faktörüne değiniyor:

“Avrupa Birliği’nin Beyaz Rusya’ya yaptığı gibi Yanukoviç yönetimine de yaptırım uygulaması mutlaka netice verir. Çünkü Lukaşenko’nun aksine Yanukoviç köklü bir iktidar geçmişine sahip değil. Ukrayna’nın oligarkları ekonomik çıkarlarının tehlikeye girmesi durumunda cumhurbaşkanına sırt çevirirler. Jeostratejik çıkarlarını ön planda tuttuğunu gizlemeye ihtiyaç duymayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bunun farkında. Putin’in amacı Moskova’yı, Avrupa Birliği karşısında kurmak istediği Avrasya Birliği’nin merkezi yapmaktır. Rusya çok önemli enerji hammaddesi ihracatçısı olarak baskı uygulamayı biliyor, hatta şantajdan bile kaçınmıyor. Aynı zamanda da ekonomik yardım kozunu oynuyor. Stratejik ortaklık çoktan realitelerin gerisinde kaldı ve yerini stratejik rekabete bıraktı. Avrupa Birliği Kiev’deki krize basit çözüm bulamaz. Ancak inandırıcılık kredisini tüketmemesi için de, Ukrayna’yı ne kendi haline ne de Rusya’ya terk edebilir.”

Fuldaer Zeitung, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda yaptığı konuşmayı ele aldığı yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“İsviçre Alplerinde buluşan dünya ekonomisinin baş aktörlerinin Tahran yönetimine siyasi sorumlulardan daha rahat davranması tesadüf olamaz. Nihayetinde 75 milyonluk İran ekonomik bakımdan son derece önemli bir Pazar olabilir. Öncelikle petrol sanayicilerinin kâr kokusu aldıklarında naz etmeyeceklerini herkes bilir. Ambargoları bypass etmekte ve Kaddafi gibi muktedirlerle iş yapmakta işadamlarının üstüne yoktur. Ama İran ile yakınlaşmanın ne kadar riskli olduğu da unutulmamalı. Ruhani’nin yaptığı davetin sadece oyun olduğu ortaya çıkarsa, yabancı yatırımcılar en kısa zamanda mollalara rehine olabilirler.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung da yorumunda Ruhani’nin Batı ülkelerine verdiği dostane mesajı ele alıyor:

“Ruhani, seçildikten sonra her fırsatta söylediklerini tekrarlayarak, İran’ın uzun anlaşmazlık yıllarının ardından Batı ile artık normal ilişkiler kurmak istediğini söyledi. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İran’ın nükleer anlaşmaya yanaşmasının kapsamlı yanıltma kampanyasının bir parçası olduğu uyarısında bulundu. Gerçekten de, İran’ın nihai anlaşmayla ilgili müzakerelerde sadece jest yapmayıp somut tavizlerde de bulunmasına dikkat etmek gerekir. Ancak İsrail’in tepkisi de, Kudüs yönetiminin, Ahmedinecad’ın ideal düşman imajı çizdiği günlere dönmenin özlemini çektiği izlenimini uyandırıyor.”