1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Online

23 Aralık 2009

Alman gazetelerinde Afganistan'da istikrarın sağlanması için Taliban'ın da barış sürecine dahil edilmesi çabaları ve Sırbistan'ın Avrupa Birliği'ne üye olmak için yaptığı resmi başvuruyla ilgili yorumlar ön planda.

https://p.dw.com/p/LBCd
Afganistan'daki Taliban militanları
Afganistan'daki Taliban militanlarıFotoğraf: dpa

Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung, Alman hükümetinin Afganistan'daki çatışmaların sona ermesi için radikal Taliban'ın da barış sürecine dahil edilmesini değerlendiriyor. Gazete yorumunda, muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti'nin bu konuya yaklaşımını mercek altına alıyor:

"Afganistan misyonu, halk arasında olumlu karşılanmıyor ve Sosyal Demokrat Parti içinde de seçmenlerine yeniden barışı savunan bir parti olduklarını göstermeyi isteyenlerin sayısı hiç de az değil. Genel Başkan Sigmar Gabriel'in bu konudaki tepkisini, partinin Meclis Grup Başkanı Frank-Walter Steinmeier'den daha yüksek sesle dile getirmesi de son aylarda ortaya çıkan tabloya bire bir uyuyor. Gerçi her ikisi de partinin, Alman askerlerinin Afganistan misyonunu hiçbir kısıtlama olmaksızın savunduklarını dile getiriyor. Ancak son olarak partinin, Afganistan'daki asker sayısının artırılmasına hiçbir biçimde onay vermeyeceğini duyurdular."

Berliner Zeitung ise bugünkü sayısında Taliban'la uzlaşma çabasını şöyle yorumluyor:

"Taliban'la görüşme yolları aranması çözüme yardım edebilir. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai bir süredir bunun için çalışıyor. Karzai Taliban'dan eski Dışişleri Bakanı Vekil Ahmet Mütevvekkil ve örgütün Pakistan'daki temsilcisi Molla Selik Saif ile ilişki içinde. Her iki temsilci ile Kabil hükümetinin ilk buluşması Suudi topraklarında yapıldı. Gerçi bu buluşmadan elle tutulur bir sonuç çıkmadı, çünkü Kâbil yönetimi, Taliban'dan silah bırakmasını ve Anayasa'yı kabul etmesini istedi; Taliban'sa bunun için ülkedeki yabancı askerlerin çekilmesini ön şart olarak koştu. Bu başarısız bir buluşma olsa da, iki tarafın yeni bir girişimde daha bulunmayacağı anlamına gelmiyor."

Bugünkü Alman gazeteleri Sırbistan'ın dün AB Dönem Başkanı İsveç'e, üyelik için resmî başvurusu yapmasına da geniş yer ayırıyor. Münster'de yayımlanan Westfälische Nachrichten, Sırbistan'ın başvurusunu şöyle yorumluyor:

"Kendine güven söz konusu olduğunda Balkan ülkelerinin bu konuda hiçbir eksiği olmadığı görülüyor. 2008 yılından beri iktidarda olan, hayatın gerçeklerinden uzak, kendisini Batı yanlısı gören hükümetin Birliğe üyelik için istediği tarih de bunu gösteriyor. Son olarak Almanya Başbakanı Angela Merkel hissedilir biçimde frene bastı. Berlin, Sırbistan'ın AB üyeliğini kademeli olarak desteklemek istiyor. Ancak bunun öncesinde bazı engellerin de aşılması gerekiyor. Bu, Sırbistan'a açık bir 'hayır' yanıtı verilmesinden başka bir anlama gelmiyor. Bu da insanı sakinleştiriyor."

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırları okuyoruz:

"Belgrad Parlamentosu'nda şimdiye kadar savaş zamanında işlenen suçlar nedeniyle özür dilenmesini sağlanamadı. Oysa aday ülkelerin aşırı milliyetçilik politikasından vazgeçmesi, AB üyeliği için gerekli bir koşul. Buna Sırbistan'la AB arasındaki ilişkide ipotek rolü gören Kosova sorunu da dahil. AB içinde bu tür sorunların kolaylıkla çözülemeyeceği Kıbrıs konusunda açıkça görüldü. AB, yeni bir devletler hukuku sorununu ithal etmekten kaçınmalı. Sonuç olarak Kopenhag kriterlerinden biri de AB'nin yeni üyeleri kabule edebilecek kapasitede olması. AB içinde, genişlemeye uzun bir süre ara verilmesi konusunda bir uzlaşma hâkim. Bu hem genişleme, hem de derinleşme için geçerli."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Murat Çelikkafa