1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

23.11.2005 - Avrupa basınından özetller...

Derleyen: Tuba Tuncak23 Kasım 2005
https://p.dw.com/p/AboP

Alman ve Avrupa basınında bugün, ağırlıklı konu Almanya’da Angela Merkel başbakanlığındaki hükümetin resmen göreve başlaması. Türkiye ile ilgili haber ve analizler de gazetelerde göze çarpıyor.

“Frankfurter Allgemeine” gazetesi ile başlıyoruz. Gazetenin yeni Merkel hükümetiyle ilgili yorumu şöyle:

“Sosyal Demokratlar’ın reformcu kanadına devlet kademelerinde sorumluluk vermek Merkel’ın menfaatine olur. Yeni Başbakan, Almanya’nın yenilenmesi amaçlı bir reform ittifakına Sosyal demokrasiyi dahil edebilirse Büyük Koalisyon’un yaşama şansı olur. Merkel hem Federal Meclis’te hem de Eyalet Temsilcileri Meclisi’nde reform politikalarını hayata geçirebilecek çoğunluğa sahip.“

Almanya’nın bir diğer prestijli fikir gazetesi “Süddeutsche Zeitung”a göz atıyoruz:

“Angela Merkel’ın başbakanlığa seçilmesi ile 56 yıl önce kadınlara tanınan fırsat eşitliği tam olarak gerçekleşme yoluna girdi. Merkel’ın seçilmesi tabii ki hukuki değil, güç meselesi. Ama bu güç ve gücün kullanımı fırsat eşitliği olgusuna, ilgili yasal düzenelmeye birkaç yeni madde eklemekten daha fazla yarar sağlayacak. Bazı sembollerin hukuki gücü vardır. Bir kadının başbakanlığa seçilmesi de bu tür bir sembol.”

“Neue Osnabrücker Zeitung”, Merkel’i bekleyen görevleri irdeliyor:

“Önemli olan, hükümetin gelecekte toplumdaki dönüşüm, direnç ve dileklere göstereceği tepkilerin ne derece mantıklı olacağı. Doğu tepkilerin verebilmek için Merkel’e bir başbakan olarak birbirine yabancı ortakları yönetme, entegre ve motive görevi düşüyor. Merkel bunun başarabilirse iki ana konuda, işsizliğin azaltılması ve devlet bütçesenin iyileştirilmesinde başarılı olabilir. Yeni hükümetin başkanı, ancak bu şekilde kendi sıralarından koalisyona şüphe ile bakanları ikna edebilir. Ne de olsa Sosyal Demokratlar’ın bir kısmı eski ortakları Yeşiller’in arkasından yas tutuyor, Hıristiyan Birlik ise önemli icra bakanlıklarını Sosyal Demokratlar’a kaptırmanın ağır bir fatura olduğunu düşünüyor.”

Hamburg’da yayımlanan ekonomi gazetesi “Financial Times Deutschland”ın da ana yorumu Merkel hakkında:

“Başbakanlık makamındaki ilk kadın ilk eski Doğu Almanyalı, en genç Başbakan. Tüm bu özellikler bu yeni başlangıçta Merkel’ın gücüne güç katıyor. Ama karizma konusundaki beklentiler yine boşa çıktı. Merkel zaferini kutlarken bile çekingen ve sıkılgandı. Bu Başbakan selefinden farklı olarak popüler değerlere başvurmayacak.“

Berlin’de yayımlanan “Der Tageszeitung”, dünkü güven oylamasında koalisyon sıralarından çıkan “hayır” oylarını konu ediyor:

“Dünkü güven oylaması, koalisyonun Merkel’e kayıtsız şartsız güvenmediğini gösteriyor. Sosyal Demokratlar’ın yeni Genel Sekreteri Hubertus Heil, sonucu çok iyi diye niteliyor. Eğer öyle ise Heil’ın nasıl bir sonuç beklediğini sormak gerek. Ama oylamadan çıkan sonuç, muhalefetin iddia ettiği gibi koalisyonun kendi içinde istikrar sağlayamayacağı anlamına da gelmiyor.”

Muhafazakar Alman gazetesi “Die Welt” ise Merkel hükümetini bekleyen on yıllardır kemikleşmiş sorunlar olduğunu yazıyor. Gazete, bu sorunları yanlış kararlara ve ihmale bağlıyor. Devlet bütçesindeki açık ve sosyal güvenlik sistemini tehdit eden sorunların ancak istek ve toplumsal mutabakatla çözülebileceği belirtiliyor.

Konu Avrupa basınında da geniş yer tutuyor. İngiliz gazetesi “Daily Telegraph”da şu satırlar yer alıyor:

“Merkel, selefi Gerhard Schröder gibi medyatik olmayabilir. Ama yeni Başbakan’ın Almanya ekonomisinin canlandırabilmek için net fikirleri var. Buna rağmen, koalisyon içindeki itilaflar Merkel’ın hedeflerine ulaşmasını engelleyebilir. Hatta bu itilaflar, Merkel’ın dört yıl boyunca başbakanlık makamında kalmaktan bile alıkoyabilir.”

İsviçre gazetesi “Der Bund”un yorumu ise şöyle:

“Koalisyon içindeki birlik duygusunun eksikliği yeni hükümet açısından bir şanssızlık ya da kötü bir başlangıç değil. Ama Sosyal Demokrat Parti sıralarından gelen açık bir sinyal. Bu sinyal, ortak mutfakta pişen her yemeğin uslu bir şekilde yenmeyeceğine işaret ediyor. “

Avusturya gazetesi “Der Standart”, Merkel’ın kılpayı seçim zaferini, zorlu koalisyon görüşmelerini ve güven oylamasından çıkan sonucu “vasat” diye niteliyor. “Merkel’den beklentilerin düşük olması ise bir dezavantaj değil, çünkü böylece hayal kırıklığı riski de düşükdeniyor:

Bugünkü gazetelerde Türkiye ile ilgili analizler de göze çarpıyor. “Die Welt” gazetesinde çıkan Boris Kalnoky imzalı makalenin başlığı, “Anadolu kaplanları Türkiye’yi Avrupa’ya taşıyor”. Yazıda, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Anadolu’nun küçük kentlerindeki ekonomik ve sosyal potansiyeli iyi değerlendirdiği, pragmatist bir yaklaşımla muhafazakar ve dindar olan bu kesime yöneldiği yazıyor. Yazıda, partiye yönelik “Kendi içinde demokratik olmayan bir parti Türkiye’yi demokratikleştiremez” eleştirisi de irdeleniyor.

Aynı gazete, geçtiğimiz hafta Türkiye - İsviçre milli maçında yaşananlar üzerine FIFA Başkanı Josepf Blatter’in “Ulusal onurun zedenlendiği ve saygısızlık yapıldığı” eleştirisine yer veriyor. Yazıya göre, Blatter, bu gerekçe ile Dünya Kupası play - off karşılaşmalarında milli marşların çalınmasına son vermeyi planlıyor.