1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

23.10.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu23 Ekim 2006
https://p.dw.com/p/Abkd

Alman basınında bugün, Cuma gecesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılımıyla gerçekleştirilen AB-Rusya zirvesini konu alan yorumlar dikkat çekiyor. Halle’de yayımlanan Mitteldeutsche Zeitung’un yorumu şöyle:

“Enerji sevkiyatında güvenlik, önümüzdeki yılların siyasi gündemini bugün sandığımızdan çok daha derinden etkileyecek. Bu, AB zirvesinde de açıkça belli oluyordu. Doğalgaz ve petrol geleceğin sermayesi. AB, bugün tahayyül bile edemeyeceği ittifaklar ve ortaklıklar kurmak zorunda kalacak. Rusya’yı bir enerji ortaklığı için bağlamaya çalışmak bunun bir örneği. Afrika hammadde kaynağı olarak giderek önem kazanıyor. Türkiye kendisini Hazar kaynaklı yeni bir Rus boru hattının son noktası olarak görüyor. Burada oluşturulacak dev limandan Avrupa ve ABD’ye enerji sevkedilecek. Hala Ankara ile üyelik kriterleri konusunda kavga eden AB, Türkler ile stratejik kardeşlik için peşlerinden koşmak zorunda kalacak.”

Ludwigshafen’da yayımlanan Rheinpfalz gazetesinin yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Avrupalılar doğalgaz çarı Vladimir Putin’in yanında kayaya tosladı. Rusya Devlet Başkanı AB-Rusya zirvesinde, Avrupalılar’ın istediği enerji ortaklığı için çok net ve açık çizgiler çekti. Petrol ve doğalgaz sevkiyatı için Avrupa ülkeleriyle karlı ikili anlaşmalara evet, ama Rus boru hatlarının serbest ticarete açılmasına hayır. Kremlin’in kendine güvenen lideri, ülkesinin hammadde ve enerji zenginliğinin kendisine kazandırdığı gücü siyasi araç olarak kullanmak ister gibi görünüyor.”

Basın özetlerimizin diğer konusu, ABD Başkanı George Bush’un Irak’ta askeri taktik değişikliğine gidecekleri yönündeki açıklaması. Financial Times Deutschland gazetesinin yorumunda şu satırlar yer alıyor:

“Irak politikasının fiyaskoyla sonuçlandığını itiraf etmek Başkan Bush için kolay olmasa gerek. Üç yılı aşkın bir süre önce işgal edilen Irak’ta uygulanan stratejiler Iraklılar’dan çok Beyaz Saray’ın ihtiyaçlarına hizmet ediyor. Bush, hedeflerine gerekirse şiddet de kullanarak ulaşabileceğini, Amerika isterse her ülkenin demokrasiye dönüştürülebileceğini tüm dünyaya kanıtlamak istiyordu. ABD Irak’taki gerçeklere işte böyle körleşti. Komşu İran ve Suriye ile işbirliğine gidilmeden çözüm de olmayacak. Yüksek rütbeli askerlerin Bush’u rota değişikliğine zorlamasının ardından Başkan’ın gerçekleri nihayet görmesi umudu doğdu. Bu değişiklik en geç Kongre seçimlerindeki yenilginin ardından gelecektir.”

Berliner Morgenpost’un yorumunda ise Irak’taki olumlu gelişmelere işaret ediliyor:

“Çoğunluğun fikrine bakılacak olursa Irak savaşı çoktan kaybedildi. Başkan Bush bile Kongre seçimleri öncesinde baskı altında. Irak’taki savaş kaybedilmiş olabilir ama kaybedilmiş olmak zorunda değil. Sünni aşiret liderleri teröristlere karşı ilk kez bir ittifak kurdu, Irak ulusal meclisi bir barış anlaşmasını onayladı. Haftasonunda Mekke’de Irak’ın önde gelen dini liderleri Sünniler ile Şiiler arasındaki iç savaşın sona ermesi için ortak bildiri yayımladı. Irak halkı, istikrarlı bir devlet isteğinden vazgeçmiş değil. Bağdat henüz kaybedilmedi.”