1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2102 Presseschau 2

21 Şubat 2011

Libya’daki iç savaş benzeri gelişmeler, ABD’nin Ortadoğu politikası ve 20’ler Grubu maliye bakanları buluşması, bugünkü Avrupa gazetelerinden aktaracağımız yorum konuları.

https://p.dw.com/p/10L6c

İtalyan Corriere della Sera gazetesi, Libya’daki rejimin protesto gösterilerini kanla bastırmaya çalışmasını şöyle yorumluyor:

“Kısa süre öncesine kadar kimse, şimdi Libya’da olup bitenleri tahayyül edemezdi. Libya’ya kıyasla Tunus ve Mısır’da cereyan eden olaylar halkın asice homurdanmasından başka bir şey değildi. Bingazi’den bütün Libya’ya yayılan olaylarda, 40 yıllık dikta rejiminden sonra ilk kez sesini yükseltmeye karar veren halkının meşru haklarını ondan esirgemek isteyen rejimin acımasız ötenazi girişimine tanık oluyoruz. İnternetin yasaklanmasına, haberleşmenin kısıtlanmasına ve yabancı muhabirlerin ülkeye girmesine izin verilmemesine rağmen şu gerçeğin dışarıya sızması önlenemedi: Libya alevler içinde… Bütün Libya.”

Danimarka’nın Politiken gazetesi, devletin göstericilere acımasızca tepki göstermesini eleştirdiği yorumunda, silahsız sivilleri kasıtlı olarak askerlere vurdurtan bir rejimin meşru sayılamayacağını yazıyor:

“Nizami toplumlarda böyleleri yargılanır. Ama Libya’nın 41 yıldır meşru hükümeti olmadı. Diğer Arap ülkelerinin diktatörleri hep Kaddafi’nin kafadan çatlak olduğunu söylerlerdi. Onun iktidar düşkünlüğünün ve hesaba kitaba gelmeyen kanlı yönetim stilinin nedeni bu özelliği olsa gerek. Arap ülkelerinin tereddüt etmeden Libya halkını desteklediklerini göstermeleri iyi olurdu. Kaddafi’yi yola getirmeye çalışmak nafiledir. Ama Arap kardeşlerinin ona sırt çevirdiğini bilmesi, Kaddafi'nin ordusunu mutlaka etkiler.”

Muhafazakâr İngiliz gazetesi The Times, Ortadoğu’ya Marshall planı uygulanmasını öneriyor:

“Batılı devletler Arap ülkelerindeki reformcu kanata, devlet yönetiminin iyileştirilmesine yardımcı olacağını göstermeli. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ekonomik kalkınma için uygulanan Marshall planı buna örnek alınabilir. Savaştan sonra politikacılar, müreffeh ve hür Avrupa’nın ne büyük nimet olacağını kavramışlardı. Bölgenin genç demokrasileri için, savunma yardımı dışında on milyar dolarlık demokratik yapılanma fonu oluşturulabilir. Arap ekonomilerinin küresel piyasalara entegre edilmesi son derece önemlidir. Uzmanlaşma yoluyla sağlanacak verimlilik artışı, Uzakdoğu’da olduğu gibi Arap ülkelerinde de olumlu sonuç verir.”

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yerleşim politikası yüzünden İsrail’i kınamasının ABD tarafından önlenmesi Avrupa basınının yorum konuları arasında. Fransız Paris Normandie gazetesinde şu satırları okuyoruz:

“ABD Başkanı, barış sürecini engellediği için,İsrail’in işgal altındaki topraklarda uyguladığı yerleşim politikasına karşı çıkıyor. Bunu bizzat açıklamıştı. Yerleşim politikasının sürdürülmesini kınayan karar tasarısını ise veto etti. Neden olarak da, barış politikasını engellemek istemediğini söyledi. Anlayan beri gelsin! Oysa Güvenlik Konseyi’nin diğer 14 üyesi, yerleşim politikasının anlaşmalara aykırı olduğu kanaatindeydi. Dünya devletleri, Sudan’ın güneyindeki ayrılıkçılara tanıdığı hakkı Filistinlilerden esirgeyebilir mi?”

Neue Zürcher Zeitung'un 20’ler Grubu maliye bakanları buluşmasını konu alan satırlarıyla basın özetlerine son veriyoruz:

“Çıkan en önemli sonuç, aşırı ve hatalı para politikaları hakkında zamanında sinyal verecek bir çeşit panel üzerinde anlaşmaya varılmış olmasıdır. Buluşma bu bakımdan somut kararlar çıkarmıştır. Böylelikle 20’ler Grubu, milli değerlendirmelerin dışına taşan bir elkitabına kavuşmuş olacaktır. Bu endikatörlerin milli çıkarlarla çatışan reformların kabul ettirilmesine yarayıp yaramayacağını ise bekleyip görmek gerekecek.”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa