1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

16.01.2004 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Tuba Tunçak16 Ocak 2004
https://p.dw.com/p/Abw2

AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi’nin Türkiye temaslarına, önemli Alman gazetelerinde geniş yer ayrılıyor. Yorumlarda, Prodi’nin ziyareti daha çok, Kıbrıs sorunu ile ilişkilendiriliyor.

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Erdoğan hükümetinin, Annan Planı’nın Kıbrıs Türk ve Rum kesimi tarafından yeniden ele alınması için çaba sarfettiğini belirtiyor. Gazeteye göre, Prodi ayrıca, Türkiye’nin adaylığı konusunda AB üyeleri arasında görüş ayrılığı bulunduğunu ortaya koymak istiyor.

Süddeutsche Zeitung’da Christiane Schlötzer imzasıyla çıkan yazıda ise Prodi’nin Ankara’da bir devlet başkanıymış gibi karşılandığı yazıyor. Yazıda, Başbakan Erdoğan’ın Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlayabileceğine dair mesajının, Kıbrıs Rum kesiminde şüpheyle karşılandığı belirtiliyor. Süddeutsche Zeitung’un konuyla ilgili yorumu şöyle:

"Prodi’nin tarihi ziyareti sırasında, Türk hükümetinin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik mesaj vermesi tesadüf değildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs barış görüşmelerinin, kısa süre içinde başlayabileceği garantisini verdi. Aralık ayında AB’den üyelik için müzakere takvimi almaya niyetli Erdoğan hükümeti, Brüksel‘in eline “ret” kozu vermek istemiyor. Bu durum, Kıbrıs sorunun çözümü açısından mutluluk verici. Ama Ankara, müzakere masası başında da Kıbrısla ilgili samimiyetini ortaya koymalı. “

Düsseldorf’ta yayınlanan Rheinische Post gazetesinin konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

"AB Komisyonu Başkanı Prodi’nin Ankara ziyareti hafife alınmayacak bir sinyal. Bu ziyaret, AB’nin, 2004 yılını Türkiye ile gelecekteki ilişkileri açısından ne kadar önemsediğini gösteriyor. Birlik, Aralık ayında Türkiye’ye müzakere takvimi verilip verilmeyeceğini kararlaştıracak. Prodi, ziyareti sırasında ayrıca Kıbrıs sorununa da dikkat çekiyor. Mayıs ayına kadar sorun çözülmese dahi Ada’nın Rum kesimi AB’ye girecek. Bu durumda sadece Ankara’nın tanıdığı ve mali desteği ile yaşayan Kuzey Kıbrıs kaybeden taraf olacak. Öte yandan, Başbakan Erdoğan’ın, Kıbrıs sorunun çözümünde kendilerine nazaran uzlaşıya daha açık görünmesi orduyu rahatsız ediyor. Türk ordusu birliklerini AB’nin talep ettiği gibi Ada’dan çekmek istemiyor. Ama Kıbrıs’ın tamamının birliğe girmesinden sonra işgal gücü olarak Ada’da bulunması düşünülemez.”

Alman gazetelerinde bugün öne çıkan bir başka da Irak. Irak Savaşı'na katılmayı reddeden Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in, bu ülkeye insani yardım amacıyla asker gönderme planları tepki çekmeyi sürdürüyor. Schröder -her ne kadar aksini savunsa da- bu açıklama, Alman hükümetinin Irak politikasının değiştiği şeklinde değerlendiriliyor. Bonn’da yayınlanan General Anzeiger’in yorumu:

"Irak politikasında değişiklik mi, yoksa Washington ile ilşkileri düzeltmek için ağza çalınan bir parça bala mı söz konusu olan? Her durumda Alman dış politikası Başbakan, kendi Savunma Bakanı’nı yalancı da çıkarsa hareketlenmeye başladı. Savunma Bakanı Struck hafta sonu ’Alman askerlerinin Irak’da işi yok” derken, Schöder Irak’a hastane uçağı gönderilmesinden bahsediyor. Ama bu uçaklarla Irak’a gidecek sağlık görevlileri de üniforma taşıyor. Bu da Irak’da Alman askeri varlığı demektir. ”

Süddeutsche Zeitung’un bu konuyla ilgili yorumu da şöyle:

”Schröder’in açıklamasının zamanlaması tesadüfi değil. ABD birkaç gün önce, daha çok yardıma hazır olduğunu bildirecek bazı savaş karşıtlarını da Irak’daki ihalelere dahil edeceğini duyurmamış mıydı? Yardım etme niyeti bundan iyi nasıl ifade edilebilir ki?”

ABD’nin yeni uzay programı, Alman gazetelerinde yer alan konulardan. Die Welt gazetesi, Ay’da Mars araştırmalarının koordine edileceği bir uzay üssü kurma fikrinin Başkan Bush’un cesaretini kanıtladığını belirtiyor. Gazetede, bu tür hedefler koyan kişilerin, büyük risk, yüksek maliyet ve misyonun önemi nedeniyle cesarete sahip olması gerektiğini yazıyor.

Hannoversche Zeitung’un yorumu ise şöyle:

”Ay’da bir uzay üssü kurma amacına gözle görülür zamanda ulaşılabilir. Bu sayede Mars ve belki başka gezegenlere gitme konusunda deneyimkazanılabilir. Ayrıca Ay’ın karanlık yüzü de astronotlara fezaya başka yönden bakma fırsatını sunacaktır."