1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1508 Presseschau 2

15 Ağustos 2011

Bugünkü Avrupa basının yorum konuları Suriye’de protestoculara uygulanan şiddet, İngiltere'deki yağmalama olayları, Euro krizi ve Fransa'nın Afganistan politikası.

https://p.dw.com/p/12GgY

Fransa’dan La Montagne bugünkü sayısında Suriye’de Beşar Esad yönetiminin, protestoculara karşı izlediği sert çizgiyi yorum sütunlarına taşıyor:

“Binlerce kişi ölmüşken, on binlerce Suriyeli ise cezaevlerinden acımasızca işkence görüyorken, Fransa bu korkunç ilerleyişi, çekingen bir BM kararı ve ılımlı ifadelerle eleştirmekle yetiniyor. Despotların izlediği strateji ne olursa olsun, artım işlemiyor, Arap devrimlerini geri çevirmek mümkün değil. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ülkede çok partili sisteme geçileceğini ilan etti, ama bu açıklama anlamsız. Babasından miras aldığı bu kabalık nedeniyle, kesinlikle savunulamaz ve iktidarı elinde tutmasını da Libya’da uluslararası misyonun çetrefilli bir hale dönüşmesine borçlu. BM daha uzun süre çifte standart uygulama tavrında ısrar etmeyecek ve katledilen halka yardım etmek zorunda kalacaktır.”

İngiltere’de son 30 yılın en büyük yağmalama olaylarının ardından tartışmalar sürüyor. İsviçre'den Neue Zürcher Zeitung, şiddet olaylarının sonuçlarını mercek altına alıyor. ‘Sıfır tolerans’ başlıklı yorum şöyle:

“Politikacıların, bu huzursuzluk olaylarının tamamen kanunlara aykırı olduğu, suç işlendiği yönündeki yorumu, ülkede genel olarak kabul görüyor. Özellikle bu pahalı başkentte sert, çetin ve disiplinli işlerde çalışan ve alçakgönüllü bir hayat sürme mücadelesi veren göçmenler ve etnik azınlıklara mensup vatandaşlar, bu huzursuzluk olaylarını çıkaranlara ve yağmacılara kesinlikle anlayış göstermiyor. İşte bu nedenle bu kişilere karşı çok sert biçimde baskı uygulanması yönündeki çağrılar şu günlerde çok popüler. Bazı semt idareleri, hakkında dava açılan yağmacıların ailelerini belediyeye ait sosyal konutlardan çıkarma işlemine başladı. Başbakan Cameron Perşembe günü parlamentoda önlemleri çok açık biçimde onayladı. Ancak sert müdahale edilmesi çağrısı, sınıra dayandı. Şu an bile ülke bu yeni durum karşısında sürekli olarak artan polis ve cezaevi bütçesini karşılayacak durumda değil.”

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise Almanya Başbakanı Angela Merkel’le Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin yarın yapacağı, euro krizini de ele alacakları zirve. L’Alsace yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Paris’te Salı günü yapılacak zirveye çok fazla umut ve beklenti bağlanmış durumda. Özellikle de finans ve ekonomi dünyasının bilinen aktörlerinin psikolojik beklentileri böyle görünüyor. Euro bölgesinde yeni bir ekonomi hükümetinin kurulması alelacele, kısa vadede mümkün değil, çünkü ekonomi, politikadan ayrılamaz, ondan ayrı düşünülemez. Kim, ortak bir hükümetten bahsediyor, bunu savunuyorsa, o zaman kendi egemenliğinden, bağımsızlığından da vazgeçmeyi dile getiriyor demektir. Bu konu elbette tabu değil, çünkü AB bu konuda bazı taleplerde bulundu. Ancak bu, telaşa kapılarak, piyasaların baskısına boyun eğip, müzakere edileceği anlamına gelmiyor. Avrupa’nın kendi kaderini tayin etmediği izlenimi piyasalara, başka hiçbir şeyden daha az güven veremez.”

Fransız Dernieres Nouvelles d'Alsace bugünkü sayısında, Fransız hükümetinin Afganistan politikasını masaya yatırıyor. Yorum eleştirel:

“Cumhurbaşkanı’nın, askerlerin 2014 yılına kadar ülkeden kademeli olarak çekileceği yönündeki sözü, yeterli değil. Artık bütün kartların açıkça ortaya konulmasının zamanı geldi. Afganistan’da ölen Fransız askerlerin sayısı hiçbir zaman 2011 yılındaki kadar fazla olmamıştı. Bu profesyonel askerler yaşamlarını belirli bir demokrasi ve özgürlük düşüncesine adıyor. Ancak bu misyonda erkekler ya ellerinde yeterince malzeme olmaksızın yaratıcılıklarını kullanmak zorundalar ya da telaşa kapılıp, stratejik hiçbir taslak ve plan olmaksızın geri çekilmeliler. Politikacılar açık bir dilde konuşmakla yükümlü. Ulvi prensipleri adına cepheye gönderdikleri askerlere en azından bunu borçlular.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ahmet Günaltay

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik