1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

14.09.2009 - Avrupa basınından özetler

14 Eylül 2009

Bugünkü Avrupa basınında Afganistan'da düzenlenen, çok sayıda sivilin öldüğü saldırı ve Almanya Başbakanı Merkel'la rakibi Steinmeier arasındaki televizyon düellosuyla ilgili yorumlar göze çarpıyor.

https://p.dw.com/p/JeYN
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Viyana'da yayımlanan muhafazakar Die Presse gazetesi, Afganistan'daki Alman birliklerinin Taliban'ın kaçırdığı iki tankere hava operasyonu düzenlenen ve çok sayıda sivilin öldüğü saldırıyı analiz ediyor:

"Savaş? Evet savaş. Alman politikacılar bu sözcüğü telaffuz etmekte zorlanıyor. Bundan çok 'askerlerin geri çekilmesi' sözcüğünü söylemek onlara daha kolay geliyor. Özellikle de Sol Parti için. Sol Parti Almanya'nın dış politikadaki güvenilirliğini mahvetmek için yanıp tutuşuyor. Sosyal Demokrat Partili Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de çekilme konusunda bir plana sahip. Alman Ordusu'nun Afganistan misyonu halk arasında tepki görüyor. Aynı şekilde Sosyal Demokratlar da Hristiyan Birlik Partileri'ne göre halktan daha az destek alıyor. Eski Başbakan Schröder'in, 'barış kartını' oynayarak iktidara gelmek ne kadar cazip! Ancak Afganistan'da güvenliğin giderek kötüye gitmesi ve ülkenin önceden olduğu gibi şimdi de teröristlerin eğitim gördüğü bir kamp haline gelmesi yüzünden savaş sürecek. Hindikuş dağlarında verilen mücadele aynı zamanda Almanya'nın güvenliğinin de bir parçası. Tabi bu, Avusturya'nın güvenliği için de geçerli."

Cenevre'de yayımlanan Neue Zürcher Zeitung, Almanya Başbakanı Angela Merkel'la, Sosyal Demokratlar'ın adayı, Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier arasındaki televizyon düellosunu yorum sütunlarına taşıyor:

"Böylesine etkinliklerin tamamında olduğu gibi bunda da aslında uzun süredir bilinen savlardan çok kimin daha iyi olduğu, kimin düelloyu kazandığı sorusu ön plana çıkıyor. İlk bakıldığında bu düellodan somut bir sonucun çıkmadığı izlenimi doğuyor. Ancak dikkat çekici nokta, Merkel'ın Steinmeier'e göre daha dişli çıkıp sunuculara baskın gelmeye çalışmasıydı. Merkel böyle yaparak seçim kampanyalarına yeterince ağırlık vermediği, hafife aldığı yönündeki iddiaları boşa çıkarmak istedi. Steinmeier'se gerçekçi ve katı göründü ama izleyicileri daha az etkiledi. Gecenin, heyecanlı bir gece olmasını kimse beklemiyordu. Zaten heyecanlı, sürükleyici bir düellonun temel bütün unsurları eksikti."

Regensburg'da yayımlanan Alman Mittelbayerische Zeitung ise dünkü etkinliğin bir düellodan çok düete benzediği yorumunu yapıyor:

"Dünkü etkinlik heyecanlı olmaktan başka herşeye benziyordu. Dürüst olmak gerekirse; Dünkü düello nasıl heyecanlı olabilirdi ki? Kamera önünde duran iki kişi aslında birbirine rakip değildi. Daha çok partneri andırıyorlardı. Merkel ve Steinmeier dört yıldır iyi bir işbirliği içinde çalışıyor. Mensup oldukları partiler belki birbirini sevmiyor ama zaten büyük koalisyon iki parti arasındaki sevgiden kurulmadı. Ancak Sosyal Demokratlarla Hristiyan Demokratların yaptığı zorunlu evlilik işledi. Kriz zamanlarında Merkel ve Steinmeier iyi bir çalışma örneği sergiledi. Şimdi birbirlerinin üzerine mi gitmeliydiyer? Dünkü düello sonu gelmeyen bir reality showa benziyordu. Mahkemeye kadar gelmiş, ama boşanmak istemeyen bir çifte."

Fransız La Montagne gazetesinden aktaracağımız yorum ise Fransa'da Telekom çalışanları arasında son zamanlarda artan intiharlar. Gazete intiharları işyerinde çalışma koşullarının stresli olmasına bağlıyor:

"Telefonun ustası, şefi bir firmanın, çalışanlarını dinlemediği, onlara kulak vermediği yönünde suçlanması ne kadar acımasız bir çelişki. Telekom yönetimi tıpkı satrançta şahın bir ileri bir geri hareket ettirilmesi gibi bazı çalışanlarının yaratıcılığıyla, ürettikleriyle bir fikir adına oynuyor ve onların kendilerine olan saygılarını yitirmelerine neden oluyor. Eskiden devlete ait olan France Telekom, tek vaka değil. Başka birçok işletmede de benzer dramatik olaylar yaşanıyor. İşyerinde stres, performans prensibinin temel ilkelerini tartışmalı hale getirdi."

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay