1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

14.08.2009 - Avrupa basınından özetler

14 Ağustos 2009

Avrupa'da çeşitli ülkelerin milli ekonomilerine ilişkin son veriler, 14 Ağustos 2009 tarihli Avrupa gazetelerinin haber, analiz ve yorum sütunlarında öne çıkan konuların başında geliyor.

https://p.dw.com/p/JBEl
Fotoğraf: pa/Helga Lade Fotoagentur GmbH/DW

Avrupa İstatistik Dairesi Eurostat’ın dün açıkladığı büyüme rakamlarının yankısı sürüyor. Eurostat’ın verilerine göre Almanya ve Fransa’da ekonomik büyüme yılın ikinci çeyreğinde, ilk çeyreğe oranla yüzde 0,3 oranında arttı. Bu, yıllık bazda yüzde 7,1’lik düşüş anlamına gelmesine rağmen, Alman siyasiler tarafından "resesyonun sonunun başlangıcı" olarak değerlendiriliyor. Konu bugünkü Avrupa basınında da geniş yer alıyor. Fransız Le Monde gazetesi, kriz döneminde hafif de olsa büyüme gösteren rakamları ‘göz aldanması’ olarak nitelendiriyor:

“Zayıf da olsa büyüme gösteren rakamlara sürpriz bir şekilde geri dönülmesi, Avrupa ve dünyanın diğer bölgelerinde, krizin en kötü dönemlerinin geride kaldığına inanmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyor. Gerçekten de yılın başından beri cesaret verici işaretler var. Paris borsası toparlandı, Fransız bankalarının yarıyıl bilançoları olumlu ve fiyatlarda hafif düşüş yaşanıyor. Ama hiçkimse krizin sonunun geldiğinden bahsedemez. Önümüzdeki dönem iki büyük zorlukla karşı karşıyayız: İşsizlik ve kamu borçları uçurumu ile mücadele. Fransa’da bütçe açığı 80 milyar euro ve yıl sonuna kadar bu rakam 130 milyar euroya yükselebilir. Krizin sonu daha görünmedi.”

Eurostat’ın rakamları Almanya ve Fransa’da umut yaratsa da İngiltere, İtalya ve Hollanda ekonomilerinde belirsizlik sürüyor. İspanyol El Periodico gazetesi, rakamların olumlu bir sinyal olduğunu, ancak aynı zamanda Avrupa’daki asimetrik gelişime de işaret ettiğini belirtiyor.

“Fransa ve Almanya’da yılın ikinci çeyreğinde kaydedilen sürpriz büyüme rakamları, Avrupa’da ekonomik iyileşmenin ilk işaretleri. Bu rakamlar önemli, çünkü Avrupa’nın en büyük ve üçüncü büyük ekonomileri söz konusu. Canlanmanın devam edebilmesi için iki koşulun yerine getirilmesi gerek: Bankaların bilançolarının düzene sokulması ve istihdam kaybının durdurulması. Bununla birlikte Avrupa’da asimetrik bir canlanma da söz konusu. Macaristan, Baltık Cumhuriyetleri ya da Bulgaristan gibi bazı ülkeler iflasın eşiğinde. İtalya, İngiltere ve İspanya’daki durum da belirsizliğini koruyor.”

İsviçre’den Neue Zürcher Zeitung da rakamlara temkinli yaklaşıyor ve resesyonun sonunun geldiğinden bahsetmenin çok erken olacağı uyarısında bulunuyor:

“İşsizlik, önümüzdeki aylarda güçlü bir şekilde artacak ve istihdamla ilgili yapısal sorunlardan çıkış yolu da henüz görünmüyor. Almanya, bu konuda eski zayıf noktasıyla karşı karşıya. Almanya’daki istihdam ve ürün piyasaları ABD’den çok daha katı bir yapıda. Üstüne üstlük Alman hükümeti iyi günlerde bu yapıyı gevşetme şansını da değerlendiremedi. Bu nedenle Amerikalılar, krizden daha maharetli ve hızlı bir şekilde çıkabilecek. Uzun süreli ekonomik zayıflık yoluna saplanmamak için Almanya’nın çok dikkatli olması gerek.

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu


Editör: Murat Çelikkafa