Avrupa basınından özetler

İsviçre'de yayımlanan Neue Zürcher Zeitung kasım ayındaki seçimlerde ABD Başkanı Barack Obama'yla yarışacak olan Mitt Romney'nin seçim perspektifini yorumluyor:

"Romney artık tümüyle Beyaz Saray'daki rakibine yoğunlaşabilir. Partisini arkasına alıp ön seçimlerde imajının gördüğü zararı onarmaya başlayabilir. Çünkü bu çok önemli. Cumhuriyetçiler sağ kesimden oy almaya çalışırken önemli seçmen gruplarını da kendilerinden uzaklaştırdılar. Özellikle de kadınları ve Latin Amerika kökenlileri... Ancak Başkan Obama'nın durumu da hassas. Ekonomi canlanmıyor, işsizlik hâlâ yüksek. ABD Başkanı kasım ayına kadar tünelin ucunda bir ışık göstermeyi başaramazsa, Demokratların işi zor."

Avusturya'nın liberal gazetesi Der Standard da Mit Romney için şunları yazıyor:

"Romney, başkan olursa, iş dünyasındaki deneyimine rağmen bütçe açığını kapatmayı başaramayacak. Ülkenin geleceği için gerekli olan, eğitim ve araştırma, altyapı gibi alanlarda acil yatırımları da yapamayacak. Ve onun en sevdiği konu olan deregülasyon da ekonominin en son ihtiyacı olan şey. Romney'nin yöneteceği bir ABD 'muhafazakâr devrim' riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu da dünya genelinde öfkeye, stagflasyona yol açabilir. Süper gücün dünya politikasındaki konumunu da etkiler. Obama da ABD'nin yavaşça çöküşünü durduracak reçeteyi henüz bulamadı. Belki Romney'in açıkları ona bu konuda itici güç olur."

Fransız yerel gazetesi Ouest France Tunus'taki gergin siyasi ortamı yorum sütunlarına taşıyor:

“Sonbahardaki seçimlerden bu yana Tunus'ta gösteri yapılmayan bir gün dahi geçmedi. Bir gün İslamcılar şeriat kurallarının gelmesini talep ediyor, başka bir gün Tunuslu kadınlar çok değerli haklarını savunuyor. Tunus'un üniversitelerinde her gün başörtüsü konusunda kavga çıkıyor. Selefiler türban takılması yönünde baskısını her geçen gün arttırıyor. Sanki ülke her gün yeni bir sarsıntı geçiriyor. Tunus, Arap Baharı'nın Zeynel Abidin Bin Ali'nin görevine son vermesinin ardından hâlâ kendi yolunu arıyor.“

Hollanda'nın de Volkskrant gazetesi Euro Bölgesi'ndeki borç krizine yorum getiriyor:

"AB ile Avrupa Merkez Bankası'nın, Yunanistan ve bankalara milyarlık malî kaynaklar sağlayabildiği dönemin bu kadar kısa sürmesi, en karamsarları bile şaşırttı. Finans piyasaları yine günlerdir dünya ekonomisinin en zayıf halkası olarak Euro Bölgesi'ni işaret ediyorlar. İspanya ve İtalya'nın ödemesi gereken borçlarının faizi ürkütücü bir hızla arttı. Avrupa'nın yardım fonları Yunanistan, Portekiz ve İrlanda'ya yardım edebildi. Ancak İtalya ve İspanya gibi ulusal ekonomileri kurtarmak için bu fon çok küçük. AB hükümet başkanları Fransa'da yapılacak seçimler nedeniyle yeni bir kriz zirvesi gerçekleştirmeyi göze alamıyor. Yine de bundan kaçamayacaklar."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Eğilmez

Editör:Ercan Coşkun