1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

Celik Akpinar11 Kasım 2013

Hafta başında Alman basınından seçtiğimiz yorumlar ağırlıklı olarak bugün Varşova’da başlayan BM İklim Konferansı ile Cenevre’de uzlaşmasız sona eren İran’ın nükleer programına ilişkin görüşmelerle ilgili.

https://p.dw.com/p/1AF9H
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung yorumunda, Filipinlerdeki Haiyan tayfunundan yola çıkarak, Varşova’da başlayan İklim Konferansı’na atıfta bulunuyor:

“İklim araştırmacılarının görüşüne göre dünyayı tehdit eden tehlikeyi Haiyan tayfunu gözler önüne serdi: Aşırı kötü hava şartları dünyayı gittikçe etkisi altına alıyor. Tam da bu Pazartesi günü dünyanın dört bir yanından uzmanların Varşova’daki İkilim Konferansı’nda buluşmaları bu anlamda iyi bir tesadüf oldu. İklim konusundaki görüşme süreci enerjisini kaybetmeye yüz tutmuşken (Filipinlerdeki) doğal afet bölgesinden gelen görüntüler, facianın ne kadar büyük yıkımlara, insan kayıplarına sebep olduğunu çok net bir biçimde gözler önüne sermiş bulunuyor ve iklim politikalarının duraksamasının bedeli ödeniyor. Son dönemlerde yeni iklim politikalarının maliyetinin ne olacağı konusu ile lüzumundan fazla uğraşılmıştı.”

Stuttgarter Zeitung'un yorumu da BM İklim Konferansı ile ilgili:

“ABD ve Çin’den, iklimin korunması doğrultusunda daha fazla çaba gösterecekleri yönünde sinyaller geliyor. Zaten şu sıralarda iklimin korunması yönünde propaganda yapmayan hiçbir dünya kuruluşu ya da holding yok gibi. Neredeyse dünyanın her ülkesi, hatta Pakistan, Vietnam ve Kenya gibi ülkeler bile artık iklim programları hazırlıyorlar. İşte bu durumda Avrupa’ya, Almanya’ya özel sorumluluk düşüyor. Çünkü onlar diğerlerine örnek oluşturabilir, bu alanda motor güç olabilirler. Almanya’ya ise kilit rolü düşüyor. Eğer Almanya’da başlatılan enerji dönüşümü başarı ile sonuçlanır ve ülkenin rekabet gücü ile toplumun refahının yenilenebilir enerjilerle de mümkün olduğu kanıtlanabilirse, fosil enerjilerden vazgeçme sürecinde güçlü bir argüman kazanılmış olur. Bu da, iklimin korunması yönünde atılan ilk adım anlamına gelecektir.”

İran’ın nükleer programına ilişkin Cenevre’de yapılan görüşmelerde bir uzlaşma sağlanamadı. Görüşmeler 20 Kasım tarihine ertelendi. Ancak taraflar bu buluşmada ilerleme kaydedildiğinin altını çizdiler. Frankfurter Allgemeine Zeitung konuya ilişkin yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Cenevre buluşmasından bir sonuç çıkartmak gerekirse, ara çözüme gitmek üzere bir ara yol bulunduğu söylenebilir. Bu ara çözüm ise tüm dünyayı ilgilendiren bu anlaşmazlığın gelecekteki nihaî çözümüne temel oluşturabilir. 10 gün sonra yapılacak toplantıda bir ara çözüme varma olasılığı bile anlaşmazlığın ne kadar çetrefil olduğunu gösteriyor. İran’ın nükleer programına ilişkin tüm bilgilerin olanca şeffaflığı ile ortaya dökülmesini şart koşan bir anlaşma imzalanmadığı takdirde, İran’ın atom bombasına sahip olması ‘kabul edilemez’ şeklinde ifade edilen tehdidi uygulamaya geçirme zamanı yaklaşmış olacaktır. Tabii ki askerî müdahalenin sonuçlarının çok ağır olacağı bilindiğinden batılı ülkeler böyle bir adımı atmaktan -haklı olarak- çekiniyorlar.”

İran’ın nükleer programı konusunda Birleşmiş Miletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi beş ülke ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya'nın katıldığı ve sonuçsuz kalan Cenevre toplantısına ilişkin olarak Köln’de yayımlanan Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi şu görüşleri yorum sütununa taşımış:

“Cenevre buluşmasından ‘İlerleme kaydettik ama henüz bir anlaşma mümkün görünmüyor’ sonucu çıktı. Toplantıdan sızan bilgilere göre Fransa, İran’ın samimiyetine tam ikna olmuş değil. O nedenle gelecek toplantıya kadar diplomatik çabaların İran’ın nükleer programda batı ile işbirliği isteğini daha güçlü bir biçimde ifade etmesi yönünde yoğunlaştırılması gerekli. İran ile imzalanacak ama tarafların samimiyetine inanmadıkları ve uzun vadede batılı ülkeler arasında nifak tohumları ekebilecek bir anlaşma en kötü çözüm olurdu.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay