1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

100909 Antiterrorpolitik USA

11 Eylül 2009

ABD’de ikiz kuleler ve Pentagon’u hedef alan saldırılar sonrasında Bush yönetiminin izlediği saldırgan politika dünyayı değiştirdi. Yeni ABD Başkanı Obama, izlediği yeni politika ile geçmişin izlerini silebilecek mi?

https://p.dw.com/p/JcjJ
Fotoğraf: AP
Bush Bilanz Symbolbild
Fotoğraf: AP / DW-Fotomontage

Bugün George Bush yönetimi ile birlikte anılan sert terörle mücadele yöntemleri, Guantanamo’da yaşananlar ve Ebu Gureyb skandalı, dünya genelinde ABD aleyhtarlığını artırdı. Özellikle de terörle mücadele adı altında uygulanan ve bazen işkenceye varan sorgulama yöntemleri, ABD'nin itibarını daha da zedeledi.

Barack Obama yönetimi ise, ABD'nin 'dış itibarının iadesi' için kolları sıvadı, İslam dünyasına yönelik yeni bir tutum benimsedi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Direktörü Tom Malinowski, bu konuda şunları söylüyor:

Symbolbild Obama Guantanamo USA
Fotoğraf: AP/DW

“Başkan Obama, Kahire’deki konuşmasında yeni bir yaklaşımın sinyallerini verdi. Bu yaklaşım işbirliği, uzlaşı ve karşısındakini dinlemeyi temel alıyor. ABD ile aynı fikirde olmayan herkesin düşman olarak görülmesini içermiyor. Ülkenin ahlak anlayışının yeniden şekillendirilmesi de söz konusu.“

Bush döneminde insan hakları ihlalleri

Amerika’nın insan hakları konusundaki inanılırlığı Bush yönetimi altında büyük zarar gördü. Gerçi George Bush insan haklarına saygıyı savunuyordu. Ancak yönetimi, buna fazla değer vermedi. İslam ülkelerindeki gerçek ya da sözde muhalifler yargılanmadan hapsedildi ve işkenceye tabi tutuldu. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve diğer insan hakları örgütleri kamuoyunun bu olayları öğrenmesini sağladı.

Obama ile gelen değişim

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Direktörü Malinowski, Obama yönetiminde durumun farklı olduğunu belirtiyor:

“Artık kısmen Amerikan istihbarat servisi CIA tarafından yürütülen sorgulamalar sırasında işkence olmayacak, gizli hapishaneler olmayacak. Artık dünyanın herhangi bir yerindeki işkence odalarına gönderilmek üzere Avrupa ülkelerinden insan kaçırılmayacak.“

Guantanamo kapatılacak mı?

Häftlinge in Guantanamo Symbolbild Fragezeichen
Fotoğraf: AP / DW

Özellikle, 11 Eylül sonrası, Guantanamo Amerikan Askeri Üssü’nde hapishane kurulması, ABD’nin saygınlığına büyük zarar verdi. Obama, göreve başladıktan hemen sonra, Guantanamo’nun en geç gelecek yılın Ocak ayında kapatılacağını açıkladı. Malinowski, bunun oldukça karmaşık bir süreç olduğunu belirtiyor:

“Temel zorluk geçmiş hükümet tarafından orada bırakılan yaklaşık 240 tutukluya ne olacağına karar vermekte yatıyor. Herkes, gerçekten ciddi terör eylemlerine karışmış kişilerin cezalandırılması gerektiği konusunda hemfikir. Ancak bazıları, bazı tutukluların geçmişte işkence gördükleri ya da eylemleriyle ilgili bazı kanıtlar kaybolmuş olabileceği için cezalandırılamayacağından endişe ediyor.”

Terörle mücadelede anahtar insan hakları

Uzun yıllar Guantanamo’da tutulan masum zanlılar ülkelerine geri gönderilebilir. Ancak ABD’ye yakın ülkeler, bu zanlıların seyahat etmesine izin verilmemesini istiyor. Amerikan yönetimi insan haklarına saygının kendi ülkelerinin güvenliği için gerekli olduğunun farkına vardı. Washington merkezli sivil toplum örgütü POMED’in Ortadoğu uzmanı Andrew Albertson, şöyle konuşuyor:

“Obama yönetimi, can güvenliğini korumaya odaklandığımız zaman, Afganistan’daki El Kaide ya da Taliban olsun ya da Irak’taki isyancılar olsun, terörle mücadelemizde daha güçlü olacağımızın farkında. İnsan hakları konusunda yeniden inandırıcılığa kavuşmalıyız.“

Tabii bunları söylemek, yapmaktan kolay. Ekonomik kriz nedeniyle Amerikalılar ülkenin askeri operasyon ve harcamalarına karşı çıkıyor. Obama, halktan sabırlı olmasını istiyor. Malinowski, Obama’nın, Ortadoğu politikasını da değiştirdiğini belirtiyor:

“İsrail-Filistin anlaşmazlığıyla ilgili yeni bir bakış açısı var. Yönetim, örneğin, İsrail’in yerleşim birimleri politikasına daha enerjik bir şekilde karşı çıkıyor. Afganistan ve Pakistan karşısında daha ayrıntılı ve daha akıllıca bir yaklaşım mevcut. Pakistan’da demokrasi ve hukuk devleti ilkesine Bush yönetiminden daha fazla önem veriliyor. Bunlar sadece ABD’nin değil, Pakistan’ın da dikkat ettiği şeyler.”

Miodrag Soric / Çeviren: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay