1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

09.11.2009 - Avrupa basınından özetler

9 Kasım 2009

Berlin Duvarı’nın yıkılışının 20’nci yıldönümü bugünkü Avrupa gazetelerindeki yorum köşelerinin başlıca konusunu oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/KRpX
Fotoğraf: AP

İtalyan Corriere della Sera gazetesi, Berlin Duvarı’nın yıkılmasının Alman tarihi açısından önemine vurgu yapıyor yorumunda.

“Alman başkenti bugün kendi varlığını da kutluyor. Avrupa kentleri arasında Nazi trajedisi ve 28 yıllık bölünmeyi getiren komünist rejimden en ağır etkilenen Berlin, sonunda kimliğini aramaya başlıyor. Şu anki arayış, Berlin Duvarı’nın yıkılışının 10’uncu yıldönümünün kutlandığı dönemden çok daha güçlü. O dönemde siyasi ve sosyal bir inşaat alanını andıran Berlin şu an sadece dünya başkentleri arasında yerini almakla kalmıyor. Aynı zamanda Batı ile Rus stepleri arasındaki sınırda, Avrupa’nın en orijinal kültürlerine açılan bir kapı konumunda. Berlin, gençlerin, yoksul sanatçıların ve umutsuzca özgürlük sembolü arayışına çıkanların adresi olarak dünya başkentleri arasında en renkli çehreye sahip olanı. Bugünkü bayram, özgürlük bayramıdır.”

Fransız Liberation gazetesi, Berlin Duvarı’nın yıkılışının yeni yüzyılı şekillendirmeye devam ettiğini belirtiyor ve ekliyor:

“9 Kasım 1989 gecesi, dünyayı jeopolitik açıdan temelden değiştirdi; ekonomik, kültürel ve sosyal alanda devrim getirdi. Ancak yirmi yıl sonra hala büyük belirsizliklerle karşı karşıyayız. Dünyamız muzaffer kapitalizmin en ağır krizlerinden biriyle karşı karşıya. Varşova Paktı’nın eski güçleri, özellikle de Rusya, aynı Çin gibi Demir Perde’nin yıkılışından gerekli dersleri çıkaramamış görünüyor. Hala insan haklarını ihlal ediyor, otoriter akıntılara kapılarak ilerlemeye çalışıyorlar. Doğu’da bir duvar yıkıldı. Meksika, Filistin ve diğer yerlerde de hâla günün birinde sevinç içinde, parmak fiskesiyle yıkılması gereken duvarlar mevcut.”

Hollanda'dan Trouw gazetesi ise Berlin Duvarı'nın yıkılışını komünizm deneyinin sonu olarak değerlendiriyor:

“Berlin Duvarı, Doğu ve Batı Almanya arasındaki sınır, yani komünist Doğu Avrupa ile demokratik Batı Avrupa’yı ayıran Demir Perde… Onu kurtarmak artık mümkün değil. Planlı şekilde bir cennet oluşturma hedefiyle uygulanan büyük deney boşa çıktı. Deney kobayı olarak kullandıkları insanlar şanslarını başka yerlerde aramasınlar diye oluşturdukları duvar, komünizmin ideallere değil, zorlamalara dayandığının da işaretiydi. Duvarın yok olmasıyla, zorlamaların kalkmasıyla komünizm deneyi de hızla sona erdi.”

Kopenhag’da yayımlanan Politiken gazetesinin yorumunda ise yirmi yılın ardından artık Avrupa'nın ortak geleceğine odaklanılması gerektiği belirtiliyor.

“Berlin Duvarı’nın yıkılışının 20’nci yıldönümü ne kadar kutlansa azdır. Ancak bu gün, gerçek anlamda bütünleşmiş bir Avrupa yolundaki eksiklikleri düşünmek için de önemli bir fırsat sunuyor. İdeolojiler aşıldı, ancak özgürlük adına ortak gelecek vizyonu hâlâ yok. Duvarın yıkılışı yeni bir uluslararasıcılık için zemin hazırladı. Ancak bunun yerine yeni bir yerellik belirdi. Gerçekte birbirimiz hakkında bildiklerimiz eskiye oranla azaldı. Umarız, 20’nci yıldönümü kutlamaları yeni bir coşku yaratır, kıtanın tarihinin ortaklaşa benimsenebilmesi için kalpler ve zihinlere yeni bir ilham gelir.”

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay