1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0808 Presseschau

Derleyen: Meltem Karagöz8 Ağustos 2008

Çin’in ev sahipliğinde düzenlenen 2008 Olimpiyat Oyunları, 8 Ağustos 2008 tarihli Alman gazetelerinde öne çıkan konu. Gazeteler, olimpiyatlar vesilesiyle Çin'de yaşanan gelişmelere değiniyor.

https://p.dw.com/p/Esfa
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Süddeutsche Zeitung gazetesinin yorumunda 2008 Olimpiyat Oyunları'nın ev sahibi Çin’le ilgili şu değerlendirme yapılıyor:

“Çin görünürde modernleşme yönünde son vites ilerliyor, ancak bu ilerlemenin arkasında nasıl siyasi ve toplumsal izler bırakacağı bilinmiyor. Olimpiyat Oyunları'nın Çin'in modernleşme devir sayısını arttırdığını söylemek mümkün, yönetimse merkez kaç kuvvetiyle başa çıkmaya çalışıyor. Dışarıdan yapılan eleştirilere, protestolara ve Amerikan Başkanı'nın telkinlerine bile kulak asmayan bu devasa ülke, olimpiyatlar için birkaç sene daha bekleseydi fena olmazdı.”

Berlin’de yayınlanan Tagesspiegel gazetesinin yorumunda ise olimpiyatlara katılacak Alman sporcular, Çin’de özgürlük ve insan hakları konusunda adım atmaya çağrılıyor:

“Şimdi sıra atletlerde. Minder ve sahalara çıkarken duruşlarını da ortaya koymalılar. Alman eskrim sporcusu Britta Heidemann gibi olaya dâhil olmalılar. Heidemann, bir değişim süreci içinde olan Çin’e daha fazla anlayış gösterilmesi çağrısında bulunmuştu. Ya da Çin’deki insan hakları durumunu protesto edebilirler. Heidemann’ın eskrimci arkadaşı Imke Duplitzer’in Olimpiyat Oyunları'nın açılış törenine katılmaması gibi. Herkes düşüncelerinde özgürdür, sporcular da öyle. Olimpiyatların tüm siyasi düşüncelerden bağımsız olması gerektiği ilkesine rağmen, atletler özgürlüklerden yana tavır koyabilirler. Temel haklardan yana, dünya geneline yayılmış böyle bir tavır en azından sembolik bir altın madalyayı hak eder.”

Stuttgarter Zeitung gazetesi de olimpiyatların beraberindeki sorunlara dikkat çekiyor:

“Doping, ticarileşme ve sansür, olimpiyat anlayışını temelden sarsan olguların başında yer alıyor. Çünkü bunlar, Olimpiyat Oyunları'nın asıl amacını oluşturan dünya gençlerinin barış içinde bir arada olması düşüncesine ters düşüyor. Atletlerle konuşulduğunda ise hala olimpiyat vizyonuna sahip çıktıkları anlaşılıyor. Tüm sorunlara rağmen 16 gün sürecek olimpiyatlar, milyonlarca insan için bir sevinç ve heyecan kaynağı. Sadece bu bile, korunması gereken bir değere sahip. Ancak olimpiyatları satan, doping yapan ya da sansürleyen bu değeri mahveder.”

Essen’de yayınlanan Westdeutsche Allgemeine Zeitung gazetesinin yorumunda ise Pekin yönetiminin olimpiyatları bir fırsat olarak değerlendirmesi gerektiği görüşü savunuluyor:

“Çin, kendi yönetimi açısından Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yaparak bazı riskler almış olsa da olimpiyatları bir fırsat olarak değerlendirmeli. Şeffaflaşmalı ve dışa açılmalıdır. Çünkü tüm dünyanın gözü şimdi Çin'in üzerinde. Olimpiyatlar toplumun günlük yaşamını, ülkedeki siyasi durumu değiştirecek bir güçte olmasa da olimpiyatlar Çin'e karşı duyarlılığı arttırdı diyebiliriz.”