08.05.2009 - Avrupa basınından seçmeler
8 Mayıs 2009
Avusturya'da yayımlanan Kurier gazetesi ile başlıyoruz basın turumuza. Papa'nın Ortadoğu ziyaretinde dikkatli davranması uyarısını yapan gazetede şu satırları okuyoruz:
“16'ıncı Benedikt, Katolik Kilisesi'nin lideri olarak sadece geçmişin ve Hristiyanlar tarafından Yahudilere yapılan ayrımcılığın sorumluluğunu taşımıyor. Savaş kuşağından bir Alman olarak da ağzından çıkacak her kelime, altın terazisinde tartılacaktır. Benedikt haftalardır bu seyahate hazırlanıyor. Ancak son derece zeki olan Joseph Ratzinger'in hatalara karşı hazırlıklı olmadığı ve iyi bir danışma hizmeti almadığı defalarca kendini belli etti. Hz. Muhammed'le ilgili yaptığı alıntılar Müslümanları, Paskalya duasında Yahudilerin din değiştirmesini istemesi ve soykırımı reddeden İngiliz Piskopos Williamson'ı kiliseye yeniden kabul etmek istemesi de Yahudileri kızdırdı.”
Alman Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi de Papa'nın Ortadoğu ziyaretini şöyle değerlendiriyor:
“Ziyaretin resmi gerekçesi kutsal bölgelere bir hac ziyareti yapmak. Ancak Ortadoğu'da din ve politika birbirine ayrılmaz şekilde bağlı olduğundan, Papa'nın ziyaretinin elbette siyasi boyutu da bulunuyor. Diğer yandan bölgede Papa'yı bekleyen tehlikeler var. Bunlardan ilki, bir Alman Papa olarak İsrail'e gidecek olması. İkincisi, ne İsrail ne de Filistinliler tarafından tam anlamıyla kucaklanacaktır. Ayrıca Vatikan ve Museviler arasındaki gergin ilişkiler de bu ziyareti oldukça zorlu hale getiriyor...”
Avrupa basınında bugün ağırlık verilen konulardan biri de İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın Avrupa turu. Fransa'nın bağımsız gazetesi Le Monde'un yorumu şöyle:
“İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman, bölgedeki gerginliğin gerçek nedeninin İsrail ve Filistinliler arasındaki sorun değil, İran olduğunu söylüyor. Ancak İsrail; ABD, Avrupalılar ve birçok Arap ülkesinin desteği ile İran'ı mat etmek istiyorsa, öncelikle çıkarları doğrultusunda Batı Şeria'da hız verdiği yeni yerleşim birimlerinin inşasını durdurmalıdır. Bu tür bir jest, hem İsrail'in iyi niyetini kanıtlar hem de İran karşıtı ittifak tarafından desteklenir. Yok, eğer yerleşim birimlerinin yapımına gelecekte de devam ederse, bu, İsrail'in Filistin devletinin kurulmasını engellemek yönündeki gizli amacını ortaya çıkarmış olacaktır.”
AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da dün AB-Doğu Ortaklığı Girişimi resmen başlatıldı. AB'nin eski Sovyet cumhuriyetleri ile yapacağı bu ortaklık Rus basınında geniş yer tutuyor. Moskova merkezli Kommersant gazetesi, bölgede Rusya'nın etkisinin azaldığına Dağlık Karabağ'ı örnek göstererek dikkat çekiyor:
“Rusya, Prag’da yapılan zirveden hoşnut değil. Bu hoşnutsuzluğun nedenlerinden biri, Azerbaycan ve Ermenistan devlet başkanları İlham Aliyev ile Serj Sarkisyan’ın bir araya geldikleri buluşmada, Dağlık Karabağ sorununa AB’nin öncülüğünde çözüm bulunmak istendiğinin açıklanması. Moskova, bir süre önce Bakü ve Erivan arasında tekelinde tuttuğu arabuluculuk rolünü yeniden canlandırmayı denemişti. Ancak Prag’da ortaya çıkan durum gösteriyor ki; taraflar bundan sonra Rusya’sız bir araya gelecek.”
Alman gazetelerinden Coburger Tageblatt da dün Prag'da yapılan AB-Doğu Ortaklığı zirvesine dikkat çekiyor:
“AB, Doğu Ortaklığı Girişimi ile dış politikada başarılı bir çıkış yapmak istiyor. Aslında uzaktan bakıldığında da taraflar arasındaki ticaret çekici görünüyor: Mali yardım, serbest ticaret ve demokrasi karşılığında enerji güvenliği. Başbakan Angela Merkel tarafından iyi bir fikir olarak ortaya atıldığında ise tam olarak ne olduğu anlaşılamamıştı.”
Derleyen: Hülya Köylü
Editör: Murat Çelikkafa