1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

06.08.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Ayşe Tekin6 Ağustos 2004
https://p.dw.com/p/Abtm

Bugünkü basın özetlerinde terör tehlikesi, BM’in, üyeleri arasından Irak’a asker göndermeye niyetli ülke bulamayışı, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün Almanya raporu ve petrol fiyatlarındaki artış konuları dikkat çekiyor.

ABD’de yapılar terör uyarısı tartışılırken, bir dizi operasyonla teröristlerin ele geçirilmesi, geçmişteki raporlara dayandırılsa bile uyarıların haklılığının göstergesi olarak değerlendiriliyor. Neue Osnabrücker Zeitung:

”El Kaide kaynaklı tehlike, ne yazık ki ABD Başkanı'nın uydurduğu bir şey değil. Pakistan’da bir El Kaide hücresinin ele geçirilmesi, ABD ve İngiltere’deki tutuklamalar teröristlerin yeni planlarını ortaya koyuyor. İddia edildiği gibi son uyarıya yol açan raporlar eski bile olsa, bu, tehlikenin ciddi olmadığı anlamına gelmez. İstihbarat örgütlerinin sorunu, tehlikeyi karşı taraf harekete geçmeden engelleyebilmektir. Bu süreçte yanlış alarmlar da kaçınılmazdır.”

Magdeburg’dan Volksstimme de terör uyarılarını haklı buluyor:

”Uyarıların dayandırıldığı raporların eski olması önemli değil, çünkü bu tehlikenin ortadan kalktığı anlamına gelmez. Panik yaratan haberler her zaman oldu, ama teröristlerin planları da uzun vadeli idi. Bu durumlarda kimin haklı olduğunu bilmek mümkün değil. Bildiğimiz tek şey terörün her zaman ve her yerde olabileceği. Madrid yaşanana kadar, Avrupalılar da terör konusunda sadece seyirci olduklarını sanıyorlardı.”

Terörden Irak konusuna geçiyoruz. Financial Times Deutschland BM Genel Sekreteri’nin Irak’taki misyonu korumak için üye ülkelerden asker bulamayışını şöyle yorumluyor:

”Bu bir iflas belgesidir, özellikle de BM’i göreve çağıran ve krizlerin çözümünün ABD’ne bırakılmasını istemeyen ülkeler için. Almanya da bu grupta. Berlin’in kararını anlaşılır kılan tek şey ABD’de Başkanlık seçimlerini kimin kazanacağının bilinmemesi. Seçimler sonuçlanmadan Irak’ın yeniden inşası konusunda ilerleme sağlamak mümkün olmayacaktır.

Frankfurter Rundschau gazetesi, BM’in Irak’ta kısa vadede sorumluluk üstlenemesinin demokratkileşme sürecini tehlikeye sokacağını yazıyor:

”Kofi Annan, Irak’a BM’in onayını almayan bir müdahaleye baştan karşı idi. Şimdi Bush yönetiminin bataklıktan çıkmasına yardımcı olması gerekiyor. Üyelerden aldığı cevaplar üzerine o da topu Washington’a attı ve dün işgal güçleri olarak adlandırılan bugünün çok uluslu güçlerine bağımlı olduğunu bildirdi. ABD Irak’ta güvenliğin sağlanması için yeni bir çözüm bulamazsa, demokratik seçimlerden, ekonominin canlanmasını sağlayacak petrol üretimine kadar herşey hayal olacak."

Berlin’de yayımlanan Tageszeitung, hükümetin kalkınmakta olan ülkeleri örnek almasını öneriyor:

”Almanya üzerine raporlar, kalkınmakta olan ülkelerin umarsız durumlarını hatırlatıyor. Yoksul ülkeler için geçerli olan Almanya için de geçerli: Alt yapı, eğitim ve halk sağlığı için yapılan yatırımlar her zaman yardımcı olmuştur. Yeteri kadar otoyolumuz var, ama eğitim testlerinde çocuklarımız hala diğer endüstri ülkelerinin gerisinde.”

OECD’nin Almanya raporu birçok gazetede işleniyor. Hamburger Abendblatt, raporun reformlarla ilgili bölümünü yorumluyor:

”OECD, istihdam piyasası için hazırlanan reformları doğru buluyor ve övüyor. Benzeri reformlar diğer ülkelerde olumlu sonuçlar getirdi. Nedense orada kabul gören önlemler, biz de nefretle karşılanıyor. Sendikalar şimdiden protestolara hazırlanıyor. Ama başarılı olamayacaklar, yasanın geri alınması söz konusu olamaz. Protestocular geç kaldılar, reformlar kaçınılmaz.”

Almanya’da ekonomik konjonktürde canlanma dünya ortalamasının gerisinde seyrederken, petrol fiyatlarındaki artış da endişe yaratıyor. Kölner Stadt-Anzeiger petrol krizinin bu kez geçmişteki etkiyi yapmayacağı görüşünde:

”1973’deki Ortadoğu krizinin aksine bu kez sorun petrol ihraç eden ülkelerden kaynaklanmıyor. Aksine kalkınmakta olan Çin gibi ülkelerin petrol talebi, üretici ülkelerin musluğu sonuna kadar açmalarını sağladı. Şu andaki kriz, bir sevkiyat sorununa ya da bilinçli bir kısıtlamaya değil, ekonomik canlanmaya bağlı. Bu belki araba sahiplerini kızdıracak ama konjonktürü etkilemeyecek.”

Lüneburg’da yayımlanan Landeszeitung, petrol fiyatları tüketiciyi etkilese de, Çin’den kaynaklanan fiyat artışının Alman ihracatçılarının yüzünü güldüreceği görüşünde:

”Yükselen enerji fiyatlarının henüz canlanan konjonktürü etkilemesi tehlikesi mevcut. Öte yandan bu artış Çin’in talebine, bu ülkedeki ekonomik büyümeye bağlı. Özellikle Asya bölgesinden ekonomik refaha bağlı otomobil talebinin, Alman ihracatçılarının yüzünü güldürdüğü ve Alman ekonomisindeki iyimser tahminlerin temelini oluşturduğu unutulmamalı. Diğer ülkeler kalkındıkça Alman mallarının şansı artacaktır, ama bunun da bir bedeli var.”