1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

5 Haziran 2013

Türkiye’de Başbakan Erdoğan’ı protesto eylemleri, Suriye’deki durum ve Almanya’da geniş bölgeleri etkisine alan seller bugünkü Alman basınında öne çıkan yorum konuları…

https://p.dw.com/p/18klh
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Westdeutsche Allgemeine Zeitung, Türkiye geneline yayılan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto hareketine dönüşen ‘Gezi Parkı' eylemini ve sosyal medyanın rolünü konu alıyor.

“Bu devrim televizyondan değil, Twitter’dan aktarılıyor”. İstanbul’da bir evin duvarında bu söz yazılı. İslamcı muhafazakar bir hükümetin, muhalefeti ve medyada hoşuna gitmeyen tüm haberleri zalimce bastırmaya uğraştığı bir yerde. Arap Baharı denilen şeyde olduğu gibi, İran’daki ayaklanmada olduğu gibi Türkiye’de de Twitter, Facebook ve diğer internet platformları önemli ve oldukça belirleyici bir rol oynuyor. Bu platformların etkisi son derece hızlı bir şekilde arttı. Sosyal ağlar şimdiye kadar örneğin fotoğraf ve video görüntüleri yoluyla olanları aktarırken, artık bu şekilde kitleleri harekete geçiriyor, koordine ediyor ve direnişe coşku katıyor. Twitter ve Facebook blogcularla birlikte Türkiye'de ayaklanmanın sinir sistemini oluşturuyor. İnternet olmasaydı bu başkaldırı çoktan kırılırdı. İstanbul’daki ayaklanma bu şekliyle siyasî baskıya karşı mücadelede yeni bir safhanın başlangıcını işaret ediyor. Sokak ve meydanlardaki insanların mücadelesiyle sosyal ağların mükemmel bir birleşimi.”

Maerkische Oderzeitung ise Suriye’de kimyasal silahlar kullanıldığı iddiaları karşısında ABD’nin askerî müdahale olasılığını ele alıyor.

“Savaş, Başkan Barack Obama için bir felaket senaryosu olur. Sadece Amerikan vatandaşlarının dörtte biri savaşa karşı diye değil. Aynı zamanda Irak fiyaskosunun anıları hâlâ çok taze. Obama’nın sözcüsü işte bu nedenle kırmızı çizginin aşılması durumunda Başkan'ın somut bir tepki açıklamadığından bahsetmişti. Araştırma sonuçları gerçekten şüpheleri doğrulasa bile bu çerçeveden bakıldığında hızlı bir askerî müdahale olması şüpheli.”

Leipziger Volkszeitung ise Almanya'nın geniş kesimlerini etkileyen seller ve Başbakan Angela Merkel'in tutumunu irdeliyor:

“Başbakan Merkel’in Salı günü sel bölgelerine yaptığı ziyarete ‘sadece seçim kampanyası' diye burun kıvıranlar olabilir. Bu ziyaret Merkel’e şüphesiz zarar vermedi. Öyle de olsun. Çünkü eğer Berlin’de çalışma masasının arkasında oturup kalsaydı, kim bilir karşıtları ne suçlamalarda bulunacaktı. Dolayısıyla sel bölgesine gitmesi doğru ve önemli bir hareketti. Kum çuvalı doldururkenki görüntüsü her ne kadar komik kaçsa da. Önemli olan federal hükümetin yardım etmesi. Merkel bunun sözünü verdi. Selden etkilenen dört eyalet için vaat edilen 100 milyon euro sadece bir başlangıç olabilir. Bunu Merkel de biliyor. Ama şu an önemli olan kolları sıvamak ve en kötü endişelerin gerçek olmaması için birlikte hareket etmek.”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi ise nehirlerin önüne koruma duvarı inşa edilmesi tartışmalarını ele alıyor:

“Demokrasi ve hukuk devleti tezatlar ve şikayetler olmadan işlemez. İsteyen, sellere karşı oluşturulacak koruma duvarlarına karşı olabilir. Ancak inatçı bir azınlık için önlerindeki nehir manzarasının bozulması, pek çoklarının güvenlik ve huzurundan daha önemli diye çoğunluğun sel banyosu yapmak zorunda kalması doğru ve istenecek bir durum mudur? Bu konuda da ciddi ciddi tartışmanın vakti çoktan gelmiştir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Hülya Schenk