1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

06.05.2004 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Çelik Akpınar6 Mayıs 2004
https://p.dw.com/p/Abuo

Amerikan Yönetimi’nin işkence suçlamalarına gösterdiği tepkiye değinen Alman Frankfurter Rundschau gazetesi, Beyaz Saray’ın yüzeysel bir basın kampanyasıyla, açılan büyük zararı onarma çabasında olduğunu belirterek şu satırlara yer veriyor:

”Pentagon’un askeri ve sivil sözcülerinin basın önüne geçip, Irak’taki cezaevlerinde meydana gelen ölüm olaylarına ve işkencelere ilişkin raporu okumadıklarını söylemeleri, sadece skandal üzerine skandal değil, işkence görenlerle de alay etme anlamına geliyor.”

Berliner Zeitung gazetesi, Amerikan Yönetimi’nin açılan zararı gidermesi için sadece televizyonlarda boy göstermekle kalmaması gerektiğini belirtiyor. Gazete, bunun için tüm kurbanlara tazminat ödenmesi, inandırıcı bir biçimde özür dilenmesi, benzer olayların tam olarak incelenmesi ve taciz olayları ile askeri suçların sert bir biçimde cezalandırılması gerektiğini vurguluyor ve şöyle devam ediyor:

”Atılan ilk adım, umut verici olmaktan uzak. Nitekim, Irak cezaevi sisteminin başına general Geffrey Miller atandı. Bu general, daha önceleri hiçbir hukuki kuralın geçerli olmadığı, Küba’daki Amerikan askeri üssü Guantanamo’nun başındaki yöneticiydi.”

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi, işkence ve taciz skandallarına ilişkin haberlerin kamuoyundaki yaygın bir şüpheyi tam olarak onayladığına işaret ediyor:

”Amerika bugünkü Bush Yönetimi’yle geleneksel değerlerini yitirmekte. Amerikalılar kendi ülkelerinde uygulayamadıkları ahlaki kuralların savunuculuğu rolüne soyunuyorlar. Aslında bu şüphe, 2000 yılındaki başkanlık seçimlerinde Bush’un ne idüğü belli olmayan yöntemlerle iktidarı kendisine çekmesiyle, daha o dönemde başlamıştı.Ve bu şüphe, Amerika’nın tüm temel siyasi kararlarıyla beslenmişti. Amerika’nın bu siyasi tavrı, onun sadece ve sadece süper gücünü ve yenilmezliğini sergiliyor, ahlaki liderliğini değil.”

Almanya’dan Avrupa’nın diğer gazetelerine geçiyoruz... Londra’da yayımlanan Financial Times gazetesi konuya ilişkin yorumunda, Irak’lı tutukluların Amerikan askerlerince taciz edilmesi kapsamında Savunma Bakanı Rumsfeld’in istifasını talep ediyor:

"Rumsfeld, Saddam Hüseyin’in devrilmesinde önemli rol oynadı. Ama savaştan sonraki dönemde, özellikle barışın korunması için yeterli güçte birlik hazırlanması ve bunların doğru bir biçimde eğitimden geçirilmesi gibi konularda başarısız kaldı. Şimdi ancak Rumsfeld’in istifa etmesi, Irak’taki son olayların Amerika’nın gerçek yüzünü göstermediği biçiminde Bush’un yaptığı açıklamalara inandırıcılık kazandıracaktır.”

Son olarak Roma’da yayımlanan La Repubblica gazetesi yorumunda, Irak’taki işkence haberlerinin Amerika’daki başkanlık seçimine yansımalarını ele almış. Şu satırları okuyoruz:

”Başkanlık seçimleri açısından Irak konusu Bush’un popülaritesini çok fazla etkilemeyecektir. Gerçi anketler Bush’un puanlarının düşmekte olduğunu gösteriyor ama, rakibi Kerry’e kıyasla hala ilerde olduğu görülüyor. Demokratların adayı Kerry, -her ne kadar danışmanları tersini söyleseler de- bu sıralar biraz kış uykusuna yatmış gibi görünüyor. Onlar, Kerry’nin bilinçli olarak böyle tavır aldığı görüşündeler. Zaten Kerry’nin savaş ve güvenlik gibi konularda Bush’a kişisel saldırıda bulunma niyetinde olmadığı da biliniyor.”