1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

05.04.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Ahmet Günaltay5 Nisan 2006
https://p.dw.com/p/Abmt

Alman gazetelerinde bugün, başkent Berlin’deki Enerji Zirvesi’yle ilgili değerlendirmelere geniş yer veriliyor. Ayrıca Türkiye'deki olaylar ve Almanya'nın uyum sorunu da dikkat çeken diğer konular.

Kieler Nachrichten Gazetesi, bütün tarafların işbirliği sinyali vermesinin sevindirici olduğunu, ancak tekelci konumundaki gaz ve elektrik şirketlerinin fiyat patlamasını gündem dışı bırakmalarının tüketiciyi hayal kırıklığına uğrattığını yazıyor.

Münih’in Abendzeitung Gazetesi’nde ise şu satırları okuyoruz:

“Nükleer enerjiyi savunanların bu teknolojinin geliştirmesi gerektiğinden söz etmemesi son derece anlamlıdır. Bunun nedeni hiçbir politikacının kendi seçim bölgesinde nükleer santral kurulmasını aklına getirmek bile istememesidir. Nükleer teknoloji, 20 yıl önceki Çernobil faciasıyla korkunç yüzünü gösterdi 1500 km. uzaktaki bir reaktörün infilak etmesi yüzünden Almanya’da çocukların sokakta oynaması yasaklanmış, taze meyve ve sebze toplatılmış ve kimse ayakkabısını çıkarmadan eve giremez olmuştu. Nükleer teknoloji geleceğin enerji kaynağı olamaz. Geçmişi düşünenin başka bir sonuca varması mümkün değildir.”

Mannheimer Morgen Gazetesi’nin yorum köşesinde de Almanya’nın enerji politikası ele alınıyor:

“Ek yatırımlara ayrılan 70 milyar Euro’nun 40 milyarının tükenmez ve çevreyle uyumlu enerji türlerine akacak olması, özel sektörün de temiz enerjiden ümitli olduğunu gösteriyor. Rüzgar enerjisinin yıllardır tatbik edildiği Almanya’da alternatif enerjilerin doğruluğuna kanaat getirilmesinde geç bile kalınmıştır. Geleceğin enerji arayışında ideolojik saplantılardan kurtulmak şarttır. Enerji politikasında parti politikasının tercihleri rol oynamamalıdır. Küreselleşmme bu alanda da yön tayini yapmakta ve büyük fırsatlar sunmaktadır.”

Koblenz’te yayımlanan Rhein Zeitung da Türkiye’deki anarşik olaylara ilişkin şu yorumu yapıyor:

“Türkiye’nin batısına da yansıyan son huzursuzlukların tek nedeni sosyal dengesizlik olamaz. PKK kadrolarındaki sertlik yanlıları, utanmadan genç ve çocukları da kışkırtıyorlar. Militan çevreler, teker teker silah bırakan eski muhariplerinin dağılmasından endişeliler. PKK ve benzeri örgütlerin sağduyudan uzak mihrakları devlet ile acımasız mücadeleyi sürdürmekte kararlı. Devleti karşılık vermeye kışkırttıkları ölçüde kendi eylemlerine gerekçe yaratmış olurlar. Bu amaca da en iyi, asker tarafından coplanan genç ve çocuk manzaraları hizmet eder.”

Düsseldorf’ta yayımlanan Handelsblatt gazetesi ise Almanya’daki göçmen çocuklarının toplumma entegrasyonunda karşılaşılan sorunları şöyle yorumluyor:

“Doğum oranıyla dünya sonuncusu olan bir ülkede kimse çocuğu istenmeyen kişi ilan edemez. Hangi sosyal ya da etnik gruptan olursa olsun. Ama bakalım kimse çıkıp da göçmen çocuklarına onlara ihtiyacımız olduğunu ve kozumuz sayıldıklarını söylüyor mu? Aksine hepsi toptan toplumun kayıp hanesine yazılıyor. Ortalamanın üzerindeki çalışkanlıkları ve başarılarıyla göz dolduran Türk kızları ne kimseye taş atıyor ne de öğretmenlerine saldırıyorlar. Sosyal bakımsızlık yüzünden harap olmanın sadece yabancıların sorunu olduğu da sanılmamalı. Çocuklarına toplum hayatının kurallarını öğretemeyen Alman anne babaların sayısı da küçümsenmemeli.”