1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

4 Aralık 2012

Avrupa basınında İsrail'in yeni konut inşa etme planı ve Mısır'daki gelişmeler yer alıyor.

https://p.dw.com/p/16vSh
Fotoğraf: Fotolia

İsrail yönetimi, Filistin'in BM'de gözlemci devlet statüsü kazanmasına tepki olarak 3 bin yeni konut inşa edilmesine onay vermişti. İngiltere'de yayımlanan liberal sol eğilimli Guardian gazetesi, İsrail'in yeni yerleşim planlarını eleştiriyor:

“İsrail, Batı Şeria'da yeni yerleşim yerleri inşa etme kararı ile Filistin'i BM'ye başvurduğu için cezalandırıyorsa, bu durumda İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, müzakere yollarını tıkayarak Filistinlileri yeniden müzakere masasına dönmesi konusunda nasıl ikna edecek? Netanyahu'nun tutumu iki devletli bir çözümü sadece bir hayal olarak gördüğü şeklinde açıklanabilir. Kesin olan bir şey var ki; Netanyahu bu tutumunu herhangi bir ceza ile karşılaşmadan sürdürüyor. ABD, İsrail ile ilişkilerini gözden geçirmediği ve yeni yerleşim yerlerinin inşa edilmesi kısıtlanmadığı sürece iki devletli çözüm bir hayal olarak kalmaya devam edecektir."

İsveç'in muhafazakâr gazetesi Svenska Dagbladet de İsrail'i eleştiriyor:

“BM Genel Kurulu'nun Filistin'in statüsünü yükseltmesi kararına İsrail'in yanıtı, işgal altındaki topraklarda 3 bin yeni konut inşa edilmesi ve Filistin kurumlarının vergi gelirlerine el koymak oldu. İsrail'in tepkisi donmuş olan barış sürecini kalıcı buzula dönüştürdü. İsrail Başbakanı Netanyahu ile Dışişleri Bakanı Lieberman için bu sorun olmasa gerek! Fakat İsrail'in güvenliği ve daha kapsamlı bakıldığında dünyadaki konumunun olası sonuçlarından kaygı duyulmalı. İsrail'in, Benyamin Netanyahu'nun sunabileceğinden farklı bir politikaya ihtiyacı var.“

Mısır'daki gelişmeler de Avrupa basınında geniş yer tutuyor. Hollanda'nın de Volkskrant gazetesi, Mısır'da yeni anayasa taslağı için 15 Aralık'ta yapılması planlanan referamdumu yorumuna konu alıyor:

“Referandum aslında, yeni anayasaya ilişkin kararın alınmasına yardımcı olan demokratik bir yöntem. Ancak sorun şu ki; referanduma katılacaklar anayasa metininin tümünü 'evet' ya da 'hayır' şeklinde oylayacaklar. İslamcı grupların çoğunlukta olduğu Anayasa Komisyonu, azınlıkların temsilcilerine kulak vermeden bu tuhaf uygulamada karar kıldı. Anayasa tasarısında İslamî kuralların etkisi açıkca görülüyor. Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'nin gücünü kullanarak tüm eleştirilere rağmen böylesine hassas bir metni kabul ettirmeye çalışması çok düşündürücü.“

Avusturya'nın Der Standard gazetesi de Mısır'daki gelişmelerden duyulan kaygıyı aktaran bir yorum yapıyor, güç dengelerini analiz ediyor:

“Maçın sonucu açık: Demokratlar ile ordu arasındaki mevcut ittifak sürerse anayasa tasarısının reddedilmesi sağlanabilir. Eğer yargıçlar referandum sırasında denetim görevlerini yerine getirmeyi kabul etmezse ve anayasa tasarısı da değişmeden onaylanırsa, o zaman oylamada hile yapıldığı sesleri yükselecektir. Ancak bu durumda da son söz söylenmiş olmaz. Çünkü yargının tümü Mursi'ye ya da dine dayalı bir toplumsal yapılanmaya karşı çıkmıyor. Yargı da halk gibi ikiye bölünmüş durumda. Tüm yargıçları Hüsnü Mübarek atamadı."