1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

03.04.2009 - Alman basınından özetler

3 Nisan 2009

3 Nisan 2009 tarihli Alman gazetelerinin neredeyse tamamı, Londra'da sona eren G20 Zirvesi ile ilgili yorumlara yer veriyor.

https://p.dw.com/p/HPNk
Fotoğraf: AP

Ulusal gazetelerden, Frankfurter Allgemeine Zeitung'dan bir yorumla başlıyoruz basın turumuza:

"Yardım etmemek konusunda direnç göstermekten ziyade, burada söz konusu olan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası üzerinden, yani dolaylı yollardan güçsüz devletlere yardım edilmesidir. Ama siyasi açıdan bakıldığında, bu tür ortak kararların en güzel (!) tarafı şu: Büyük miktarlarda paralar har vurulup harman savrulduğu ortaya çıkarsa, yine kimse bunun sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalmayacak. Oysa bu zirvenin asıl amacı yükümlülük ve sorumlulukların belirlenmesi değil miydi? Çünkü bu iki unsur, finans sistemine kaybolan güveni yeniden tesis etmenin en önemli aracıdır. Yeniden yapılandırma çalışmalarına, vergi mükelleflerinin giderek daha fazla risk altına girmesine neden olan mali piyasalardan başlanmasını talep eden Almanya Başbakanı Angela Merkel haklı. Çünkü dünya ekonomisi, IMF'nin vereceği acil kredilerden ziyade, mali piyasalarda daha iyi kuralların egemen olmasıyla düzlüğe çıkabilir."

Bir diğer ulusal gazete olan Süddeutsche Zeitung'un G20 Zirvesi'ne dair değerlendirmesi ise şöyle:

"Amerikalılar, uzun yıllar boyunca imkânlarının üzerinde yaşadılar. Üstelik bunun bedelini tüm dünyaya ödeterek. Âdeta doping yaptılar ve lüks içinde yaşam sürme müptelası haline geldiler. Ama değirmenin suyu kesilince kriz patlak verdi. Şimdi onlarla birlikte tüm dünya 'bağımlılıktan kurtulma terapisine' katılmak zorunda. Oysa bağımlılıklardan öyle bir çırpıda değil adım adım yol alarak kurtulmak mümkün. G20 Zirvesi, bu terapiye bir son veremedi. Bununla birlikte yoksul ve kalkınmakta olan ülkelere yardım edilebilmesi için uluslararası örgütlerin emrine büyük miktarda para tahsis edildi. Bu, gerekli ama hayli ucuz bir tazminattan öte bir anlam ifade etmiyor. Özellikle kendi bünyesindeki krizleri etkili bir şekilde yine kendisinin çözebilmesi, kapitalizmin doğasında var. Bu çözüm yolundaki uyum süreçleri çoğu kez sert ve acı verici olmakla birlikte iyileşme için her zaman bir fırsat sunmaktadır."

Londra'daki G20 Zirvesi ile ilgili son bir yorum daha aktararak basın turumuza son veriyoruz. Stuttgarter Zeitung'un yorum sütununda şu ifadeler yer alıyor:

"Zirveye katılanların, gelişmekte olan ülkelere yapılacak milyarlık yardımlar konusunda çabuk uzlaşmaya varmış olmaları, kayda değer. Fakir ülkeler, özel sermayenin büyük oranda çekilmesi tehlikesiyle karşı karşıya. Londra'da biraraya gelen devlet ve hükümet başkanlarının, onların imdadına Hızır gibi yetişmeleri takdire şâyan. 'Büyük rakamlar politikası' olarak da adlandırabileceğimiz bur tutumun, büyük bir dezavantajı da var: Devâsa yardımların nasıl finanse edileceğini henüz kimse tam olarak bilmiyor. Diğer yandan uluslararası toplum, her ne kadar pek çok soruyu yanıtsız bırakmış olsa da, kriz dönemlerinde eli kolu bağlı oturmayıp icraata geçebildiğini göstermiş oldu. Bu bakımdan G20 Zirvesi, ümit verici bir başlangıç oldu."

Murat Çelikkafa

Sorumlu Editör: Ahmet Günaltay