03.03.2009 - Avrupa basınından özetler

Viyana'da yayımlanan Kurier gazetesi, dün Mısır'da yapılan Gazze'ye yardım konferansını şöyle değerlendiriyor:

“Siyasi ve maddi açıdan güçlülerin düzenlediği bu tür yardım konferanslarını yeterince tanıyoruz. Kamuoyu önünde, normal AB vatandaşlarının dudağını uçuklatacak miktarlar konuşulur. Bu büyük konferansa çeşitli devletler ve kuruluşlardan 70'i aşkın temsilci davet edildi. Sadece olayla doğrudan bağlantılı olan İsrail ve Hamas dışarıda kaldı. Bir diğer gariplik ise İsrail'in ablukası nedeniyle Gazze Şeridi'ne içeriye inşaat malzemesi sokulamaması. ABD Dış İlişkiler Komitesi Başkanı John Kerry ve Ortadoğu Dörtlüsü'nün özel temsilcisi Tony Blair gibi Batılı siyasetçiler de nihayet bu politikanın saçmalığının farkına varmış durumda. Konferansta paranın dışında barış senaryoları da konuşuldu. Ama Hamas dışarıda tutulduğu sürece bu tartışmalar hiçbir sonuç getirmeyecek."

Fransız Le Figaro gazetesinin yorumu ise şöyle:

“Siyasi çözüm yönünde en ufak bir ilerleme kaydedilmeden Gazze Şeridi'ndeki insanlık dramı nasıl dindirilecek? Sorun para değil, paranın nasıl dağıtılacağı ve herşeyden önce kime teslim edileceği. AB bu noktada, çabaları boşa gittiği için yeniden başa dönmeye mahkum birini andırıyor. İsrail'in Hamas'a karşı savaşının ardından, daha önceden yapılıp bombardımanlarda yerle bir olan herşey yeniden inşa edilmek zorunda. AB'nin sonunda sil baştan kısır döngüsünden kurtulma şansı ise yok denecek kadar az.”

Yine Fransa'dan Paris-Normandie gazetesi, konferansta ılımlı lider Mahmud Abbas'a destek mesajları verildiğini, ancak Abbas'ın Gazze'de hiçbir gücü olmadığını belirtiyor ve ekliyor:

“Filistin'deki gruplar arasında uzlaşma sağlanması kesin bir önkoşul olsa da gerçekleşmesi maalesef pek muhtemel görünmüyor. Ancak İsrail'in Gazze Şeridi'ne geçişleri hemen açması da aynı derecede zor. Çünkü İsrail yönetiminde şu an uzatılmış bir elden ziyade bir yumruk görülmesi daha muhtemel.”

Pazar günkü AB zirvesinin ardından ekonomik kriz nedeniyle Doğu ve Batı Avrupa ülkeleri arasında yaşanan gerginlikle ilgili yorumlara geçiyoruz şimdi de. Amsterdam'da yayımlanan NRC Next gazetesinin yorumu şöyle:

“Euro bölgesinde güçlü ve zayıf devletler arasında gerilim artıyor. Bunun nedeni, zayıf ülkelerin ödeme bilançoları ile ilgili sorunlarını artık paralarının değerini düşürerek telafi edememeleri. Euro bölgesi dışındaki ülkelerde de farklı tempolar sözkonusu. Krizden Macaristan, Romanya ve üç Baltık ülkesi kadar ağır darbe almayan Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nin, daha zayıf durumdaki kardeşleri ile dayanışma göstermemesi tesadüf değil. AB sınırlarında ayrıca AB üyeliğine göz diken ve iflasın eşiğinde iki ülke daha var: İzlanda ve Ukrayna."

Paris'te yayımlanan Le Monde gazetesinin yorumunda ise euro bölgesinin geleceği sorgulanıyor:

“Bir devletin borçlarını ödeyemeyecek duruma düşmesi, euro bölgesindeki yatırımcılar için bir felaket senaryosu. Ekonomi uzmanı Bruna Cavalier, “Euro bölgesi ya da AB üyesi bir devletin iflas tehlikesini gözardı edemeyiz” diyor. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet ise euro bölgesinin çökmesinin yersiz bir endişe olduğu görüşünde. Ancak euro bölgesinin ekonomik bütünlüğü ve yeni ülkelerin üyelik perspektifi şu an ciddi bir şekilde sorgulanmaya başlanmış durumda.”