03.02.2009 - Avrupa basınından özetler

Lüksemburg'da yayımlanan Luxemburger Wort gazetesinden bir alıntıyla başlıyoruz. Gazete, Barack Obama'nın konjonktür paketini geçirmek için mecliseki koruyucu akımlara boyun eğdiği yorunumu yapıyor:

"1930'larda yaşanan acı deneyimlerin ardından, günümüzde tüm gelişmiş sanayi devletleri, kendi yararlarına olduğu ya da çok fazla zarar vermediği sürece serbest ticarete izin veriyorlar. Ancak dünya çapında yaşanan resesyon, refleks olarak imtiyazları ve ticari kısıtlamaları da beraberinde getiriyor. İç politikada genel anlamda korunmacı bir tutum hakim. Herkes hükümete yerli ekonomiyi desteklemesi için baskı yapıyor. Özellikle de dağıtılan milyarlık yardımlar konusunda. Obama, Amerika ticaret ortaklarına vahim bir borçlanma oluşturmadan, programını meclisten geçirmeye çalışıyor. Bu anlamda Obama'yı zorlu bir görev bekliyor."

İspanya'nın başkenti Madrid'de yayımlanan liberal sol eğilimli El Pais gazetesi, küresel ekonomik krize ve ekonomide korumacılığın artışa geçmiş olmasına ilişkin olarak şu yoruma yer veriyor:

"Mevcut kriz ile 'Büyük buhran' adı verilen 1929 ekonomik krizi arasındaki benzerlik günden güne büyüyor. Hükümetler, korumacı ekonomi politikalari izlemeye yönelik her tür çabadan sakınmalılar. Mazi, ticaret engellerinin, ekonomideki bütün pay sahiplerine olumsuz etki ettiğini öğretti. Şu anda tehlike o dönemdeki kadar büyük değil, ancak endişe veren gelişmeler yaşanıyor. Bunlardan biri, Baracak Obama'nın seçim kampanyası sırasında, bazı faaliyetlerini yurt dışına kaydıran firmaların cezalandırılacağına yönelik açıklamlarıydı. Ekonomide her tür korumacılık eğiliminin önüne geçilmesi, Nisan ayında Londra'da yapılacak olan G20 zirvesinin önceliklerden biri olmalı."

Fransız Liberation gazetesinde, Fransa Hükümeti'nin konjonktürü teşvik programı şu ifadelerle yorumlanıyor:

"Başbakan François Fillon da söyledi: Kendisi tarafından hazırlanan plan, ekonomik durgunluğu önlemek ve işsizliği azlatmak için yeterli değil. O zaman sayın Başbakan neden bu kadar önemli bir konu olan krizle mücadele için sunulan diğer önerilere sırt çeviriyor? Sosyalistler, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin ekonomi üzerinde hemen etkisini gösterebilecek, tüketimi canlandırma yönünde bir adım atmış olmamasının üzüntüsünü yaşıyor. Üstelik haklılar da... Diğer ülkeler hemen inisiyatifi ele alarak, tüketimi canlandıracak önlemler aldı. İngiltere'de katma değer vegisinin düşürülmesi hemen etkisini gösterdi. Sarkozy şimdiye kadar pek çok reform yaptı, ancak krizle mücadele başarılı bir cumhurbaşkanı görüntüsü çizemedi."

Basın turumuzda son olarak Ortadoğu konulu bir yoruma yer veriyoruz. Zürih'te yayımlanan Tages-Anzeiger adlı İsviçre gazetesinin yorumunda, İsrail ve Gazze arasındaki yeni çatışmalara yer veriliyor:

"Daha önceki seferlerde de olduğu gibi, İsrail yine karşı tarafla görüşmeden harekete geçti. Konuyla ilgili sadece Mısır'ın ortaya koyduğu dolaylı bir mutabakat mevcut. Ablukanın kaldırılmasına karşılık, roket saldırısının durdurulması. Bu tek taraflı geri çekilme kararı, daha önce gerek Lübnan, gerekse Gazze için şiddet eylemlerini durduramaya yetmedi. Çünkü karşı tarafının alınan kararla bir bağlantısı yoktu. Tüm arabulucular, özellikle de Barack Obama'nin elçisi George Mitchell için açıklığa kavuşan durum, problemi çözmek için kendisinin o meşhur sabrından daha fazlasının gerektiği. Mitchell, birincil hedefi olan sürekli ateşkese ulaşamadı. Sürekli ateşkes, politik çözümün bir koşulu değil, ancak sonucu olabilir."