1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0211 Presseschau

2 Kasım 2010

Yemen’den kargo uçağıyla gönderilen bombalı paketlerin yol açtığı endişe, ABD’deki Kongre ara seçimleri ve Brezilya’nın ilk kadın devlet başkanı, bugünkü Alman gazetelerinden seçtiğimiz yorum konuları.

https://p.dw.com/p/Pw3e

Handelsblatt gazetesi terör tehlikesini konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Terör korkusu yeniden hortladı. Yemen’den Amerika’ya gönderilen birkaç paket, göreceli huzurun ne kadar aldatıcı olduğunu göstermeye yetti. Korku büyüdükçe, telaş ve mutlaka bir şeyler yapma ihtiyacı da artıyor. Kargo servislerine daha sıkı güvenlik kuralları uygulanması, gündemde. Oysa hafta sonunda cereyan eden olaydan çıkarılacak ders bu olmamalıydı. Ek bildirme yükümlülükleri veri kirliliğini arttırır ama ek güvenlik getirmez. Asıl, uluslararası alanda makul güvenlik standartlarına ihtiyaç var.”

Stuttgarter Zeitung aynı konuya ayırdığı yorumunda güvenlik standartlarının düzeltilmesi gerektiğine işaret ediyor:

“Yemen’den gönderilen bombalı paketlerle ilgili olarak şimdiye kadar elde edilen bilgiler, son derece nazik bir alandaki güvenlik boşluklarını ortaya çıkardı. Uçak yolcusu, çantasındaki zararsız parfüm şişesini şeffaf poşete koymadı diye azarlanırken, patlayıcı kargo kontrol edilmeden dünyayı dolaşabiliyor. Son olay endişe vericidir ama telaşa yol açmamalıdır. Hava ulaşımındaki güvenlik tedbirleri acilen gözden geçirilmelidir. Kargo uçaklarına uygulanan güvenlik standartlarının yeterli olmadığı, ortadadır. Terörle mücadelenin yumuşak karnı, bu alandaki zaafların çokluğunda kendini göstermektedir.”

Berlin’de yayımlanan tageszeitung gazetesi ABD’deki Kongre ara seçimleri öncesinde Başkan Barack Obama’nın durumunu ele aldığı yorumda, başkana dış politikada kırık not veriyor:

“Obama’nın, çocuk asker kullanan devletlere yaptırım uygulamaktan vazgeçme kararı bir hayal kırıklığı daha yarattı. Obama bir yıl önce de, uluslararası kara mayınlarını yasaklama anlaşmasını imzalamaktan vazgeçmişti. Ama bu kez sadece bir şey yapmaktan kaçınmadı, aksine yasalaşmış bir kararı iptal etti. Barack Obama dış politikadaki davranışlarıyla, şahinler karşısındaki tezlerinin tükendiği ya da, uzun tereddütten sonra onlara boyun eğdiği izlenimini uyandırıyor. ABD’nin dış dünyadaki itibarı George W. Bush döneminde ağır yara almıştı. Göreve başlarken Obama’nın hedefleri arasında bu yaraları sarmak ve ülkesine yeniden prestij kazandırmak da vardı. ABD başkanı bu alanda şimdiye kadar tam anlamıyla başarısız oldu.”

Darmstaedter Echo gazetesi, muazzam problemlerle boğuşan ABD’nin özgüvenini yitirdiğini ve efsanevi Amerikan rüyasına artık kuşkuyla baktığını yazıyor. Neue Osnabrücker Zeitung’da ise şu satırları okuyoruz:

“Barack Obama’nın ilan ettiği ‘değişim’ iki yılda ömrünü tükettiği için Başkan Kongre ara seçimlerinde ağır bir yenilgi alacak. Beyaz Saray’ın reform hamlelerini Kongre’den geçirtmek artık daha da zorlaşacak. Ama bu, 2008’de Obama’yı seçip de bugün kararsızlar kervanına katılanlarla muhafazakarları destekleyenlere bir şey kazandırmaz. Terör, savaş ve resesyon yüzünden kutuplaşmanın arttığı bir ülkeyi iki yılda derleyip toparlamak mümkün değildir. Obama’ya başkanlık döneminin sonuna kadar mühlet tanınmalıdır. Başarıları arasında çok erken gelen Nobel Barış Ödülü ve isabetli, esaslı, cesur ve doğru olarak tanımlayabileceğimiz sağlık sistemi reformu sayılabilir. Başkanlık süresinin ikinci yarısında, Amerikalıların uykularını kaçıran ekonomik durumun düzelmesine ve canlanmaya ağırlık verecek.”

Basın özetlerine, Financial Times Deutschland gazetesinin Brezilya’daki devlet başkanlığı seçimini konu alan yorumuyla son veriyoruz:

“Güney Amerika’nın ekonomik gücü Brezilya’da herkes memnun. Başkan Lula sempati değeri en yüksek politikacı olarak görevden ayrıldığına, halk da Lula’nın adayı ve halefi Dilma Roussef döneminde büyük değişiklikler olmayacağı için memnun. Her şeyi Lula gibi yapma vaadiyle başkanlığa aday olan Roussef de memnun. Ama Roussef Brezilya’yı hammadde zenginliğinden bağımsız kılıp mamul madde ihraç eden bir ülke yapmak zorunda. Real’ın değerlenmesi ihracatı frenledi. Brezilya’nın aynı zamanda özel sermayeli altyapı yatırımlarına da ihtiyacı var. Deniz ve hava limanları Brezilya’nın dış ticaretini tıkayan darboğazlar olmaktan çıkarılmalı.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu