01.08.2011 - Avrupa basınından özetler

Fransız Le Figaro gazetesi, Türk genelkurmayının zirvesindeki toplu istifaları şöyle yorumluyor:

“Geçmişte böyle bir gelişme askeri darbeye yol açardı. Genelkurmay başkanı ile kuvvet komutanlarının hep birlikte emekliliklerini istemeleri huzursuzluğa yol açmadıysa bunun nedeni, generallerin 2002 yılından beri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi’ne karşı oynadıkları oyunu kaybetmiş olmalarıdır. Eski tüfek kurmayların ayrılması, sivil otoritenin ordunun denetimini ele almış olmasının güçlü bir kanıtıdır. Ama aynı zamanda bu, şimdi iktidarın bütün manivelalarına hakim olan muhafazakar AK Parti’nin başarılarına eklenmiş yeni bir halkadır da. İktidarın, aşırı derece artan özgüvenin tuzaklarından kendini nasıl koruyacağını bekleyip görmek gerekecek.”

İspanyol El Pais gazetesi Suriye ordusunun Hama’da giriştiği son katliama ayırdığı yorumda devletler camiasının Suriyelileri yüzüstü bıraktığını yazıyor:

“Ortadoğu’nun Şam yönetiminin nüfuz sahibi olduğu bir bölgesinde istikrarın tehlikeye girmesinden duyulan korku ve Rusya ile Çin’in Şam’ı hedef alacak her türlü girişimi bloke etmesi, Beşar Esad’a, halkına kıyması için açık senet verme anlamına geliyor. Uluslararası baskının zayıflığı her geçen gün daha belirgin bir şekilde gözler önüne seriliyor. Tamamen soyutlanmış, her türlü haberleşme özgürlüğünden mahrum edilmiş ve kanlı bir despotun insafına terk edilmiş olan Suriyelilerden kendi başlarının çaresine bakmaları bekleniyor.”

Taliban’ın Afganistan’da düzenlediği intihar saldırılarına değinen İngiliz gazetesi The Independent, ülkenin bölünebileceği görüşünde:

“Taliban’ın saldırılarını arttırması, Batılı kurmayların iç politik nedenlere dayanan çekilme planlarını etkilemeyecek. Barack Obama askerlerinin dörtte birini 2012’de, kalanını da en geç 2014 yılına kadar Afganistan’dan çekmekte kararlı. Bu takvim değişmezse, yabancı askerlerin boşalttığı Afganistan’ın nasıl bir akıbete uğrayacağını kestirmek kolay olmayacaktır. Gerçi Taliban’ın, çekilme sırasında ülkeye tamamen hakim olması ihtimali düşüktür. Asıl tehlike, Afganistan’ın Taliban kontrolündeki bölgelerle Kâbil yönetimine bağlı bölgelere ayrılmasıdır. Yeni Afganistan haritası, batılı askeri müdahalenin mirası olarak kalır.”

Salzburger Nachrichten adlı Avusturya gazetesi Amerikan Kongresi’ndeki borçlanma tartışmasını konu alan yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Siyasi savaş alanındaki toz bulutları dağıldıktan sonra taraflar ABD’nin temel sorunlarının olduğu gibi kaldığını göreceklerdir. İlki: Amerikan ekonomisi bir türlü canlanma trendine giremiyor. Amerikalıların çok daha fazla yatırım yapmaları gerekiyor. İkincisi: Amerikalılar yıllardır ayaklarını yorganlarına göre uzatmadıkları için muazzam borç altına girdiler. Yani, tasarrufa ağırlık vermeleri gerekiyor. Üçüncüsü: Çin ile ABD arasındaki ticaret bilançosu, Amerikalıların aşırı tüketim düşkünü olduklarını gösteriyor. Yani Amerikalıların aynı zamanda çok daha fazla üretmeleri de gerekiyor. Borçla beslenen kuvvet zamanla çökmeye mahkumdur.”

Oslo’da yayımlanan muhafazakar Norveç gazetesi Aftenposten borçlanma anlaşmazlığının tatlıya bağlanmasına şu satırlarla değiniyor:

“Dünyanın en büyük ekonomik ve askeri gücünde söz sahibi olanların sonunda uzlaşmaya varmaları sürpriz olmadı. Böylece alacaklılarının iç siyasi anlaşmazlıklar yüzünden rehin alınma tehlikesi bertaraf edilmiş oldu. ABD’nin yüzde yüz güvenilecek devlet olma imajını koruyabilmesi için uzlaşmaya varılması kaçınılmazdı. Başkan Barack Obama, öncelikle yabancı ülkeler karşısında sorumluluk taşıdığı için haklı olarak, kendini köşeye sıkıştırılmış hissetti.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: A. Günaltay

Editör: Hülya Köylü