1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

01.02.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Elmas Topcu1 Şubat 2005
https://p.dw.com/p/Abrl

Alman ve diğer Avrupa basınında bugün Irak seçimleri ve aşırı sağcı Alman Nasyonal Demokrat Partisi’nin yasaklanması tartışmaları dikkat çekiyor. Irak seçimlerine ilişkin Alman Süddeutsche Zeitung’da yayınlanan yorumda, seçimlerle ilgili değerlendirme yaparken aceleci davranmamak gerektiğine dikkat çekiliyor. Yorum şöyle devam ediyor.

“Irak seçimlerinin kesin ve güvenilir sonuçları ancak birkaç hafta içinde elimizde olacak. Ne kadar seçmenin oy kullandığı ve kimi neden seçtiği ile ilgili şimdiden yapılan yorumlar ise sadece kafa karıştırıyor, şüphe yaratıyor. Bilindiği gibi Irak’ta yüzlerce parti, örgüt ya da bağımsız aday seçime katıldı. Bu kadar çok partinin katıldığı seçimler, hangi ülkede yapılırsa yapılsın, güvenilir sonuçların alınması uzun sürerdi. Iraklı seçmenlerin teröre “hayır” dediğine ilişkin söylemlerse, halkın beklentileri ve geleceğin ne getireceği konusunda hiçbir ipucu vermiyor.”

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde yayınlanan Westfaelische Rundschau gazetesi ise satırlarında Irak seçimlerinin, Sünni direnişi kırmaya yetmeyeceğine yer veriyor.

“Seçimler, Amerikan askerlerinin gölgesinde halkın kendi içinde bin parçaya bölündüğü ve şiddetin günlük yaşamın bir parçası haline geldiği bir ortamda yapıldı. Irak’ta sandık başına gitmek, Sünni direnişi yakın bir gelecekte kıracağa benzemiyor. Irak’ta başarıya ulaşmanın tek yolu yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve halka yeni bir gelecek perspektifi sunulması. Yoksa ABD Başkanı Bush’un seçimlerle iligili yaptığı iyimser açıklamalar ya da Iraklılar’a getirdiği övgüler bir sonuç getireceğe benzemiyor. Üstelik Bush’un iyimser tutumu Irak savaşını haklı göstermeye de yetmiyor ve mevcut güçlüklerin aşıldığını anlamına da gelmiyor.”

Almanya’nın Würzburg kentinde yayımlanan Die Tagespost gazetesi ise Irak parlamentosunun hangi azınlıklardan oluşacağı ve bunun ülkenin geleceğini nasıl etkileyeceği konusuna değiniyor yorumunda:

“Irak seçimleriyle ilgili ilk kesin sonuçlar en erken iki hafta içinde elde edilecek ve ancak o zaman seçimlerin ne tür yenilikler getirdiğini görebileceğiz. Eğer seçimler Sünniler’le Şiiler’i Kürtler’le diğer azınlıkları birbirine yaklaştırmak yerine, aralarındaki uçurumu büyütür ise halk arasındaki parçalanma daha da hızlanacak.”

Irak seçimlerinin ülkedeki azınlıklar arasındaki düşmanlıkları artırabileceği tehlikesine Fransız Le Mond gazetesi de değiniyor. Gazete yer alan yorum şöyle devam ediyor:

“Seçime gitmek her zaman için iyidir, ama bir de işin sonrası var. Irak’ta bir sonraki adım ülkenin yeniden imarı olacak ve bu konuda azınlıklar birbiriyle sıkı mücadeleye giriyor. Sünniler’in yeniden politik arenaya çekilmesi gerekiyor ve Kürtler’in bağımsız bir devlet kurma çabaları hızlanıyor. Şiiler’e gelince, onlar da seçimlere yoğun ilgi göstererek yeni güç dengelerinin dışında kalmak istemediklerini gösteriyor. Peki ama komşu ülke İran gibi din devleti kurmak istemedikleri ne malum? Böylesi bir senaryo hem Irak’ın komşularının hem de Amerika’nın işine gelmez.”

Irak’ta dinin devlet yapısında nasıl bir rol oynayacağı konusu İtalyan Corriera della Sera gazetesini de meşgul ediyor. Gazetenin konuya ilişkin yorumu şöyle:

“Şiiler, Irak seçimlerinin galibi gibi görünüyor. Peki ama Şiiler’in güç kazanması ülkenin geleceğini nasıl etkileyecek? Dinin, devlet yapısında ne tür bir ağırlığı olacak? Gerçi Şiiler, laik bir yönetimi kabul edeceklerini söylediler, ama Ayetullah el Sistani’nin gücü dinin, halk arasında ne kadar büyük bir rol oynadığını bir kez daha gösterdi.”

Alman basınında bugün öne çıkan bir diğer konu da aşırı sağcı Alman Nasyonal Demokrat Partisi’nin yasaklanmasına ilişkin tartışmalar. Kiel şehrinde yayınlanan Kieler Nachrichten gazetesinin konuya ilişkin yorumu şöyle:

“Almanya’daki partilerin en büyük sorunu gürültü koparıp dikkat çekmeye çalışan aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti değil, yaptıkları kurnaz açıklamalarla bu partinin varlığını zararsız göstermeye çalışan siyasi yetkililer. Bu siyaset adamlarını ağzını bantlayarak susturmak mümkün değil, onların hakkından gelmek için getirdikleri gerekçeleri çürüten iyi açıklamalarda bulunmak lazım, ancak bu biçimde üstesinden gelinebilinir.“

Münih kentinde yayınlanan Abendzeitung ise yorumunda, Alman Nasyonal Demokrat Parti’sine yasak getirilmemesinin nedenlerine şöyle değiniyor:

“Aslında aşırı sağcı Alman Nasyonal Demokrat Parti’nin yasaklanmasının önündeki engel, daha önce bu parti mansuplarından birkaçının devletçe ajan olarak kullanılması ve siyasi yetkililerin onları şimdi koruma altına almak istemeleri. Anayasa Mahkemesi bu konuya el attı ve devletin tutumun değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Mahkemenin söylemi ciddi adımların atılması için cesaret verici olarak değerlendirilip, devletin yaptığı hatayı ortadan kaldırmaya yarayabilir.“