1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şule Çet davası başladı

6 Şubat 2019

Ankara’da üniversite öğrencisi Şule Çet’in bir plazanın 20.katından düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybetmesiyle ilgili davada sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi.

https://p.dw.com/p/3CsQk
Türkei Klage von Sule Cet in Ankara
Fotoğraf: DW/H. Köylü

Şule Çet davasının ilk duruşması Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmayı Çet’in ailesi, CHP ve HDP’li vekiller, Ankara Kadın Platformu üyeleri ile HDP Kadın Meclisi temsilcileri izledi.  Duruşmanın sanıkları Çağatay Aksu ile Berk Akand duruşma salonuna çok sayıda polis, çevik kuvvet ve jandarma tarafından getirildi. Duruşma salonu da polis ablukasına alındı. Tutuklu yargılanan sanıklar Aksu ile Akand hakkında "cinsel saldırı, kasten öldürme ve hürriyeti yoksun bırakma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıl ceza isteniyor.

Çet’in ölümünün ardından "intihar" olarak başlatılan soruşturma, cinsel saldırı ve cinayet soruşturmasına dönüşmüş, ilk ifadelerinin ardından serbest bırakılan sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand tutuklanmıştı.

Barolar Birliği’nin ülke genelinden gelen temsilcileri ve kadın örgütleri, milletvekilleri davaya müdahillik talebinde bulundu. Ancak; Çet’in ailesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dışındaki tüm müdahillik talepleri mahkeme tarafından reddedildi.

Önce "özür", sonra "abi-kardeş"

"Böyle bir suçlamayla karşınızda olduğum için özür dilerim. Herkes gösteriş amacında, bir şey bilmeden bizi suçluyorlar" sözleriyle savunmasına başlayan sanık Çağatay Aksu, Şule Çet’in "ekonomik durumunun" kötü olduğunu belirterek kendisinden iş istediğini ve kendisinin de ona iş verdiğini söyledi.

Şule’nin patronu olmaktan ziyade onunla "abi-kardeş" olduğunu belirten Aksu, "İşsizliğinden sınıfta kaldığından bahsediyordu.  Restorant dışında bir kere görüşmemiz yok bizim. Şule benim aracıma bindi, markete gittik. Biz viski aldık o bira aldı. Hatta parasının olmadığını bildiğim için üç paket sigara aldım" diye konuştu.

"Bütün gece müzik dinlemekten başka bir şey yapmadık" diyen Aksu, savunmasında Şule’yle arasında bir yakınlaşma olmadığını dile getirdi. Aksu, Şule Çet’in sabaha karşı odadan çıktığını söyledi. "Peşinden gittim. Çantası ve telefonu masada duruyordu. Odaya gitti. Ben gördüğümde sarkık vaziyetteydi. Sol elimle tutmaya çalıştım" sözleriyle Çet’le yaptığı konuşmayı da aktaran Aksu, "Tuttuğum sırada Şule –ben gidiyorum- dedi. İçeri koştum. Berk’e –Şule gitti- dedim. Olayın şokuyla Şule gitti sandım" da dedi. Aksu, Berk’le aşağıya indiklerinde Şule Çet’in düştüğünü anladığını belirtirken, onu kurtarmak istediğini de söyledi.

Avukatların olay gününe ait sorularına, "Bunlar nasıl sorular? Siz dedektif misiniz avukat bey" diyen sanık Aksu, "Bu gülenler haklarını nasıl ödeyecek göreceğiz" çıkışında da bulundu.

Sanık Berk Akand ifadesi sırasında ağladı. Akand, Aksu’nun "Şule camdan atladı, gitti" dediği sırada kendisinin "Biz de gidelim" diyerek kapıya koştuğunu anlattı. Çağatay’ın sakin olduğunu söyleyen Akand, sonrasında karakola götürüldüklerini söyledi.

Türkei Klage von Sule Cet in Ankara
Fotoğraf: DW/H. Köylü

Baba Çet: Ekonomik sıkıntımız yoktu

Baba İsmail Çet ise sanıklardan şikayetçi oldu. Gazi Üniversitesi’nde okuyan kızına her ay düzenli harçlık gönderdiğini, kızının ayrıca burs da aldığını anlatan Baba Çet, kızının ekonomik sıkıntısı olmadığına vurgu yaptı.

Plazada çalışan güvenlik görevlisi tanık Akif Deniz isimli bir personel, Şule Çet’in düşme anını "patlama sesi" olarak tanımladı. Deniz, bu ses üzerine harekete geçtiğini, bina kontrolü sırasında da bir asansörün açıldığını, içinde de Berk Akand’ı gördüğünü anlattı. Berk Akand’a Şule Çet’i sorduğunu, "Gitti çıktı, görmedin mi lan" yanıtı aldığını belirtti. Akif Deniz, sonrasında olanları güvenlik kamerasından izlediğini, Çağatay Aksu’nun rahat olduğunu anlatttı. Murat isimli diğer bir tanık güvenlik görevlisi de "Berk Akand telaşlıydı, Çağatay değildi. Berk’i aldı dışarıya çıkardı" dedi.

Tanıkların ardından Çet’in avukatı Umur Yıldırım konuştu. Dosyaya Mersin Üniversitesi’nde iki profesör tarafından hazırlanmış bilirkişi raporu sunduklarını belirten Yıldırım, raporda Şule Çet’e yönelik cinsel saldırının olduğunun delillerle ortaya konduğunu belirtti. Çet’in avukatları sanıkların tutukluğunun devam etmesini talep etti.

Sanık Çağatay Aksu suçlamaları reddederek "Şule’yi öldürmedim. Şule’nin psikolojisi bozuktu intihar etti. Tahliyemi değil beraatimi istiyorum" dedi. Bu açıklamayı mahkeme salonundaki sanık Aksu’nun yakınları alkışladı. Sanık yakınlarının alkışının ardından salonda gerginlik yaşandı.

Ankara Kadın Platformu üyeleri duruşmanın öncesinde ve sonrasında yaptıkları açıklamada "Şule Çet harçlığını çıkarmak için çalışan üniversite öğrencisiydi. Katillerin cezasız kalması için intihar süsü verildi. Bunun bir cinayet olduğunu haykırdık" dediler.

"Olay çarpıtıldı"

Sanıklardan Çağatay Aksu'nun avukatı Levent Ekmen, dosyanın sosyal  medyada çarpıtıldığını savundu. Şule Çet'in majör depresif olduğunu ve ilaç kullandığını savunan Aksu, "Şule Çet, atlayan bir kişinin görüntüsünü sosyal medyada paylaşmış. Altına da 'Modum' yazmış. İntiharının şeklini bile göstermiş" ifadelerini kullandı.

Müvekkilinin tahliyesini isteyen avukata Şule'nin babası İsmail Çet, "Senin kızın olsaydı bunu kabul eder miydin?" diyerek tepki gösterdi.

Berk Akand'ın avukatlarından Hüseyin Ayan da, müvekkilinin mağdur olduğunu öne sürdü. Ayan, "Müvekkilim en başından beri 'Ben bu odaya hiç girmedim' diyor. Bu odaya girmeden, varsa tecavüz ve aşağıya atma durumu, müvekkilimin bunları yapması söz konusu değil" diye konuştu.

Türkei Klage von Sule Cet in Ankara
Fotoğraf: DW/H. Köylü

Sanık avukatlarının, Şule Çet’in bakire olmadığını belirterek savunma yapmalarına mahkemedekilerden tepki yağdı.

Sanık beyanları reddedildi

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da sanık beyanlarını  kabul etmediklerini, şikayetlerinin devam ettiğini söyledi.

Avukatların ardından söz verilen duruşma savcısı, Çet'in vücudunda çok  sayıda yara ve sıyrık izi bulunduğunun bildirildiğini, bunların tamamının düşme  sonucu olup olamayacağı, düşmeden önce mağdurun herhangi bir darba maruz kalıp kalmadığına dair rapor alınmasını talep etti.

Müzakereden sonra ara karar açıklayan mahkeme heyeti, düşmeden önce mağdurun herhangi bir darba maruz kalıp kalmadığına ilişkin rapor alınmasına hükmetti.

Çet'in tırnaklarında bulunan Akand'a ait DNA örneğinin, avukatların iddia ettiği gibi el sıkışma veya el ele tutuşup halay çekmeyle geçip geçmeyeceğinin ortaya çıkarılması için İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor talep eden heyet, Berk Akand’ın telefon irtibatlarına ilişkin de rapor hazırlanmasına karar verdi. Sanıkların tutukluluk halininin devamını isteyen mahkeme, bir sonrası duruşmanın 15 Mayıs’ta yapılmasını kararlaştırdı.

Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, duruşma sonrası "Çözülmeye başladılar. Amacımız adaletin tecelli etmesi. Adalet tecelli edecek" diye konuştu.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe