1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şiddet sınır tanımıyor

Baha Güngör15 Kasım 2003

Aşırı dinciler ve köktenci fanatikler dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de şiddet eylemleri yapabileceklerini gösterdiler. Deutsche Welle Türkçe yöneticisi Baha Güngör, saldırıyla birlikte gündeme gelen yeni boyutları değerlendiriyor.

https://p.dw.com/p/Aa7p

Dindar insanlar, ibadet edeni yılanın bile sokmayacağına inanırlar. Olaya bu açıdan bakıldığında İstanbul'da iki sinagoga düzenlenen bombalı saldırıların sorumluları, yılanlardan daha alçaktırlar. Dua eden insanları ve onlarla birlikte bu kadar insanın hayatını hiçe saymanın kesinlikle haklı bir tarafı olamaz.

Bu eylemlerin ardındaki örgüt henüz belirlenemedi. Ancak telefonla bazı örgütlerin sorumluluğu alarak kendi reklamlarını yapma çabaları, Allah'ı inkar etmenin bir başka yönü. Gerçek olan, aşırı dinciler ve köktenci fanatikler dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de şiddet eylemleri yapabileceklerini gösterdiler.

İbadet yerlerine düzenlenen bu saldırılarla birlikte Kızılay, Kızıl Haç ve BM gibi insanlara yardm etmek için koşuşan sivil toplum örgütlerini bile hedef alabilen uluslararası terörizmin yarın hangi ülkede ortalığı cehenneme çevireceğini kestirmek çok zor.

Türkiye 80 yıldan beri İslam ile demokrasiyi birarada rejimin ve toplumun temeli haline getirmek istediği için de uluslararası terörizmin hedefinde olan bir ülke. Cumartesi sabahı İstanbul'da patlayan bombalar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tek başına iktidarı oluşturan AKPartisini de şoka soktu, çünkü Türkiye'yi uluslararsı terörizmin menzili dışında tutma çabaları boşa çıkmış durumda.

Türkiye'nin laik temel düzenine yönelik tehlikelerin boyutları artık kimse tarafından inkar edilemez. Bu nedenle Ortadoğu'nun yangın bölgelerine komşu olan Türkiye'ye salt askeri destek ve laf ebeliğinden daha ileri giden boyutlarda destek gerekiyor.

Gereken, Türkiye'yi gerçekten Avrupa'nın değer ve standartlarına bağlı kalması yönünde desteklemek. Bu çağdaş medeniyetlerin değerlerinin ve standartlarının sadece hristiyanlar için geçerli olduğunu ileri sürenler, İncil'de de yazılı olan bazı farzlara aykırı davranmış olurlar, çünkü bu farzlardan biri sevgiyi tüm insanlıkla paylaşmayı şart koşuyor.

Bugün Türkiye'nin Avrupa'ya yakınlaştırılması stratejisini dini veya kültürel gerekçelerle bloke edenler ve bu görüşü seçim kampanyalarında öne sürenler, sorumsuz davranıyorlar. Türkiye'nin, insan ve azınlık hakları, demokrasi ve ekonomik kalkınma yönünde AB'nin beklentilerini yerine getirme çabalarını izlemeye ve desteklemeye herhangi bir alternatif olamaz.