1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Şiddet için geldiler'

28 Ekim 2014

Almanya'da Selefilere karşı protesto gösterisi düzenleyen ve polisle çatışan holiganlar, ırkçılık tartışmalarını alevlendirdi. DW'den Volker Wagener'in yorumu.

https://p.dw.com/p/1Dd5L
Volker Wagener
Fotoğraf: DW

"Nasıl da şeytani bir fikir! Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından boş yere gözetim altında tutulmayan, aşırı sağcı küçük ve yerel bir parti olan Pro NRW, her an şiddete hazır futbol holiganlarının önüne basit bir numara ile yem atıyor. Selefilere karşı ayağa kalk, İslamcılara karşı cephe kur! Kim bu slogana katılmak istemez ki? Ancak elbette onlarla birlikte değil...

Holiganlar şimdiye dek stadyumlarda taşkınlıklar yapıyordu, tabii aynı şekilde internette de. Ancak bir süredir futbolun olmadığı şehir merkezlerinde kendilerine yer arıyorlar. Suriye, Irak ve Nijerya’da aşırı İslamcıların barbarlıklarına karşı oluşan kitlesel tepkiyi kullanarak kendilerini Selefiler ve IŞİD ile savaşan iyi insanlar gibi sunmaya çalışıyorlar. Futbol deyimi ile söylemek gerekirse, holiganların şiddet eğilimi ve gizli ırkçılığını farkeden aşırı sağ çizgideki partiler, onlarla verkaça giriyor.

Alman polisi içinde şiddet yanlısı taraftarlar ile mücadele için kurulan özel birim SKB, holiganların sosyolojik yapısını çok iyi biliyor. Cihatçıların Almanya’da kendi saflarına çektikleri kişilerin özellikleri nasıl genç, erkek, Müslüman ve gelecekten beklentisi olmayan sıfatları ile açıklanıyorsa, Müslümanlığı çıkarırsak aynı nitelikler holigan camiasının bireyleri için de geçerli.

Holiganlar artık tek tip değil

SKB’nin uzun bir süredir gözlemlediği yeni bir fenomen var. Holigan diye adlandırılan kişiler sadece alkol problemi olan dövmeli dazlaklardan oluşmuyor. Şehirlerin lüks mahallelerinde oturan ‘iyi aile çocukları’ da giderek artan oranda stadyumlarda öfkelerini dışa vuruyor. Duygusal anlamda birer harabe olan, iyi diplomalı bu genç insanlar holigon gruba katılıp kışkırtıcı davranmaktan büyük keyif alıyor. Pazartesiden cumaya kadar iş yerlerinde kariyerist birer beyaz yakalı olan bu kişiler cumartesi günü stadyumlarda bambaşka bir kişiliğe bürünüyor. Eğitimsiz güruh ile şımartılmış züppelerin bir araya gelmesi tehlikeli bir koalisyon oluşturuyor. Toplumsal açıdan baktığımızda daha büyük ve sosyal sınıflar üstü bir gruba dönüşüyorlar. Burada, Selefilere karşı gelme bahanesi ile ırkçılık yeşeriyor.

Bu grubun Alman stadyumlarında taraftarlar arasında çoğunluğu ele geçirmesine izin vermemeliyiz. Gerek milli takımımızla gerekse Bundesliga'daki kulüplerimizle tüm dünyada çok iyi bir imajımız var. Bunu biraz da stadyumlarımızda insanı içine çeken harika atmosfere borçluyuz. Şayet önümüzdeki dönemde, inançlı bir Müslüman olan Franck Ribery’nin her maçtan önce yaptığı gibi sahanın ortasında ellerini açarak dua etmesi nedeni ile koruma altına alınması gerekirse, bu futbolumuz için tam bir yıkım olur.

Holigan çevrelerde ırkçılığın yeni niteliği, olay yerini değiştiriyor. Holiganlar, stadyumlardan çıkarak kent merkezlerinde devlet gücü ile çatışmaya giriyorlar. Önce Dortmund’ta gördük bunu, şimdi Köln’de. Peki yarın nerede göreceğiz?

Pazar günü Köln’de yaşananlar bir yandan ürkütücü, diğer yandan ise gerçeklerle yüzleşmemizi sağlıyor. Hedeflerindeki Selefilerden birinin bile ortalıkta görünmediği eylemde, kendilerini Almanya’nın kurtarıcısı ilan edenler, saldırganlıklarını polise yönelttiler. Holiganların derdi siyasi karşıtları değil, onlar sadece şiddet arayışında. Devlet kurumlarına karşı da en ufak bir saygıları yok. Bu noktada da tansiyonun kendiliğinden düşmesi konusunda bir şans yok. Sadece yasaların tüm sertliği ile uygulanması gerekiyor. "

©Deutsche Welle Türkçe

Volker Wagener