1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şiddet, göçmenin değil toplumun sorunu

Volker Wagener4 Ocak 2008

Almanya'da gençlerin şiddet olaylarına karışması ilgili ceza yasasının değiştirilmesini gündeme getirdi. Deutsche Welle'den Volker Wagener, tartışmanın yaklaşan eyalet seçimleriyle bağlantılı olduğunu kaydediyor.

https://p.dw.com/p/CkPl
Almanya'da şiddet olaylarına karışan göçmenler tartışma yarattı
Almanya'da şiddet olaylarına karışan göçmenler tartışma yarattıFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Roland Koch, eyalet seçimlerini nasıl kazanacağını iyi biliyor. Anketler Hristiyan Birlik Partili başbakanın sempati değerlerinin düştüğünü gösterdi son haftalarda. O da oy toplamak için politika sandığının derinlerine elini uzatarak, kahve masasında memleket kurtaranların dikkatini çekecek bir konuyu sandıktan çekip çıkarıyor. Koch, yabancı gençlerin suç işleme oranının Alman yaşıtlarına göre daha yüksek olduğunu vurguluyor ki bu sorun yeni değil. Yeni olmadığı gibi genel bir toplumsal sorunun sadece bir parçası. Roland Koch, suç işleyen göçmen gençlerin sert biçimde cezalandırılmasını ve kolay sınırdışı edilmesini talep ediyor. Her ne hikmetse Koch, bu tür talepleri için noel tatili ile yeni yıl arasını, içsiyasetin sakin ve haber kanallarının gündem bulmakta zorlandığı bir dönemi seçiyor.

Almanya’da politikacılar için noel ile yeni yıl arasındaki zaman dilimi istedikleri gibi at oynatmaları için iyi fırsat. Bunu iyi bilen Koch, son bir haftadır bütün basın yayınının dikkatlerini çekerek gündeme oturdu ve bunun tadını çıkarıyor. Oysa şiddet konusunu ortaya attığı günden beri çözüme yönelik hiç bir ilerleme sağlanamadı. Tam tersine önce sağcılarla solcular her zaman olduğu gibi karşılıklı atışmaya başladılar. Muhafazakar kesim Koch’a alkış tutarken, solcu cepheden „ayrımcılık yapıldığı“ suçlamaları yöneltildi.

Gerçek olan tek şey ise göçmen gençlerin Almanya’daki yabancıların oranı gözönünde bulundurulduğunda yaşıtları Almanlardan daha sık suç işledikleri. Ama tutup da bunu bütün yabancıların genel sorunu gibi ortaya atmak asıl konudan uzaklaşmak anlamına geliyor, çünkü suça yönelen Alman gençler ile yaşıtları göçmen çocuklar karşılaştırıldığında büyüdükleri koşullar ve çevreleri açısından büyük benzerlik dikkati çekiyor.

Suç işleyen Alman gençleri de göçmen çocukları da genelde toplumun en alt kesiminden geliyor. Tutarsız ane baba ve ekonomik açıdan durumu kötü ya da zayıf bir aile ortamı. Çoğu okulunu yarıda bırakmış, eğitimlerini tamamamlamamış gençler. Büyük bir kısmı çocukluklarında suç işlemiş. İsimleri ister Ali, ister Sergey isterse Hans olsun gençlerin suça yönelmesi Almanya’da ulusal kimlikleri ile değil ekonomik ve sosyal yapılarıyla ilgili bir sorun. Yani hem Almanların hem de göçmenlerin ortak derdi.

Şiddet gençlerin başarısızlıklarla dolu çocukluklarının bir sonucu. Bu da problemin bütü toplumun ortak sorunu olduğunu gösteriyor. Bu arada göçmenlerin Almanya’ya uyumuna yönelik politikanın başarısız olduğu da bir gerçek. Çocuklarımızı yetiştirdiğimiz eğitim ve öğretim sistemi yuvaya gittikleri andan itibaren nereye geleceklerinin belli olduğu, herkese eşit şans tanımayan bir sistem. Bütün bu gerçekler ortadayken suç işleyen gençlere yönelik cezaları arttırmak, göçmenlerse sınırdışı etmek sorunun çözümünü sağlamaz. Tersine ABD’deki düzenlemeler sert uygulamaların şiddet ile mücadelede başarılı olmadığını gösteriyor.

Bir de Roland Koch’un iddia ettiği gibi suç işleme oranı yüsekse ve Hessen Başbakanı ve destekçileri bu sorunla mücadelede kararalı iselerk neden Koch görevde olduğu süre zarfında eyaletinde polis ve yargı alanında personel azaltma yoluna gitti? Son yıllarda Hessen’de 700 polis ile 80 hakimin yerine yenilerinin alınmadığı biliniyor. Sonuç itibarı ile bazı konular o kadar ciddi ve bir o kadar da karmaşık ki onları gündemi istediğiniz yöne çevirmek için kullanmanız akıllıca değil. Gençlik ceza yasasının sertleştirilmesi tartışmaları en geç 27 Ocak’ta Hessen’de halk sandık başına gittiğinde gündemimizden kaybolacağa benziyor…