1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Şehir efsaneleri ışık hızıyla yayılıyor'

28 Aralık 2011

Genellikle "bir arkadaşım anlattı, ona da bir arkadaşı anlatmış" şeklinde başlayan şehir efsanelerinin nasıl ortaya çıktığı genelde bilinmez. Peki, bir hikâye nasıl oluyor da şehir efsanesine dönüşüyor?

https://p.dw.com/p/13b2o
Fotoğraf: Fotolia

"Geçen gün bir arkadaşım anlattı. Eşinin bir tanıdığının kızının gittiği anaokulu öğrencileri öğretmenleriyle birlikte hayvanat bahçesine gitmiş. Öğretmenler anaokuluna döndüklerinde çocuklardan birinin çantasından su damladığını fark etmiş. Çantayı açtıklarında bir de ne görsünler... İçinde yavru bir penguen…"

Bu şehir efsanesi bu günlerde Almanya'nın kuzeyinde oldukça popüler. Ancak Google'de küçük bir tarama yapıp aynı olayı başka birinin bir arkadaşının 1990'lı yıllarda yaşadığını görmek mümkün.

Treibsand
Fotoğraf: Fotolia/lassedesignen

Helmut Fischer'in de ‘bir arkadaşımla’ diye başlayan bir hikayesi var: "Şehir merkezinde arkadaşlarıyla dolaşırken Asyalıya benzeyen bir adam görüyor. Adam tam köşeyi dönecekken cüzdanını düşürüyor. Aralarından biri adamın arkasından seslenip çantasını düşürdüğünü söylüyor. Adam çok teşekkür ediyor ve 'Almanya'da böyle dürüst insanların olduğunu bilmek ne güzel. Ne yazık ki size ödül parası verecek durumum yok ama bir öğütte bulunabilirim. Karnaval yürüyüşüne katılmayın. Çünkü yürüyüş sırasında kötü olaylar yaşanacak' diyor."

Köln kentini ayağa kaldırmıştı

Bundan iki yıl önce anlatılan bu olayın bir şehir efsanesi olduğu ortaya çıkana kadar basın, Köln Emniyet Teşkilatı, hatta Anayasayı Koruma Teşkilatı diken üstünde birkaç gün geçirdi.

Hikâyeyi takip eden Helmut Fischer, bir süre sonra bir alışveriş merkezinde geçen uyarlamasına kilometrelerce uzaklıkta, ta Münih'te rastladı: "Böyle hikâyelere inanıyorlar elbette, yoksa neden anlatılıp dursun ki... Genellikle 'Sana bu olayı anlatanı gösterebilirim, hemen ileride oturuyor' ya da 'Bir arkadaşım anlattı ona da bir tanıdığı anlatmış' gibi inandırıcılığı arttıracak gerekçelerle birlikte anlatılıyorlar. Bir arkadaşımın arkadaşının kayınvalidesi anlattı ona da teyzesi anlatmış vs… bu böyle uzayıp gidiyor."

Helmut Fischer bunun gibi binlerce şehir efsanesinin izini sürüp belgelemiş. Şehir efsanelerinin izini sürmek hiç de kolay değil. Zira Fischer daha internetin olmadığı 1980'li yıllarda bir hikâyenin Kaliforniya'dan New York'a sadece 1,5 günde ulaşabildiğine dikkat çekiyor. Bugünse internetin de yardımıyla şehir efsaneleri adeta ışık hızıyla aktarılabiliyor.

Nasıl ortaya çıkıyorlar?

Çoğu zaman tamamen uydurma olan şehir efsaneleri, kimi zaman da yaşanmış olayların renklendirilerek anlatılmasıyla ortaya çıkıyor.

Şehir efsaneleri 1960'lı yıllardan bu yana ABD'nde, 1970'li yıllardan beri İsveç ve İngiltere'de, 80'lerden itibaren ise Almanya'da detaylı şekilde araştırılıyor. Şehir efsanesi avcılarından biri de Rolf Wilhelm Brendich. Brendich şimdiye kadar 700 şehir efsanesi toplamış.

27.08.2011 DW-TV KULTUR.21 Mythos Wald

Brednich şehir efsanelerinin ardındaki gizemi şöyle açıklıyor: "Gündelik olaylardan yola çıktıkları için inandırıcılıkları oldukça yüksek. Doğal bir çıkış noktaları var. Örneğin insanlar tatile ya da bir restorana gidiyorlar. Bu gündelik tabloda bir anda hiç beklenmedik bir olay yaşanıyor. İşte bu şaşırtıcı olay şehir efsanelerini gerek anlatan, gerekse dinleyen için bu denli ilginç kılıyor."

Brendich'in "bir arkadaşı"

Rolf Wilhelm Brendich'in "bir arkadaşının" başındansa söyle bir olay geçmiş: "Yağmurlu havada dağlık bir arazide arabasıyla ilerlerken genç bir kadın görüyor. Durup kadını arabasına alıyor. Ama pek güvenemediği için kamyonetinin arka bölümüne oturmasını söylüyor. Genç kadın ıslanan ceketini çıkarıp evinin adresini veriyor. Adrese ulaştıklarında adam arabadan inip kapıyı çalıyor. Kapıyı açan kadına kızını yolda bulduğunu ve arabasına aldığını söylüyor. Kapıdaki kadınsa kızının bir yıl önce ormanda geçirdiği bir kazada öldüğünü söylüyor. Kamyonetin arka bölümüne baktıklarında sadece genç kadının ceketini buluyorlar."

Bu, Brendich'in izini sürdüğü en eskiye dayanan şehir efsanesi. Efsanenin 19'ncu yüzyıldan kalma ilk uyarlamasında elbette kamyonetin yerine at arabası kullanılmış. Efsane bunca yıldır anlatıla geldiğine göre, gerçekten birçok kişi hikâyeye canı gönülden inanmış olmalı...

© Deutsche Welle Türkçe

Marlis Schaum / Çeviri: Banu Wöltje

Editör: Ahmet Günaltay