1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şaron'a partisinden üçüncü ret

Vladimir Müller19 Ağustos 2004

İsrail’de Likud Partisi Merkez Konseyi, parti başkanı ve Başbakan Ariel Şaron'un bir önerisini üçüncü kez geri çevirdi. Şaron, İşçi Partisi'ni hükümete koalisyon ortağı yapmak istiyordu. Bu öneri yapılan oylamada geri çevrilirken, Likud Merkez Konseyi’nin Filistin Devleti’ni reddi ve Gazze Şeridi’nin boşaltılması planının geri çevirmesinden sonra, bu Başbakan Şaron için kendi partisinden aldığı üçüncü red cevabı niteliğini taşıyor. DW'den Vladimir Müller’in yorumu:

https://p.dw.com/p/Aa1a

"İşçi Partisi’yle koalisyon görüşmelerine karşı mısın?" ya da "Siyonist partilerin hepsi olası koalisyon ortağı mıdır?"

Şaron’un Likud Partisi’nde delelgelerin önlerine koyulan oy pusulasındaki alternatifler bunlardı. Ancak asıl soru, Gazze Şeridi'ndeki Yahudi yerleşim birimlerinin boşaltılıp boşaltılmaması. İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un Gazze Şeridi’ndeki 7500 Yahudi yerleşimciyi buradan geri çekmek için yeni bir koalisyon ortağına ihtiyacı bulunuyor. Yerleşimcilerin yanında yer alan koalisyon ortakları bundan bir süre önce Şaron’u terkederek, koalisyon sıralarından ayrılmıştı. Aslında bu büyük bir sorun teşkil etmiyor. İşçi Partisi Başkanı Şimon Perez, koalisyon hükümetine katılarak Şaron’u en azından bu konuda desteklemek istiyor.

Ancak Likud Partisi’nin çoğunluğu tam aksi görüşte. Parti üyeleri sosyalist partiyle girişilecek koalisyon hükümetinde nüfuzlarının azalacağından ve yerleşimlerin boşaltılmasının, parti içi dökülmelere neden olacağından endişe ediyor. Gerçekten de Yahudi yerleşimcileri bugüne dek destekleyen Likud Partisi, yerleşim birimlerinibn boşaltılması durumunda en önemli siyasal hedeflerinden birini kaybederek, iç mücadeleler sonucu güçsüzleşebilir. Gazze Şeridi’ndeki statükoyu sürdürmek için parti içinde bir isyan başlatılarak, Şaron bu konuda bir oylamaya gitmek zorunda bırakıldı.

Şaron amansız bir mücadele verdi ve yenildi. 1967’deki İsrail – Arap savaşının ruhunu yeniden zihinlere çağıran ve ulusal birlik çağrısında bulunan Şaron’un bu taktiği işe yaramadı.

Parti Merkez Konseyi’nin oylamada aldığı karar bağlayıcı olmamasına rağmen, Şaron’un bu karara karşı bir şey yapabilmesi zor gözüküyor. Parti desteğinden yoksun eski General Şaron’un erken seçimlerden başka alternatifi de bulunmuyor. Bu seçimlerin sonucu da henüz kestirilemiyor. Nitekim İsrailliler’in büyük çoğunluğu yerleşimcilerin Gazze Şeridi’nden çekilmesinden yana.

Ortadoğu barış süreci açısından Şaron’un kendi partisi içindeki bu yenilgisi durgunluğa neden olacak. Gazze Şeridi’nden geri çekilme planları da yeni bir koalisyona gidilemediği için rafa kaldırılacak. Buysa Filistinliler’le yeni çatışmaların çıkacağına bir işaret. Cezaevlerindeki Filistinliler’in açlık grevi, bu yeni durumun geleceğe yansıması.

Şaron’un konuşmasından birkaç saat önce Filistin lideri Arafat da önemli bir konuşma yaptı. Arafat, özerk yönetim içinde bazı hatalar ve yolsuzluklar yapıldığını kabul etti bu konuşmasında, ancak buna karşı nasıl önlem alacağını açıklamadı.

Ortadoğu’daki iki baş aktörün de kendi cephelerinde izole edilmiş olması, belki de kaderin bir cilvesi.