1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şaron destek arayışında

11 Nisan 2005

İsrail Başbakanı Ariel Şaron, dün ABD yolculuğuna çıkarken arkasında huzurlu bir ülke bırakmadı. Bugün, ABD Başkanı Bush’la görüşecek olan Şaron, işgal altındaki bölgelere ilişkin politikasına destek talep edecek.

https://p.dw.com/p/Aasw
Şaron Bush'tan destek bekliyor
Şaron Bush'tan destek bekliyorFotoğraf: AP

İsrail bir yandan Gazze Şeridi’ndeki yerleşimleri boşaltmak isterken, öte yandan Batı Şeria’da yeni yerleşimler kuruyor. Üç hafta önce, Kudüs yakınlarındaki Maalei Adumim yerleşiminin 3.500 yeni konutla genişletileceğinin ortaya çıkması, İsrail hükümetinin planlarına yönelik kuşkuların artmasına neden oldu. Bu plan gerçekleşirse Doğu Kudüs’ün Batı Şeria ile ilgisi kesileceği gibi, Batı Şeria’da kuzey ve güney olarak ikiye ayrılacak. Başkan Bush, Papa’nın cenazesinden dönerken bu planlarla ilgili görüşünü sorunlara, “Yol haritasında bu konuda kesin sözler var ve Başbakanın sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyorum.” cevabını verdi.

Böylece İsrail Başbakanı’nın Başkan Bush’la ikinci görev dönemindeki ilk görüşmesinde nasıl bir atmosferle karşı karşıya kalacağı ortaya çıktı. İsrail gazeteleri şimdi “Amerikalıların baskısının hangi noktaya kadar gideceğini” tartışıyor. “Jediot Achronot” gazetesi, “Daha ne kadar onları aldatmamıza izin verecekler?”, sorusunu soruyor.

Filistinlileri şikayet

Aslında İsrailli politikacıların bu konuda yeteri kadar deneyimi var: Başkan Bush’la Teksas/Crawford’daki çiftliğinde buluşacak olan Şaron’un uluslararası barış planı ve yol haritasına yönelik sorumluluklarını kabul edeceği kesin. Aynı zamanda her zamanki gibi Filistinlilerden şikayet edecek, Filistin Başkanı Mahmud Abbas’ın tutumundan duyduğu hayal kırıklığını, militan Filistin örgütlerine karşı bir şey yapılmadığını anlatacak. Ancak “Maariv” gazetesi, Başbakan Şaron’u bir uyarı ile Amerikaya uğurladı: “ABD’nde bir başkan ilk dönemde, tekrar seçilmek için her şeyi yapar, ama ikinci dönemde tarihe geçmek için.” Eğer Başkan Bush, Irak Savaşı’ndan sonra Orta Doğu sorununu çözen politikacı olarak tarihe geçmek istiyorsa, Ariel Şaron eli boş dönebilir. Üstelik ülkesinde aşırı sağcıların planlarını bozmak istediği bir sırada...

Üçüncü İntifada tehdidi

Hafta sonunda Kudüs’deki Zeytin Dağı’nda kutsal mekanlara girip gösteri yapmak isteyen aşırı sağcı İsrailliler ve karşı gösteri yapan Filistinliler, Şaron’un Gazze’den çekilme planları yüzünden gergin olan ortamı daha da gerginleştirdi. Ayrıca iki aydır süren ateşkesin bozulması ihtimali ortaya çıktı. Hatta kısmen bozuldu denilebilir. İsrail polisi yoğun bir güçle Zeytin Dağı’nda gösteri yapmak isteyen aşırı sağcıları engelledi ama Filistinliler Haremüşşerif’e girilmesi halinde üçüncü intifadanın başlatılacağı tehdidinde bulundular. İki yıl önce de İsrail hükümetinin Haremüşşerif”i gayrımüslümlere açma kararı bölgede gerilimi tırmandırmıştı.

"Siyon Mabedi" talebi

Söz konusu bölge, El Aksa Camii ve Kubbetu’s-Sahra ile bunların avlularını ve girişlerini içine alan yaklaşık 1 kilometrekarelik bir alan. El Aksa Camii Müslümanlar için en önemli camilerden biri. Museviler ise caminin, Romalılar tarafından yıkılan eski Siyon Mabedi’nin üzerine yapıldığını iddia ediyorlar. Musevilerin “Ağlama Duvarı”, Müslümanların ise “Burak Duvarı” olarak adlandırdıkları duvar da eski mabedin kalıntısı olarak biliniyor. Hatta, El Aksa Camii’nin yıkılarak yerine Siyon Mabedi’nin inşa edilmesini talep edenler var.

Kanlı olaylar

Bölge bu nedenlerle yakın tarihte de kanlı olaylara sahne oldu. 1929 yılında genç fanatik Musevilerin Ağlama Duvarı’na İsrail bayrağını dikmeleri sonrasında fanatik Müslümanlar Kudüs’un doğusunda birçok Yahudiyi öldürdü. 1967 Haziran’ında Doğu Kudüs’ün işgalinden sonra, 1969’da camiyi kundaklama, 1980 ve 82’de bombalama girişimleri yaşandı. 1983’de camiye gizlice girmek için tünel açıldığı tespit edildi. 1986’da Knesset üyesi bazı parlamenterler askerlerin koruması altında El Aksa Camii’ne girmek istediler.

İkinci İntifada'yı başlattı

Bu girişim engellendi, ama İsrail askerlerinin Filistinlilere ateş açmasıyla başlayan çatışmalarda çok sayıda kişi yaralandı. Ekim 1990’da Ağlama Duvarı’nda dua eden Musevilere taş atan Filistinlilere açılan ateş sonucu 30 Filistinli öldü. 1996’da Zeytin Dağı yakınlarındaki tarihi bir tünelin açılışını protesto eden Filistinlilerle İsrail polisi arasında çıkan çatışmada 80’den fazla kişi yaşamını yitirdi ve bugünkü İsrail Başbakanı’nın 2000 yılında bölgeye yaptığı ziyaret ikinci intifadanın başlamasına neden oldu.