1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ölümle Türkiye arasında

Jörg Pfuhl31 Ağustos 2004

Türkiye – Irak sınırındaki Habur sınır kapısı bugünlerde oldukça tenha. Nedeni ise ülkedeki Türkler’in Iraklı isyancılar tarafından kaçırılması ve ölümle tehdit edilmesi. DW’den Jörg Pfuhl, Türkiye’nin Irak sınırından izlenimlerini aktardı...

https://p.dw.com/p/Ab9U
Kamyonlar, Habur sınır kapısında artık kilometrelerce kuyruk oluşturmuyor...
Kamyonlar, Habur sınır kapısında artık kilometrelerce kuyruk oluşturmuyor...Fotoğraf: AP

Türkiye’nin Irak tek sınır kapısı olan Habur’da taşımacılık işiyle uğraşan taşeron kamyoncular, son zamanlarda sıkça kaçırılıp rehin alınan Türk şoförlerin başına gelenler yüzünden oldukça dertliler. Şu günlerde yalnızca Kuran satanlar ve Kuran’dan ezbere sureler okuyabilen kamyon şoförleri nisbeten gönül rahatlığıyla Irak’a girip çıkabiliyor.

Kuran ticareti yapan Türkler’den biri, Iraklılar’a günde en az 10-15 Kuran satarak geçimini sağladığını söylüyor. Irak’a yardım malzemesi taşıyan şoförler ise bu ülkede işçilik, mühendislik yapan başka Türkler gibi kaçırılıp rehin alınıyor ve böylece çalıştıkları firmaların Irak’la ilişiğini kesmesi sağlanmaya çalışılıyor.

Daha Temmuz ayı başında bile günde en az iki - üçbin kamyon, Habur sınır kapısını geçerek Irak’a mal götürüp getiriyordu. Aradan sekiz haftanın geçtiği şu günlerde sınır oldukça tenha. Irak’a girmek için Türkiye tarafında kilometrelerce kuyrukta bekleyen kamyonların yerinde yeller esiyor. Çoğu, şimdiye kadar kaçırılıp rehin alınan Türkler’in uğradığı akıbetten çekindiği için Irak’ı şimdilik haritasından silmiş.

"Ölümü hissettik"

Iraklı isyancıların elinde günlerce kalan Türkler yaşadıklarını anlatırken, ölümü yakından hissettiklerini söylüyor. Firmasının, teröristlerin istediğini yerine getirmesi sayesinde canını kurtaran Sait Unurlu, duyulan korkunun haksız olmadığı görüşünde. Unurlu, ”Ölümü hissettik. Çünkü ne olacağını bilmiyorduk. Firma okey demeseydi, ölmüştük. Türk şoför arkadaşlara tavsiye etmem, Irak’a gelmeler daha iyi” diye konuşuyor.

Türkiye’nin önde gelen nakliye şirketleri, Unurlu’nun öğütlerini ciddiye alarak şimdi Irak dışındaki güzergahları tercih eder olmuşlar. Kaçırılma olaylarında şirket elemanı rehineleri kurtarmak için teröristlerin isteklerine boyun eğen firmaların arasında Türkiye’nin ünlü holdingleri bile var.

İsyancılar tarafından öldürülen Murat Yüce’yi ise şirketinin kurtaramadığı belleklerde. Basın, Yüce’nin kafasına kurşun sıkıldığı sırada çekilen görüntüleri internet üzerinden yayınlayınca, o ana kadar bu olayları hiç üstüne alınmayan Türk kamuoyu da bir ölçüde uyanıyordu. Öldürülen Murat Yüce ise ileri görüşlü bir Alevi olarak ezbere Arapça dua okuyamadığından bir anlamda kendi idam fermanını hazırlıyordu.

Erdoğan hükümeti sıkıntılı

Bu gelişme, Erdoğan hükümeti üzerinde baskı oluşturuyor ve Türk nakliyecilerin yaşam güvencesini gözeten yeni formüller üretilmesini zorunlu kılıyor. Buna göre, Türk kamyonları şimdi, nispeten güvenli olan Kuzey Irak bölgesine kadar taşıdığı malı burada Irak kamyonlarına devrediyor. Türk nakliyeciler bu uygulamadan memnun görünüyor.

Türkiye, Irak savaşına katılmadığı gibi Irak’ta şu anda asker de bulundurmuyor. Bu nedenle kendine yönelik doğrudan bir tehdit unsuru bulunmasa da Türk hükümetinin her kaçırılma olayında aktif olduğu ve izlediği sessiz diplomasiyle, ikisi hariç, vatandaşlarının serbest bırakılmasına önemli katkı sağladığı söyleniyor.

Ankara’nın bu başarıyı kısmen maddi fedakarlıkta bulunarak, kısmen de Irak’taki güçlü aşiretlerle ilişkilerine borçlu olduğu da kaydediliyor. İçerdiği tüm tehlikelere karşın özellikle Türkiye’nin yoksul Güneydoğu bölgesinden insanların, Irak’ta ekmek parası kovalamayı sürdüreceği kesin.