1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin ile ABD arasında işbirliği arayışı

Petra Aldenrath / Pekin18 Ekim 2005

Asya’nın büyüyen gücü Çin, Amerika Birleşik Devletleri’nin ilgisini çekmeye devam ediyor. ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in Çin’e yaptığı ilk gezide, askeri işbirliği imkanları ele almayı planlıyor. Bu alandaki işbirliğinin Tayvan sorunun çözümüne katkı sağlaması bekleniyor…

https://p.dw.com/p/AaTC
ABD Savunma Bakanı Rumsfeld, Çin'e ilk kez bir ziyarette bulunuyor
ABD Savunma Bakanı Rumsfeld, Çin'e ilk kez bir ziyarette bulunuyorFotoğraf: AP

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Çin’deki resmi temaslarına bugün başladı. Meslektaşı Cao Gangchuan ile görüşecek olan Rumsfeld, Devlet Başkanı Hu Jintao tarafından da kabul edilecek. Görüşmelerde iki ülke arasında askeri alanda gidilecek muhtemel işbirliği konusunun ön plana çıkması bekleniyor.

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Çin Halk Cumhuriyeti’ne düzenlediği ilk resmi ziyarette, Pekin yönetiminin bir jestiyle karşılaştı. Rumsfeld’e Çin’in stratejik füze merkezlerinden kabul edilen Qinghe askeri üssünde incelemelerde bulunma fırsatı verildi. Pekin’deki Sosyal Bilimler Akademisi öğretim görevlilerinden Yan Xuetong’a göre, Rumsfeld’e sunulan imkan önem taşıyor. Xuetong bu konudaki görüşlerini şöyle özetliyor:

„Rumsfeld, Çin tarafının yeterince şeffaf olmadığı gerekçesiyle uzun zaman Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasında askeri işbirliğine karşı çıktı. Çin bugünkü süreçte bazı askeri üslerini Washington yönetimine açmıştır. Pekin bu adımıyla Amerika ile askeri alanda işbirliğine sıcak baktığını ve ne kadar samimi olduğunu sergilemek istemektedir. Taraflar arasındaki işbirliği, Tayvan gibi bazı ihtilafların çözümüne katkı sağlayacaktır.“

Tayvan kilit konu

Pekin yönetiminin Mart ayında Tayvan ile ilgili çıkardığı bir yasa, iki ülke ilişkilerinin dibe vurmasına neden olmuştu. Çin, Amerika’nın hamiliğini üstlendiği Tayvan’a karşı gerektiğinde askeri müdahale seçeneğinin devreye sokulacağını ilan etmişti. İki ülke arasındaki sıkıntılar Tayvan ile sınırlı değil. Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki insan ihlalleri, bitmek bilmeyen tekstil kavgası ve Pekin yönetiminin her geçen yıl artan askeri harcamaları, sıkıntı yaratmaya devam ediyor. Çinli Amerika uzmanı Yan Xuetong, şunları söylüyor:

„Amerikan yönetimi Çin politikasını değiştirmediği sürece iki başkent arasındaki görüş ayrılıkları varlığını korumaya devam edecektir. Amerika Birleşik Devletleri Çin’in güçlenip savunma sistemini modernize etmesini önlemek istiyor. Washington, Pekin’in yeni askeri teknolojilere erişimini de engellemeyi hedefliyor. Bu yaklaşım, Çin ve Amerika arasında askeri alanda karşılıklı işbirliğini imkansız kılmaktadır.“

Çin „ilk adımı atmayacak“

Pek çok Çinli, büyüyen Çin’in ABD’nin gözünü korkuttuğu inancında. Ancak Pekin yönetiminin son dönemde izlediği ve karşılıklı güven ortamını pekiştirici politika dikkat çekiyor. Çin hükümeti, geçen ay yürüttüğü silahsızlanma faaliyetlerine ilişkin bir kitap yayınladı. Kitapta, „Çin, muhtemel bir çatışmada hiçbir zaman silaha ilk başvuran nükleer güç olmayacaktır. Çin’in bu politikasında hiçbir değişiklik yoktur“ ifadesi yer alıyor. Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan kitap, Pekin yönetiminin ABD’yi Çin’in saldırgan askeri emeller beslemediğine inandırmayı hedefliyor.