1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Önce anons, sonra gaz

16 Haziran 2013

Gezi Parkı eylemcileri dün güne eyleme devam etme kararı aldığını açıklayarak başlamıştı. Bir müdahale olabileceğini tahmin ediyorlardı. Ama bu kadar erken ve bu kadar sert olabileceğini öngörememişlerdi.

https://p.dw.com/p/18qhn
Fotoğraf: Reuters

Gezi Parkı'nda dün sakin bir gündü. Kimi çadırında kitabını okuyor kimi arkadaşlarıyla sohbet ediyor kimi de gecenin yorgunluğunu uyuyarak üzerinden atmaya çalışıyordu. Gezi Parkı’nda neler olduğunu merak eden, televizyonlardan izlediği eylemi yerinde görmek için gelen İstanbullular da anı fotoğrafları çektiriyordu. Röportajlarımızı tamamlayıp Gezi Parkı’ndan ayrılırken, turistleri, çocukları, yaşlıları, gençleri orada bırakmıştık. 

O gün konuştuğumuz eylemciler, eyleme devam etme kararı aldıkları için aslında bir polis müdahalesi olabileceğini tahmin ediyordu. Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan görüşme sonrası gelen yumuşama sinyalleri onları biraz umutlandırmıştı. Müdahalenin bu kadar sert, bu kadar erken ve böylesine ani gerçekleşebileceğini tahmin etmiyorlardı.

Polisin anonsları

Akşam saatlerinde Gezi Parkı’yla ilgili haberimi Taksim Meydanı’ndan 500 metre kadar uzaklıkta yazarken, polisin parkın boşaltılması için anonslar yaptığını duyduk. Dakikalar ilerledikçe polis anonsunun sıklaştığı haberleri geliyordu ve artık müdahalenin başlayacağı belli olmuştu.

Taksim Platz Gezi Park Istanbul Türkei Räumung
Fotoğraf: Reuters

Cuma akşamı saat 21:00’e doğru Gezi Parkı’na giren polis sert müdahalesine eşzamanlı olarak Taksim civarında da düdük, ıslık ve birbirine vurulan tencere, tava sesleri yankılanmaya başladı. İnsanların Taksim Meydanı’na doğru yürümek için sokağa dökülmesi ise sadece dakikalar sürdü. Meydana girişleri kapatan polisin ses bombası, biber gazı ve tazyikli su kullanarak kalabalıkları engellemeye çalışması da bir işe yaramadı. Başta Harbiye ve Sıraselviler olmak üzere İstanbul’un çeşitli semtlerinde tazyikli su ve biber gazı tehlikesine karşı çok sayıda insan müdahaleyi protesto etmek için toplandı.

Tazyikli su içine başka bir madde mi katıldı?

Ben de çekim yapmak üzere Sıraselviler’de endişeli ve şiddet kullanılmasına öfke duyan kalabalığın arasındaydım. Sloganlar atarak, alkışlayarak ve ıslıklar çalarak polisi protesto eden kalabalığa önce tazyikli su sıkıldı, TOMA’lardan kaçanlar üstlerine sıkılan şeyin sadece su olmadığını, değdiği yeri yakan suya başka bir şey katıldığını söylüyordu. Ne olduğu gece boyunca tartışılan bu tazyikli su kalabalığı dağıtmaya yetmeyince arkasından ses bombaları geldi. Biber gazı Sıraselviler’e giderek yaklaşıyordu. Kalabalık ara sokaklara kaçmaya başladı.

Taksim Platz Gezi Park Istanbul Türkei Räumung
Fotoğraf: Reuters

Biz de kulakları çınlatan bombaların yarattığı panikle kapısını bize açan bir kafeye sığındık. Işıklar söndürüldü, camlar kapatıldı, kapı kilitlendi. Adeta birer suçlu gibi saklanmıştık ve bir yandan da dışardan haber almaya çalışıyorduk. Evimize ne zaman gidebileceğimizi ise bilmiyorduk. Kaçanlara rağmen dışarıdaki kalabalığın giderek artması üzerine polis bizim bulunduğumuz sokağa kadar geldi, ara sokaklarda toplanan insanları dağıtmak için de sokağı bir anda dumanlar içinde bırakan ve kapalı camlardan bile girerek insanları nefes alamaz hale getiren gaz bombalarını attı.

Bir anda hepimizin gözleri yaşarırcasına yanmaya ve boğulurcasına nefes alamamaya başladık. Açamadığımız gözlerimizle karanlıkta yolu bulabildiğimiz kadarıyla üst kata kaçmaya çalıştık. Yaklaşık 15-20 dakika sonra gazın etkisini atlatınca sokağın sakinleştiğini düşünüp eve gitmeye karar verdik.

Ancak tam kapıdan çıkarken polis bir kez daha sokağı biber gazına boğdu. Bu kez gaz daha yakıcı ve daha kesifti. Biraz nefes alabilen bir diğerine gazın etkisini azaltan solüsyonları sıkmaya çalışıyordu. İçerisi nefes alınamaz hale gelmişti. Yine açamadığımız gözlerimizle birbirimize tutunarak bu kez binanın, camları olmayan bodrum katına sığındık. Bu bodrum katında bir-iki saat daha bekledikten sonra hâlâ kalabalık olan yollardan hızlıca geçip eve varmayı başardık. Ancak Taksim çevresinde polisin müdahalesi ve protestolar devam ediyordu.

Parkta çocukların bulunması endişe yarattı

Gezi Parkı çevresinde yoğunlaşan müdahaleler sırasında en çok endişe yaratan ise çocuklardı. Çok sayıda çocuğun kayıp olduğu haberleri yayıldı ve Twitter üzerinden yapılan duyurularla herkes birbirini bilgilendirmeye çalıştı. Sabah saatlerine kadar özellikle Divan Oteli çevresinde devam eden polis müdahalesi sırasında çok sayıda kişi yaralandı, bazı göstericiler de gözaltına alındı. Yaralı ve gözaltı sayısına ilişkin henüz kesin bilgi bulunmuyor. Divan Oteli’nin içine atılan biber gazı nedeniyle de otele sığınan çok sayıda kişinin baygınlık geçirdiği belirtildi.

Taksim Platz Gezi Park Istanbul Türkei Räumung
Fotoğraf: Reuters

Gece boyunca İstanbul’un diğer semtlerinde de protesto gösterileri düzenlendi. Polis, Boğaziçi Köprüsü’nden geçmeye çalışan kalabalığa da tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti.

Eylemciler neden parktan çıkmadı?

Peki eylemciler Gezi Parkı’ndan neden çıkmama kararı almıştı? Hükümetten yargı kararı kesinleşinceye ve referandum sonuçlanıncaya kadar Gezi Parkı’na dokunulmaması güvencesi alan eylemciler atılan bu adımdan aslında memnun görünüyordu. Ancak bunun yeterli olmadığını dile getiren eylemciler, aynı zamanda gösterilerdeki ölümlerin araştırılmasını, sorumluların yargı karşısına çıkartılmasını, polis şiddetine son verilmesini ve başta İstanbul ile Ankara olmak üzere sorumlu emniyet müdürleri ile valilerin görevden alınmasını da talep ediyordu. 

Gezi Parkı’ndaki eylemin öncülüğünü yapan Taksim Dayanışması’ndan Ali Çerkezoğlu DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, "Eylemlere devam kararı aldık. Gezi Parkı öncelikli talepti, ama yaralananların, ölenlerin, polis şiddetinin emrini verenlerin yargılanma sürecine ilişkin somut bir adım atılmış değil. Parkın park olarak kalmasını hükümet de onayladı. Bu bir kazanımdır. Ama bu ülkede insanların başka beklentileri de var" demişti.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Hülya Schenk / İstanbul

Editör: Ercan Coşkun

"DW Türkçe'yi Facebook (https://www.facebook.com/dwturkce), Twitter (https://twitter.com/dw_turkce) ve Youtube (http://www.youtube.com/deutschewelleturkish) üzerinden de takip edin!"