'Çin rüyası' için kollar sıvandı

Çin Halk Cumhuriyeti’ni on yıllığına yönetecek yeni kadronun belirlendiği 12’nci Ulusal Halk Kongresi sona erdi. Çin’in yeni yönetimi "Çin rüyasını" gerçekleştirmek için kolları sıvadı. Ülkenin siyasi dönüşüm sürecinin tamamlandığı 12. Ulusal Halk Kongresi’nde Devlet Başkanlığı’na seçilen Şİ Cinping, “Çin rüyasını gerçekleştirmek için Çin kendi yolunu izlemelidir” diye konuştu. Dün sona eren Ulusal Halk Kongresi’nde devlet başkanı ve başbakan başta olmak üzere tüm kabine ve yüksek yargı yetkilileri yeniden belirlendi.

Önümüzdeki on yıllığına ülke yönetimine damgasını vuracak olan yeni Devlet Başkanı Şi ve Başbakan Li Kıçiang, yeni dönemde ülkenin askerî ve ekonomik açıdan güçlendirilmesini hedefliyor. Devlet Başkanı Şi, göreve seçilmesinin ardından yaptığı ilk konuşmada "Çin milletinin ve Çin rüyasının büyük yeniden doğuşunu gerçekleştirmek için çabaların sürdürülmesini" istedi ve bunun için vatanseverlik, reform ve inovasyonun odak noktası haline getirilmesi gerektiğini belirtti. Yeni Devlet Başkanı "sosyalizm davası için mücadeleye devam edileceğini" de açıkladı.

'Ordu savaş kazanmaya hazır olmalı'

59 yaşındaki yeni Devlet Başkanı ordunun vurucu gücünün artırılması çağrısında da bulundu. Şi, "millî egemenlik ve güvenliği koruma hedefi doğrultusunda her asker, subay ve askerî polisin Komünist Parti yönetimi altında savaş kazanabilecek durumda olması gerektiğini" söyledi.

Yeni Başbakan Li ise kalıcı ve sürekli ekonomik büyümeyi en önemli hedefi olarak açıkladı. Başbakan olarak yaptığı ilk basın toplantısında konuşan Li, şunları söyledi: “Çin, barışçı kalkınma konusunda kararlı bir yükümlülük altındadır. Aynı zamanda ülkemizin egemenliği ve toprak bütünlüğünü korumak konusunda sarsılmaz bir kararlılık içindeyiz. Bu ikisi birbiriyle çelişkili değildir. Gerçekte bu ikili, bölgesel istikrar ve dünya barışı için elzemdir.”

'ABD ile ortak çıkarlar ağır basıyor'

Yeni Dışişleri Bakanı ise Japonya ve Tayvan uzmanı Vang Yi oldu. 2004-2007 yılları arasında Japonya Büyükelçiliği görevini yürüten Vang, 2008 yılından bu yana da Tayvan ile ilişkilerden sorumlu idi. Ancak ilk dış politik mesajlar Başbakan'dan geldi. Li Kıçiang, ABD ile ilişkilerin Çin açısından hayatî önem taşıdığını ve ilişkileri daha da geliştirmek istediklerini belirterek, ortak çıkarların görüş ayrılıklarına ağır bastığını vurguladı ve ”Büyük güçler arasında anlaşmazlıklar çıkması kaçınılmazdır” dedi. Li, ABD’nin, Çin yönetiminin hacker saldırıları ile ilişkili olduğu yönündeki suçlamalarını da geri çevirdi: “Çin’in kendisi hacker saldırılarının başlıca hedefleri arasındadır. Çin bu saldırıları desteklememektedir. Gerçekten de biz bu tür eylemlere karşıyız… Birbirimize karşı temelsiz suçlamalarda bulunmak yerine siber güvenliğe katkıda bulunacak somut eylemlere daha fazla zaman ayırmamız gerektiğini düşünüyorum.”

'Çin rüyası' tartışması

Siyaset bilimciler ise yeni Çin yönetiminin mesajlarının yeterince açık olmadığı görüşünde. Hong Kong City Üniversitesi’nden Çin politikaları uzmanı Joseph Cheng yeni yönetimin oldukça muhafazakâr bir söylem kullandığını belirterek, yakın dönemde ciddi siyasî reformlar yapılacağına yönelik bir işaret almadığını kaydetti. Hong Kong Baptist Üniversitesi'nden siyaset bilimleri profesörü Jean-Pierre Cabestan da Devlet Başkanı Şi’nin konuşmasının birbirinden çok farklı yorumlara açık olduğunu belirterek, "Çin rüyasının" ne olabileceği konusunda bir ayrıntı verilmediğini belirtti. Cabestan, Çin ordusu içinde Çin rüyasını agresif bir şekilde yorumlayan bir kesim bulunduğuna, ancak bunu ülkenin dünya politikasında güçlenmesi ve refaha kavuşması üzerine kurulu bir kültürel Rönesans olarak görenlerin de olduğuna dikkat çekti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, AFP/BK,EC