1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin küçük bir adım attı

Danhong Zhang23 Temmuz 2005

Çin’in para birimi Yuan’ı dalgalanmaya bırakacağını açıklaması, ABD yönetimi tarafından „olumlu bir adım“ olarak değerlendirildi. Pekin’in kararının ardından yuan dolar karşısında %2,1 oranında değerlendi. DW’den Danhong Zhang’ın yorumu:

https://p.dw.com/p/AZv1

Çin Halk Cumhuriyeti Merkez Bankası, yeni ve piyasayla uyumlu bir kur sistemine geçileceğini duyurdu. Çin’in yeni para politikası, para birimi yuan’ın çeşitli dövizlerden oluşan karma kur filesinde ve binde üçlük koridor içinde dalgalanmaya bırakılması anlamına geliyor. Böylece dolar ile yuan arasındaki sabit kur bağlantısı kaldırılmış oldu. Revalüasyon kararının hemen ardından yuan dolar karşısında %2,1 oranında değerlendi. Çin açısından devrim anlamına gelen bu karara ABD yönetimi doğru yolda atılmış ilk adım gözüyle bakıyor.

Çin yönetiminin kararı sürpriz etkisi yaptı. Gerçi Vaşington yönetimi yıllardır yuan’ın revalüe edilmesini istiyordu ve son zamalarda sertleşmeye başlamıştı. Ancak Çin hükümetinin, Vaşington’dan gelen baskılara hiç boyun eğmediğini herkes bilir. Bu kez uyarıları dikkate almasında, Avrupa’nın da para politikasıyla ilgili şikayetlerini ısrarle dile getirmesi rol oynamışa benziyor. Pekin de ahengi bozmamak ve spekülasyonlara son vermek için bu adımı atmış olabilir. Çin parasının gerçek değerinin çok altında tutulduğu inkar edilemez. Yuan 1994 yılında sabit kur üzerinden Amerikan dolarına endekslenmiş, büyüme hızı ortalaması da o tarihten beri hiç yüzde sekiz ila dokuzun altına düşmemişti.

Bu, yüzde 2, 1’lik rrevalüasyonun yeterli olmadığını gösterir. Bu cüzi değer artışı ne ABD’nin ikili ticaret bilançosundaki açığı azaltmaya, ne de Almanya’nın Çin’e daha fazla ihracat yapmasına yarayacaktır. Ama yinne de Pekin yönetiminin yeni kur politikası, önemli bir değişikliğin habbercisi olması bakımından bütün dünyada olumlu karşılandı. Finans piyasalarından, dünya ekonomisinin devleri arasına girmeye hazırlanan Çin’in global ekonomi için daha fazla sorumluluk üstlenmeye ve piyasa kurallarını benimsemeye başladığı şeklinde yorumlar geldi.

Bu cüzi revalüasyonun riskleri de inkar edilemez. Çünkü yuan’ın dolar karşısındai gerçekçi kurunun çift haneli oranları bulduğunu herkes biliyor. Bu nedenle finans piyasalarındaki aktörlerin sınırlı dalgalanma adımlarını bir başlangıç olarak görüp, yenilerini beklemeye koyulmaları mümkün. Bu durumda Çin’e daha fazla para akar ve yuan üzerindeki revalüasyon baskısı artar.

Çin yönetimi bunun farkında. Böyle davranmayıp döviz kurlarında daha çaplı bir düzeltme yapmaya kalkışsaydı o zaman Çin bankacılığı krize sürüklenirdi. Dönüşü olmayan krediler yüzünden zor duruma düşen Çin bankaları, işsizliğin artması ve sosyal huzursuzlukların patlak vermesinden çekindikleri için müflis durumdaki kamu işletmelerine kredi musluklarını kapatamıyorlar.

Aynı zamanda, daha yüksek orandaki bir revalüasyon Çin ekonomisini peşinde sürükleyen ihracata da ağır bir darbe indirir ve işsizliğin azaltılması imkansız hale gelirdi.

Bu bakımdan Pekin yönetiminin kararı, sembolik olmakla birlikte bütün tarafların ‘hiç yoktan iyidir’ diyebilecekleri bir adım olarak görülmelidir.