1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeni nesil şinitzel

25 Temmuz 2012

Gerçek bir şinitzel kadar iştah açıcı görünüyor, ayrıca çiğnerken dokusundaki lifleri de hissedebiliyorsunuz. Almanya’daki Frauenhofer Enstitüsü, tadı ete benzeyen yeni bir bileşen geliştirdi.

https://p.dw.com/p/15eWY
Fotoğraf: Fraunhofer-Institut

Vejetaryenlerin eti hayatlarından çıkarmalarının gerekçeleri farklı. Kimi sadece et tadını sevmiyor. Ancak bu grup, vejetaryenler arasında azınlığı oluşturuyor. Çevreci nedenlerle etten vazgeçenlerin sayısı çok daha fazla.

Ağzına dört yıldır et koymadan 29 yaşındaki Nicole de onlardan biri. Nicole, “Aslında eti seviyorum, et tadını da asla iğrenç bulmadım. Aksine eskiden severek biftek yerdim. İyi bir hindi biftek ya da tavuk budunu da aynı şekilde“ diyor. 

Ekolojik nedenlerden dolayı et yemediğini belirten Nicole "Çünkü genel olarak çok fazla et üretildiğini ve çok fazla hayvanın kötü koşullar altında üretim merkezlerinde tutulduğunu düşünüyorum. Bu nedenle daha az et yersek bunun azalacağına, koşulların iyileşebileceğine ve aynı zamanda iklimin korunmasına katkıda bulunabileceğimize inanıyorum“ şeklinde sözlerini sürdürüyor. 

Yeni et tadı

Bu nedenle soya eti, et tadını özleyen vejetaryenlerin vazgeçilmezlerinden biri. Yakında Münih kentindeki Frauenhofer Enstitüsü'nde geliştirilen bitkisel içerikli yeni nesil bir bileşen de vejetaryen sofralarını çeşitlendirecek. Araştırmacı Florian Wild, soya, bakla, buğday ve bezelyeden geliştirdikleri yeni ürünün tamamen bitkisel olduğunu ve gerçek et tadından da farkı bulunmadığını dile getiriyor:

Florian Wild Fraunhofer Institut
Frauenhofer Enstitüsü araştırmacılarından Florian WildFotoğraf: Fraunhofer-Institut

“Şinitzelimizde gerçek et aromasını elde edebiliyoruz. Sadece belirli aromatik maddeleri ya da aromatik özleri şinitzelimize eklememiz gerekiyor. Et bulyonu gibi bitkisel içerikli bir bileşeni yemeğimize ekliyoruz ve böylece gerçek et tadına oldukça yakın bir lezzet elde etmiş oluyoruz.“

Araştırmacılar ayrıca bezelye, soya, buğday ve bakladan vejetaryen et üretmek için çalışmalarını sürdürüyor. Florian Wild, bu bitkilerin et aroması elde etmeye oldukça uygun olduğunu ifade ediyor. Wild, “Kullandığımız hammaddeler protein açısından zengin gıdalar. İçeriğinde yüzde 65 ila 90 oranında protein bulunan gıdalar, protein açısından zengin sayılıyor ve bu nedenle hazır gıda üretmeye uygunlar. Bu ürünler protein içeriğiyle etle kesinlikle kıyaslanabilir. Ayrıca bu gıdaların içerdiği yağ oranı yüzde 3 ila 4 oranında daha az" diyor. 

Dokusu da ete benziyor

Vejetaryen şinitzel sadece verdiği lezzet açısından değil, ağızda hissedilen dokusuyla da gerçek et yeniyormuş gibi bir etki uyandırıyor. Frauenhofer Enstitüsü'nden Florian Wild çalışmalarında bunu da dikkate aldıklarını belirtiyor:

“Tavuk etine benzerliği ile ürünün dokusunda da gerçeğine hayli yaklaştık. Ayrıca oldukça geniş bir yelpazede ürünü çeşitlendirebiliyoruz. Katı et çeşitlerine benzer katı gıdalar ya da daha yumuşak ürünler elde etmemiz mümkün.“

Çevreci şinitzel

Wild, vejetaryen şinitzelin iklimin korunmasına katkı sağladığına da dikkat çekiyor. Zira çevre koruma örgütü Greenpeace'in verilerine göre, bir kilogram et üretmek için yaklaşık 16 bin litre su harcanıyor. Aynı miktardaki bitkisel bir gıda üretirken ise 300 litre su kullanılıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Konstantin Jacquet /Çeviri: Hülya Köylü

Editör: Beklan Kulaksızoğlu