1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1502 Bundesrat Gesetzentwurf

14 Şubat 2010

Almanya’da zoraki evlilikler ve kadın sünnetiyle konusunda artan hassasiyet, ilgili yasaların ağırlaştırılmasını beraberinde getiriyor. Zorunlu evliliklere altı aydan on yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

https://p.dw.com/p/M0xb

Almanya'da Federal Konsey, Kuzey Ren Vestfalya, Hessen ve Baden-Württemberg eyaletlerinin inisiyatifi doğrultusunda, ceza kanununda zorunlu evlilikler ile kadın sünnetine yer verilmesini ve cezaların ağırlaştırılmasını öngören yasa tasarılarını Cuma günü kabul etti.

Özellikle Türk göçmenlerin maruz kaldığı zorunlu evliliklerle ilgili yasa tasarısı, bir kişiyi şiddet ya da tehdit yoluyla evlendirenin altı aydan on yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını öngörüyor. Ayrıca zorla evlendirilenlerin güç durumda kalmamaları için Almanya'daki haklarını güçlendiren bu tasarı, aslında 2006 yılında da Federal Meclis'e sunulmuş ancak geçtiğimiz Eylül ayında yapılan genel seçimlere kadar gündeme alınmamıştı.

Kadın sünnetini önleme çabası

Almanya'da insan hakları kuruluşları kadar siyasetçilerin de göçmen kadınların korunması konusunda ağırlık verdiği bir diğer konu da kadın sünnetinin önlenmesi. “Terre des femmes” adlı insan hakları örgütü Almanya'da zorla sünnet edilen 20 bin kadının yaşadığını ve 5 bin göçmen kadının da ülkelerini ziyaretleri sırasında bu tehditle karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor.

Federal Konseyin yeni tasarısını anlatan Hessen eyaletinin Hür Demokrat Partili Adalet Bakanı Jörg-Uwe Hahn, bu nedenle tasarıda, sünnet edilen bir kadının olay sırasında Almanya'da ikamet etmesi halinde suç yurtdışında da işlense bunun cezalandırılmasını öngördüklerini açıkladı. Jörg-Uwe Hahn, "Kadın sünneti, en az iki yıl hapis cezasıyla cezalandırılacak ve tek başına suçun unsurunu oluşturacak. Bu aynı zamanda ebeveynlerin kızlarının sünnet edilmesine rıza göstermesinin önünü kesecektir" diye konuştu.

Avrupa Parlamentosu da bir kararla Avrupa genelinde kadın sünnetiyle mücadele kararı almıştı. Jörg-Uwe Hahn, şu noktalara dikkat çekti: "Yabancı kültürlere saygı, fiziki ve psikolojik kötü muameleye izin verilmesi anlamına gelmemeli. Göçmenlerin başarılı bir şekilde topluma uyumu, ceza hukukunun toplumun tamamında, halkın bazı kesimlerinin gelenekleriyle çatışsa da, geçerli olması anlamına geliyor. Göçmen ailelerdeki kızlar ve kadınlar, beden bütünlüğünün korunması hakkına sahipler.”

Hassasiyet var

Bu tasarıların yasalaşması için Federal Meclis'in onayı gerekli ve burada temsil edilen partilerin tamamı zoraki evlilik ile kadınların sünnet edilmesine karşı. Ancak konunun hassas bir yönü var.

Yabancılar hukuku, ağır bir ceza öngören suça iştirak eden ebeveynlerin sınırdışı edilmesini öngörüyor. Bu da zorunlu evlilik kadar kadın sünnetine maruz kalanların ailelerine zarar vermemek adına yaşadıkları acıyı gizlemelerine ve ailelerini şikâyet etmekten kaçınmalarına yol açıyor.

Bu nedenle Sosyal Demokrat Parti ile Yeşiller Partisi, göçmen ailelerin eğitim yoluyla geleneklerden vazgeçmelerinin sağlanmasına ağırlık verilmesini istiyor.


© Deutsche Welle Türkçe


Bernd Gräßler / Çeviren: Değer Akal

Editör: Nihat Halıcı