1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yunanistan'da "gerilimli düello"

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu4 Mart 2004

Yunanistan 7 Mart seçimlerine gün sayıyor. Yunan basınının "gerilimli düello" diye tanımladığı seçimler muhalefetteki muhafazakar Nea Dimokratia’dan Kostas Karamanlis ile iktidardaki Pan-Helenist Sosyal Hareket PASOK’tan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu arasında soluk soluğa bir mücadeleye sahne olacak.

https://p.dw.com/p/AbNE
PASOK'un lideri Dışişleri Bakanı Papandreu başbakan adayı...
PASOK'un lideri Dışişleri Bakanı Papandreu başbakan adayı...Fotoğraf: AP

İki ay önceki kamuoyu yoklamaları Pasok’un Nea Dimokratia’nın yüzde sekiz gerisinde seyrettiğini gösteriyordu. Son kamuoyu yoklamalarına göre ise bu fark yüzde üçe düştü. Seçimde PASOK’un arayı kapatıp kapatamayacağı merak konusu.

İki aday da Yunan siyasetinin köklü ailelerinden geliyor. 47 yaşındaki Karamanlis 1998 yılında ölen, 1955-1963 ve 1974-1980 yılları arasında başbakanlık, 1980-1985 döneminde de cumhurbaşkanlığı yapan ve Yunanistan’ı AB’ye taşıyan Konstantinos Karamanlis’in yeğeni. Kostas Karamanlis seçimleri kazanırsa, Yunanistan’ın İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki tarihinin en genç başbakanı olacak.

51 yaşındaki Yorgo Papandreu ise 40’lı ve 60’lı yıllarda başbakanlık yapan daha sonra darbeciler tarafından ev hapsine alınan Yorgo Papandreu’nun torunu ve askeri cunta döneminin ardından 1974’te PASOK partisini kurarak 1981 yılında iktidara taşıyan Andreas Papandreu’nun oğlu. 1996 yılında hayatını kaybeden Andreas Papandreu, 1990-93 yılları arasındaki üç yıllık dönem dışında 1981-1996 yılları arasında Yunanistan’ı aralıksız yöneten kişiydi.

Karamanlis ve Papandreu

Karamanlis hayatın keyfini çıkarmayı seven biri. Kendine güvenen ve girişken kişiliği, hitap yeteneğiyle öne çıkıyor. Papandreu ise sigara içmeyen, sağlığına dikkat eden ve spor yapan biri. Kibar ve biraz çekingen bir izlenim veriyor, iyi bir dinleyici olması ve ikna yeteneği güçlü yanları. Modern ve reformcu bir siyasetçi olatak kabul edilen Papandreu’yu eleştirenler ise ABD ile yakın ilişkileri nedeniyle neo-liberal tanımını kullanıyor.

Her iki aday arasında önemli benzerlikler de var: Her ikisi de üniversite öğrenimini ABD’de gördü. Ekonomi programları arasında o kadar şaşırtıcı bir benzerlik var ki, muhalefetteki küçük sol partiler ikisinin de merkez sağ partisi olduğunu söylüyor. İki büyük partinin de programında, ekonomik büyüme temel alınıyor.

Adayların vaadleri

Vergilerin düşürülmesi, bürokrasinin azaltılması ve daha etkin hale getirilmesi, yolsuzlukla mücadele ve özelleştirmelere hız verilmesi ortak vaadler. Hangisi kazanırsa kazansın Yunanistan, Avrupa yönündeki rotasını sürdürecek ve Avrupa’nın ana çekirdeğinde kalma hedefinden vazgeçmeyecek. Türkiye ile yakınlaşma ve komşu Balkan ülkeleriyle işbirliğinin geliştirilmesi süreci de devam ettirilecek.

Yorgo Papandreu, gelecekte herşeyin vatandaşların etrafında şekilleneceği vaadinde bulunuyor. Onyıllardır Yunan siyasetine hükmeden partisi içindeki kökleşmiş kalıpları kırma, yolsuzluk ve akraba kayırmacılığa karşı acımasızca mücadele sözü veriyor. Ancak bu noktada Papandreu üstündeki yük oldukça ağır. Görevden ayrılan Başbakan Kostas Simitis yönetiminde 1996’dan beri hükümette görev alıyor.

Simitis gerçi son sekiz yılda Avrupa para birliğine geçiş, Türkiye ilke ilişkilerde normalleşme, Kıbrıs’ın AB üyeliği ve terörle mücadele gibi konularda büyük hedefleri yerine getirdi. Ancak Yunanlılar‘ın kişi başına geliri hala diğer AB vatandaşları ortalamasının yüzde 68’i oranında. Karamanlis de siyasette yeni bir çığır açmaktan bahsediyor. Sosyalistler‘in iktidardan artık yorulduklarını, bunca yıllık iktidarın ardından artık yeni fikirler üretemediklerini söylüyor.