1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Zenginler kabinesi

2 Aralık 2016

Oliver Kühn, ABD'de milyarderlerden oluşan yeni yönetimin 'elitlere haddini bildirme' vaadinde inandırıcı olamayacağı görüşünde.

https://p.dw.com/p/2TctS
USA Donald Trump PK in seiner Villa Mar-A-Lago in Palm Beach
Fotoğraf: Getty Images/J. Raedle

‘Frankfurter Allgemeine Zeitung' gazetesi köşe yazarlarından Oliver Kühn seçilmiş Başkan Donald Trump’un ‘elitlere haddini bildirme’ vaatlerinin inandırıcı olmadığını savunuyor:

"ABD tarihinde hiç bu kadar zengin aynı kabinede görev almamıştı. 3,7 milyar dolarlık servetiyle Donald Trump bile 20 Ocak'tan itibaren ABD'yi yönetecek olan kadronun en zengin üyesi sayılmıyor.

Eğitim Bakanlığına atadığı Betsy DeVos'un ailesinin serveti 5,1 milyar doları buluyor. Ekonomi Bakanı Wilbur Ross 2,9 milyar dolarlık şahsi servetini yönetiyor. Yardımcısı Todd Ricketts de milyarder. Müstakbel Ulaştırma Bakanı Elaine Chao milyarları telaffuz etmeye alışık. Forbes dergisinin servetini 15 milyar dolar olarak tahmin ettiği Harold Hamm'ın Enerji Bakanlığı'na getirilmesi söz konusu. Bankerlikteki ustalığını Goldman-Sachs'ta kanıtlayan Maliye Bakanı adayı Steve Mnuchin 40 milyon dolarlık servetiyle Trump kabinesinin ‘fakirleri' arasında yer alıyor.

Oliver Kühn
Oliver KühnFotoğraf: F.A.Z./Frank Röth

Zengin olmak günah değildir. Hele Senato üyeliğinin bile milyonlarca dolarlık harcamayı gerektirdiği ABD'nin siyasi sisteminde hiç değildir. Ancak Trump'un atadığı isimler inandırıcılık problemine yol açacaktır. Seçilmiş Başkan kampanya boyunca seçmene ‘Washington bataklığını kurutmayı' vaat etmişti. Popülist vaatleri ona maddi durumu parlak olmayan beyaz seçmen çoğunluğunun oylarını kazandırdı. Vaatleri Demokrat kitlelerin de hoşuna gitmiş ve Trump, kendini sosyalist olarak tanımlayan Bernie Sanders'in hizasına getirmişti.

Trump'un bakanlıklar için yaptığı tercihin seçmenini memnun edeceği şüphelidir. Yukarıda saydığımız isimlerin hepsi Donald Trump'ın egemenliklerine son vermeyi vaat ettiği mutlu azınlığın mensuplarıdır. Demokratlar şiddetle eleştirdikleri seçilmiş Başkanı sözünü tutmamakla suçluyorlar. Trump ise, ‘kabine üyelikleri için öngördüğü kişiler siyasetin amatörleri oldukları için Washington'da neyin değişmesi gerektiğine daha iyi karar verebilecekleri' teziyle kendini savunuyor. Zengin oldukları için satın alınmalarının mümkün olmadığı ve servete kavuşmakla nasıl becerikli olduklarını kanıtladıkları da Trump'un savları arasında.

Lakin milyarderler ve milyonerler yönetiminin orta halli Amerikalının halinden anlayacağı ve hayatının kolaylaştırılması için ne beklediğini idrak edeceği kuşku götürür. Trump çalışan kesimin eline daha fazla para geçmesi için vergileri indireceklerini duyurmuştu. Ama vergi reformunun zenginlere daha fazla yarayacağı kesin. Önümüzdeki dört yılda, orta ve alt zümrenin maddi durumunu iyileştirmeden servet sahiplerinin yükünü azaltan politikalar uygulandığı takdirde, seçim kampanyası sırasında Trump'ın hisleriyle oynadığı hayal kırıklığına uğramışlar ve öfkeliler kitlesi daha da büyür. Aynı zamanda bu, kapitalizmin demokrasiye karşı zaferi anlamına gelir."

© Deutsche Welle Türkçe

Oliver Kühn