130110 Grüne Geschichte

Yeşiller Partisi'nin önde gelen temsilcilerinden Hans Christian Ströbele meclisteki yeni bürosunu yerleştiriyor. Bu, 70 yaşındaki politikacının mecliste milletvekili olarak sahip olduğu dördüncü büro. İlk olarak 1985 yılında meclise giren Ströbele, hâlâ ceketinin altına kot pantolon giyiyor. Otuz yıllık parti geçmişini şekillendiren isimler arasında yer alan Ströbele, partinin kuruluşunu o dönem için radikal bir protesto, gerçek bir başkaldırı olarak nitelendiriyor: "Yeşiller, yerleşik parti düzenine bir eleştiri olarak ortaya çıktı. Diğerleri gibi olmak istemiyorlardı ve bu nedenle birçok biçimsel kalıp oluşturdular. Herşeyi kökten değiştirmek, farklı yapmak istiyor ve geleneksel anlamda bir parti haline gelmemeyi arzuluyorlardı."

Partiye kadın üye kotası getirilmesi, milletvekillerinin parti yönetim kadrolarında yer almaması, eş başkanlık uygulaması... Tüm bunlar o dönem için fazlasıyla radikal değişimlerdi.

"Yerleşik partilerin değinmediği konular ele alındı"

Ströbele 1980’li yılların başında yerleşik partilerin ne silahsızlanma, ne de kadın hakları veya çevre koruması üzerine konuşmak istemediklerini belirtiyor. Yeşiller, çeşitli çevreci teşkilatlar ve alternatif listelerin birleşmesiyle federal düzlemde bir siyasi parti haline geldi. Ströbele, silahlanma yarışının hız kazandığı, dünyayı toptan yok edecek füzelerin birbiri ardına geliştirildiği bir dönemde yerleşik partilerin silahsızlanma, kadın hakları ya da çevre koruma gibi konulara değinmekten kaçındığına dikkat çekiyor.

Yeşiller'in 1980 yılındanki seçim kampanyası reklamında bir çocuk, yaşlı bir adamla nehir kenarında sohbet ediyordu. Çocuk dedesine sudaki balıkların neden öldüğünü sorunca, dedesi "Çünkü sanayi Ren nehrinin suyunu zehirledi." yanıtını veriyordu. Çocuğun "Bunu sana kim söyledi?" sorusunaysa yaşlı adam "Yeşiller! Onlar sağlıklı temiz bir çevre için çalışıyor." yanıtını veriyordu.

3 yıl sonra federal meclise girmeyi başardı

1980'deki genel seçimlerde yüzde 1,5 oranında oy alan parti, üç yıl sonra oy oranını yüzde 5,6'ya yükselterek federal meclise girmeyi başardı. Ellerinde yeşil dallar ve saksılarla, salaş kıyafetleriyle meclis oturumlarına giren Yeşiller, konuşma kürsülerine de farklı içeriklerle renk kattı. Zaman içinde diğer büyük partiler de sosyal ve çevre ile ilgili konulara daha geniş yer vermeye başladı.

Ancak Yeşiller henüz iktidar sorumluluğu üstlenmemiş, muhalefetin rahatlığıyla aykırılığını sürdürüyordu. Ta ki 1985 yılında Hessen eyaletinde koalisyon hükümetine dâhil olana kadar. Hessen Eyaleti'nin çevre bakanlığı görevine getirilen Joschka Fischer, yemin etmek için kürsüye çıktığında ayağında spor ayakkabıları vardı. Fischer bu nedenle uzun süre "spor ayakkabılı alternatif bakan" şeklinde anıldı. Ancak aynı zamanda partiyi siyasi sistemin gerçeklerine uydurma yönünde pragmatik adımların atılmasına öncülük eden isimlerden biri oldu.

İktidar koltuğu

1998 yılında Yeşiller partisi ilk kez Sosyal Demokrat Parti ile koalisyon oluşturarak federal hükümette yer aldı. Fischer Dışişleri Bakanı oldu ve Almanya'nın Kosova Savaşı'na katılımına imza atan isimler arasında yer aldı. Bu durum Yeşiller içinde adeta bir deprem yarattı. Benzer bir durum Alman askerlerinin Afganistan'a gönderilmesi konusunda da yaşandı.

Yeşiller Partisi içindeki görüş ayrılıklarına dikkat çeken Hans Christian Ströbele, partinin bu kadar çok radikal görüşlerinden taviz vermiş olmasını acı verici buluyor. Parti yerleşik hale geldi, Yeşiller partili politikacılar da artık takım elbise giyiyor. Ancak yaşanan bu değişiklikler partinin daha fazla kabul görmesini ve desteklenmesini sağlamış görünüyor. Zira Yeşiller Partisi 2009 yılı genel seçimlerinde yüzde 10'un üzerinde oy alarak büyük çıkış yaptı.

© Deutsche Welle Türkçe

Heiner Kiesel / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Beklan Kulaksızoğlu