1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yerküre ısınıyor, uzmanlar tedirgin

Johannes Beck / DW12 Ağustos 2005

Yeryüzünde iklim değişiminin belirtileri giderek daha net yaşanmaya başladı. Kuzey yarı kürede özellikle yaz aylarında sıcaklıkların artmasıyla hissedilen küresel ısınmadan en çok etkilenen bölgelerden biri de Avrupa kıtası. Uzmanlar, doğal hayatın dengesini bozan ısı artışından tedirgin. Johannes Beck’in haberi…

https://p.dw.com/p/AaWS
Sıcaklıkların artması doğal hayatı doğrudan etkiliyor
Sıcaklıkların artması doğal hayatı doğrudan etkiliyorFotoğraf: dpa

Madrid, Avrupa’nın en çok ısınan kenti. Başka hiçbir Avrupa ülkesinde son 30 yılda ısı bu kadar artmadı. İspanya’ınn başkentinde termometreler normallerin 2,2 derece üstünde. Londra, Lizbon, Lüksemburg ve Atina da ısınan şehirler arasında.

Ancak Avrupalılar’ın bu ısı artışına verdikleri tepkiler, ülkelere göre değişiyor. Yağmurlu ve puslu Londra’nın sakinleri havaların biraz olsun ısınmasından memnun gibi görünürken, yaz güneşi altında kavrulan İspanyollar ve Portekizliler ısı artışından hoşnut değil. İklim değişikliğinden onların payına düşen boş barajlar, susuzluk, kuraklık, çoraklaşan tarım alanları ve orman yangınları...

İnsanoğlunun etkisi büyük

Meteorologlar uzun zamandır sel, kuraklık veya fırtına gibi doğal afetlerle daha sık karşılaşacağımızı anlatıyorlar. Uluslararası Doğal Hayatı Koruma Vakfı İklim Programı Sözcüsü Martin Hiller bunun nedenini şöyle açıklıyor:

“Bilim adamlarının çoğu, doğal afetlerin artmasında insanoğlunun payının büyük olduğu konusunda hemfikir. Özellike hızlı ısı artışında insanların etkisi var. Halbuki topu topu 200 yıllık bir endüstri geçmişi var insanoğlunun. Ve bu 200 yıl içerisinde, havadaki karbondioksit miktarı üçte bir oranında yükseldi. Bu insanların marifeti. Doğal bir değişiklik değil.“

İklim değişikliği en çok da doğal hayatı etkiliyor. Kutup ayıları, eriyen buzullar nedeniyle, yaşam alanları kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya, hassas mercan kayalıkları da tehdit altında. Ayrıca insanlar da iklim değişikliğinin farkında. İnsanların iklim değişikliğini hissettiğini belirten Hiller, “2003’ün yazında, sıcaklar nedeniyle 40 bin kişi hayatını kaybetti. İtalya’da 20 bin, Fransa’da 15 bin, Amerika Birleşik Devletleri’nde de en az 3 bin kişi öldü. Sıcaktan en çok yaşlılar ve hastalar etkileniyor” diye konuşuyor.

Avrupa’da 1 derecelik artış

Son yüzyılda ısı, dünya genelinde 0,6 derece artış gösterdi. Ama ısı, yerkürenin heryerinde aynı şekilde yükselmedi. Avrupa’da örneğin, yaklaşık 1 derecelik bir artış söz konusu. Fakat ortalama ısı daha da yükselecek. BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) verilerine göre, bu yüzyılın sonuna kadar 1,4 ile 5,8 derece arasında değişen bir ısı artışı olacak. Bu da daha fazla sıcak hava dalgaları yaşanacağı anlamına geliyor. İklim uzmanı Hiller, ısı artışının ekonomiye etkisinin de çok büyük olduğunu belirtiyor. Hiller, “Mesela yaz aylarında daha fazla elektrik sarfiyatı oluyor, çünkü klimalar, vantilatörler daha çok çalışıyor” diye konuşuyor.

Dolayısıyla tam bir kısır döngü söz konusu. Sıcaklar, daha fazla elektrik üretimi demek. Daha fazla elektirk üretimi, daha fazla sera gazı salınımı anlamına geliyor. Daha fazla sera gazı salınımı da havanın daha çok ısınmasına yol açıyor. Hiller’e göre bu kısır döngüden çıkmanın bir tek yolu var: “Kömür kullanımına son vermeliyiz, çünkü kömür sera gazı salınımını ve iklim değişikliği tetikleyen başlıca şey.”

Elektrik üretiminde kömüre alternatif enerjiler, rüzgar, su enerjisi ve başka biyolojik yakıtlar kullanılabilir. Ama sadece eletrik tasarrufu yapmak da bile, iklim değişikliğini yavaşlatmada etkili bir yöntem.