1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Jemen El Kaida

3 Şubat 2010

Yemen'de hükümet zayıflarken El Kaide'nin giderek daha da güçlenmesi endişeleri artırıyor. Peki bunun uluslararası toplum için sonuçları ne olur?

https://p.dw.com/p/Lq3A
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Yemen’in kuzeybatısında, Şii Zeydi mezhebine bağlı Huti isyancılarıyla Yemen ordusu arasındaki çatışmalar yaklaşık altı yıldır sürüyor. Ateşkes için sürekli girişimler oldu, ancak bunlardan sonuç alınamazken, çatışmalar daha da şiddetlendi. İsyancıların Suudi Arabistan'a yönelik saldırılarından dolayı, bu ülke de Yemen'deki çatışma ortamının içine çekilmiş durumda. Suudi Arabistan’ın Şii isyancılara ağır silahlarla karşılık verdiği henüz kanıtlanmamış olsa da sıklıkla dile getirilen bir iddia.

Jemen Armee Schiiten Houti Rebellen Al Quaida Saudi-Arabien
Suudi ordusu Yemen'in kuzeybatısında Şii isyancılara karşı mücadele veriyor.Fotoğraf: AP
Karte Jemen Flash-Galerie
Fotoğraf: DW

Yemen'deki tek sorun Kuzey’deki çatışmalar da değil. Güneydeki ayrılıkçı hareket de ülkede istikrarsızlığı derinleştiriyor. Sosyalist rejimle yönetilen Güney Yemen, 1990 yılında Kuzey Yemen ile birleşmişti. Güneyde özerkliği savunan ve son dönemde güçlenen ayrılıkçı gruplar, birleşmeden bu yana ekonomik kaynakların Kuzey’in kontrolüne geçtiğini öne sürüyor.

El Kaide güçleniyor

Arap Yarımadası'nın 24 milyon nüfuslu bu yoksul ülkesini uluslararası gündeme taşıyan konu ise, El Kaide örgütünün burada giderek güçlenmesi. Uzun yıllardır El Kaide’nin Yemen’de yeni bir zemin oluşturmak istediğine dair işaretler var. Ülkedeki ABD ve diğer Batılı ülkelerin kurumları defalarca hedef alınmıştı. Aralık ayında Amsterdam-Detroit seferini yapmakta olan uçağa saldırı girişimde bulunan Nijeryalı saldırganın “Yemen’de eğitim aldığı iddiası” gözlerin yeniden bu ülkeye çevrilmesine neden oldu. Yemen Hükümeti ise, El Kaide’ye karşı güçlü bir mücadele yürütebilecek durumda değil.

Berlin Bilim ve Politika Vakfı’nın Ortadoğu Uzmanı Guido Steinberg de bu noktaya dikkat çekiyor: “Son yıllarda sürekli olarak El Kaide'nin; karşıtlarının zayıf olduğu yerlerde başarılı olduğunu gördük, bunlar özellikle bölgedeki devletler. Pakistan, Afganistan ve Irak'ta da bunu gördük, Cezayir'de ve özellikle de Yemen'de… Yemen devletinin son yıllarda artan şekilde güç kaybetmesi endişe yaratıyor.”

Salih'in çekinceleri

Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih, Amerika Birleşik Devletleri ile yakın bir işbirliği içinde olmaktan çekiniyor. 30 yılı aşkın süredir liderlik yapan Salih, ABD ile ittifak oluşturmanın bedelini kaldıramayacağının farkında. Salih, ülkesinde açıktan bir ABD faaliyetine karşı çıkıyor. Aslında bu, ABD Başkanı Barack Obama’nın düşüncesine de uygun düşüyor. Amerikan ordusunun Yemen’deki faaliyetleri konusunda ikisi de sessiz kalmayı tercih ediyor. Oysa Amerikan askerleri Yemenli güvenlik güçlerini eğitiyor, yeri gelince hava saldırıları ile Yemenli güvenlik güçlerine destek veriyor.

Symbolbild Terrorismus Jemen
Yemen'de El Kaide örgütü giderek güçleniyor.Fotoğraf: DW/AP

ABD’nin Yemen’e yoğunlaşmasının bir nedeni de, Arabistan'daki El Kaide üyeleri ile örgütün Yemen'deki militanlarının birleşmesinden duyulan endişe. Ortadoğu uzmanı Guido Steinberg şöyle konuşuyor: “El Kaide'nin Yemen’deki militan sayısı konusunda bazıları 300 bazıları 500-600 kişiden bahsediyor. Gerçek rakam bu arada olmalı. Ancak asıl sorun örgütün niceliksel büyüklüğünde değil. Uzun yıllardır alınan tüm önlemlere karşın, örgüt kendini yenileyebiliyor. Bu, şimdiye kadar yürütülen mücadelenin başarısız olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, El Kaide’nin Pakistan’da, Afganistan’da 300’den fazla üyesinin olduğunu da hesaba katmamız gerekiyor. Buna ek olarak örgütün Irak'taki, Cezayir'deki kolları var. Yani, binlerle ifade edilen sayıda El Kaide üyesi ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum.”

Deniz trafiğini kontrol edebilir mi?

Yemen’in El Kaide’nin merkezi haline gelmesi, terör örgütünün deniz yoluyla Somali’yle bağlantı kurmasını sağlayabilecek. Bu da uluslararası alanda endişeleri artırıyor. Her iki taraftaki radikal İslamcıların birleşerek, Aden Körfezi’nde deniz trafiğini kontrol edebileceği ve uluslararası topluma bu yolla baskı kurabileceği dile getiriliyor. Böyle bir işbirliğinin Doğu Afrika’da Kenya ve Tanzanya gibi ülkelerde yaşayan Müslüman halkı dolaylı olarak Batıya karşı yürütülen büyük mücadelenin içine çekebileceğine de dikkat çekiliyor.


© Deutsche Welle Türkçe

Peter Philipp/ Çeviri : Başak Özay

Editör: Ayhan Şimşek