1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeşillerin önlenemeyen yükselişi

28 Mart 2011

Almanya'da iki eyalette yapılan seçimlerde Berlin'deki koalisyon hükümetini oluşturan partiler ağır bir hezimete uğradı. Seçimlerde en büyük başarıyı ise nükleer enerji karşıtı seçim kampanyasıyla Yeşiller elde etti.

https://p.dw.com/p/10iLl
Yeşiller bayram ediyor!
Yeşiller bayram ediyor!Fotoğraf: dapd

Baden-Württemberg ve Rheinland-Pfalz eyaletinlerinde pazar günü yapılan parlamento seçimleri, Federal Başbakan Angela Merkel ve Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle için hüsranla sonuçlanırken ve Sosyal Demokratlar da istediğini tam olarak alamadı. Seçimlerin kesin galibi Cem Özdemir’in eş başkanlığındaki Yeşiller Partisi oldu.

Baden-Württemberg ve Rheinland-Pfalz eyaletlerinde sandıkların kapanmasından iki saat sonra ortaya çıkan resmî olmayan sonuçlara göre Merkel’in Genel Başkanı olduğu Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) hedeflerinden çok uzakta kaldı. Westerwelle’nin Hür Demokrat Partisi ise Baden-Württemberg’de yüzde 5'lik barajı zar zor aşarken, Rheinland-Pfalz’da parlamentoya giremedi.

58 yıl sonra gelen değişim

Winfried Kretschmann, Almanya'nın ilk "Yeşil Eyalet Başbakanı" olmaya hazırlanıyor
Winfried Kretschmann, Almanya'nın ilk "Yeşil Eyalet Başbakanı" olmaya hazırlanıyorFotoğraf: dapd

Her iki eyalette de Sosyal-Demokratlar (SPD) ile Yeşiller’in koalisyon kurarak iktidara gelmeleri beklenirken, Baden-Württemberg’de 58 yıldır iktidarda olan Hrıstiyan Demokratlar ilk kez muhalefete düştüler. Sigmar Gabriel başkanlığındaki Sosyal Demokratlar’ın eyalet parlamentosunda elde ettiği sandalye sayısı, Yeşiller’in gerisinde kaldığı için Almanya tarihinde ilk kez bir eyaletin başbakanı Yeşiller Partisi’nden olabilecek.

Kesin olmamakla birlikte Baden-Württemberg eyaletinde yüzde 24 oy oranıyla Yeşiller Partisi, yüzde 23 oy oranına erişebilen Sosyal Demokratları üçüncülüğe düşürdüler. Bu iki parti birlikte sadece bir sandalye gibi çok az bir farkla da olsa eyalet başkenti Stuttgart’daki parlamentoda salt çoğunluğu oluşturarak koalisyon kurabilecekler.

Tam anlamıyla hezimete uğrayan Hrıstiyan Demokratlar yüzde 39 civarında oy oranıyla yine de en güçlü parti konumunda kaldılar ancak mevcut koalisyon ihtimalleri gözönüne alındığında muhafazakârların muhalefette kalması kaçınılmaz görünüyor. Hür Demokratlar ise yüzde 5 barajını kıl payı aşarak parlamentoya girebildiler. Federal düzeyde koalisyon hükümetini oluşturan Başbakan Merkel ile Dışişleri Bakanı Westerwelle’yi zor günlerin beklediği görüşünü sonuçların belirginleşmesinden sonra televizyonlardaki söyleşilerde tüm partilerin temsilcileri paylaştılar.

Kurt Beck sarsıldı ama yıkılmadı

Kurt Beck, yüzde 10'luk oy kaybına rağmen Rheinland-Pfalz eyaletini yönetmeye devam edecek
Kurt Beck, yüzde 10'luk oy kaybına rağmen Rheinland-Pfalz eyaletini yönetmeye devam edecekFotoğraf: dapd

Rheinland-Pfalz eyaletinde Sosyal Demokratlar uğradıkları yüzde 10'luk oy kaybına rağmen yaklaşık yüzde 36 oranında oy elde ederek en güçlü parti konumunu korudu, ancak Hrıstiyan Demokratları sadece yarım puanla geçebildi. Bu eyalette de seçimin galibi, oy oranını üçe katlayarak yaklaşık yüzde 16 oranında oy toplayan Yeşiller Partisi oldu. Eyalet başkenti Mainz’da Başbakan Kurt Beck’in önderliğinde bir Sosyal Demokrotlar-Yeşiller koalisyonunun iktidara gelmesi muhtemel. Hür Demokratlar ise yüzde 50 oranında oy kaybederek barajın altında kaldı ve parlamentoya giremedi.

Yüksek katılım

Her iki eyalette de katılım oranları yıllardan beri görülmeyen boyutlara ulaştı. Yaklaşık sekiz milyon seçmenin bulunduğu Baden-Württemberg’de katılım oranı yaklaşık yüzde 66 olurken, üçbuçuk milyon seçmenin kayıtlı olduğu Rheinland-Pfalz’da yüzde 62 civarında saptandı.

Westerwelle: Nükleer santral tartışmaları kan kaybettirdi

Seçim sonuçları Westerwelle'yi kara kara düşündürüyor
Seçim sonuçları Westerwelle'yi kara kara düşündürüyorFotoğraf: dapd

İki eyaletteki seçim sonuçlarını değerlendiren Dışişleri Bakanı ve Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Guido Westerwelle, Japonya'daki deprem ve tsunaminin ardından meydana gelen nükleer felaketle birlikte Almanya'da nükleer santrallerle ilgili başlayan tartışmanın, partisinin eyalet seçimlerinde kan kaybına uğramasının başlıca nedeni olduğunu savundu. Westerwelle, bu konudaki tartışmaların, eyalet bazındaki meseleleri tümüyle gölgede bıraktığını söyledi.

Westerwelle, Baden-Württemberg ve Rheinland-Pfalz seçimlerinin, eyalet seçiminden ziyade nükleer enerjinin geleceğiyle ilgili bir referanduma dönüştüğünü öne sürdü ve sonuçların, Berlin'deki koalisyon hükümeti içinde de en ince ayrıntısına kadar analiz edileceğini kaydetti.

CDU: Seçimlerin sonucunu Japonya tayin etti!

Haberi yayına hazırladığımız saate kadar (TSİ 22) Federal Almanya Başbakanı Angela Merkel'den bir değerlendirme gelmedi. Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU) adına kayda değer tek açıklama, partinin Baden-Württemberg eyalet teşkilatı genel sekreteri Thomas Strobl'den geldi. Strobl, Japonya'daki nükleer santral kazası ve akabinde başlayan nükleer enerji tartışmalarına atıfta bulunarak "Eyalet seçimlerinin sonucunu Japonya'daki gelişmeler tayin etti" dedi.

Özdemir: Baden-Württemberg'de tarihî sonuç

Yeşillerin başarısı eş başkan Cem Özdemir için de sürpriz oldu
Yeşillerin başarısı eş başkan Cem Özdemir için de sürpriz olduFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Pazar günkü iki eyalet seçiminin tartışmasız en kârlı partisi olan Yeşiller'in Eşbaşkanı Cem Özdemir, özellikle Baden-Württemberg'de alınan sonucun "tarihî nitelikte" olduğunu ve böylesine büyük bir başarıyı kendisinin bile beklemediğini söyledi. Yeşiller Partisi'nin Baden-Württemberg seçimlerindeki başbakan adayı Winfried Kretschmann ise ortaya çıkan tabloyu "tarihî bir dönüm noktası" olarak tanımladı.

Sosyal Demokratlar sonuçlardan memnun

Pazar günü sandıktan çıkan sonuç, Sosyal Demokrat Parti (SPD) saflarında da büyük bir memnuniyetle karşılandı. Genel Başkan Sigmar Gabriel de iki eyaletteki seçimin, nükleer enerji konusunda bir halkoylaması niteliğinde olduğunu söyledi. Gabriel, "Almanya'da nükleer enerjinin sonu, bugünkü seçim sonuçlarıyla kesinleşmiştir. Seçimler, nükleer enerjiye karşı bir referandum mahiyetinde geçmiştir" diye konuştu. SPD Genel Sekreteri Andrea Nahles ise seçim analizinde Başbakan Angela Merkel'i hedef aldı. "Bayan Merkel özellike Baden-Württemberg'de seçmenlere bir 'kader seçimi' yapmaları çağrısında bulunmuştu. Alınan sonuçlar, Merkel'in sonunun yolunu açtı" diyerek Berlin'deki muhafazakâr-liberal koalisyonun günlerinin sayılı olduğunu imâ etti.

Federal Konsey'de dengeler altüst oldu

Federal Alman Parlamentosu'nun iki kanadından biri olan Eyalet Temsilciler Meclisi'nde (Federal Konsey) Baden-Württemberg ve Rheinland-Pflaz eyaletlerindeki seçimlerin ardından dengeler muhalefet partileri lehine değişti. 16 eyaletten toplam 69 temsilcinin yer aldığı Federal Konsey'de Hrıstiyan Birlik Partileri'nin üye sayısı 31'den 25'e geriledi. Pazar günkü seçimler öncesi 24 sandalyele sahip olan Sosyal Demokratlar ise üye sayısını 30'a yükselterek, temsilciler meclisindeki en güçlü parti konumuna geldi.

Federal Konsey'de karar alabilmek ya da bir yasanın kabulunü engelleyebilmek için en az 35 oy gerekiyor. Geriye kalan 14 sandalye ise Mecklenburg-Vorpommern, Thüringen ve Saksonya-Anhalt eyaletlerinde Hrıstiyan Birlik-Sosyal Demokrat kolasisyon ile Saar eyaletinin üç partili kolasiyon temsilcileri arasında taksim ediliyor. Ancak oylamada eyalet temsilcilerinin münferit değil, toplu olarak bir tavır belirlemeleri ve oylarını buna göre kullanmaları gerektiğinden, söz konusu dört eyaletin temsilcileri eğer ortak bir tutumda anlaşamazsa Federal Konsey'deki oylamalarda çekimser kalmak zorunda.

© Deutsche Welle Türkçe

Baha Güngör / Murat Çelikkafa (dpa/rtr/afp/ARD/ZDF)